Bakan Şimşek: 2027 yılında tek haneli enflasyona ulaşılacağız

Haber Merkezi – Birkaç gün önce yıllık enflasyonun son 44 ayın en düşük seviyesini gördüğünü belirten Türkiye Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonun 2027’de tek haneye düşeceğini söyledi.

Bakan Şimşek, Türkiye ekonomisi hakkında Reuters'a konuştu.

Şimşek, ‘’Dış kırılganlıklarımızı önemli ölçüde azalttık, şoklara karşı dayanıklılığımızı artırdık ve makro-finansal istikrarı güçlendirdik’’ dedi.

Dezenflasyon sürecinin başarıyla devam ettiğini söyleyen Bakan Şimşek'in açıklamalarını NTV aktardı:

‘’Ekonomi %2 oranında ılımlı bir büyüme sergiledi’’

‘’Uyguladığımız program sayesinde; dış kırılganlıklarımızı önemli ölçüde azalttık, şoklara karşı dayanıklılığımızı artırdık ve makro-finansal istikrarı güçlendirdik. Üstelik bu program, çoklu ve ardışık şoklar karşısında gerçek bir stres testinden geçerek başarısını kanıtladı. Artık kalıcı ve sürdürülebilir yüksek büyüme için sağlam bir zemine sahibiz, Türkiye ekonomisi pozitif bir döngüye girmiş durumda.

2025'in ilk çeyreğinde ekonomi %2 oranında ılımlı bir büyüme sergiledi. Yıllık bazda özel tüketim yavaşlarken, toplam yatırımlar büyümeye pozitif katkı sundu. Bu dönemde, hizmetler ve inşaat sektörleri güçlü seyrini korurken, sanayi üretimindeki daralma büyük ölçüde çalışma günü eksiğinden kaynaklandı. Çeyreklik bazda ise sıkı finansal koşulların etkisiyle yurt içi talep zayıfladı, dış denge tarafında iyileşme gözlendi.

Yılın ikinci çeyreğinde, sanayi ve hizmet üretimi yatay seyrederken; perakende satış hacmi ve kartla yapılan harcamalar gibi talep göstergeleri eğilimin altında bir performans sergiledi. Bu doğrultuda, çıktı açığının ikinci çeyrek itibarıyla negatif bölgede kalmaya devam etmesini ve yıl sonunda da bu görünümü korumasını bekliyoruz.

2025 yılı genelinde büyümenin Orta Vadeli Program (OVP) hedefinin bir miktar altında gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Bu durum, ekonomide sert bir inişten ziyade, geçici bir yavaşlamaya işaret ediyor.

Burada altını özellikle çizmek isterim ki; kısa vadede büyümede yaşanan geçici yavaşlamaya rağmen, orta ve uzun vadede büyüme ile enflasyon arasında bir ödünleşim yoktur. Aksine, fiyat istikrarı, sürdürülebilir yüksek büyümenin ön koşuludur.

‘’Yıl sonuna ilişkin enflasyon tahminimizi koruyoruz’’

Bunu geçmiş dönem performansımız da açıkça ortaya koymaktadır. 1993-2002 döneminde ortalama enflasyon %71.8 iken, büyüme sadece %3.1 düzeyindeydi. 2003-2012 döneminde enflasyon tek haneye düşerek ortalama %9.3 oldu; buna karşılık büyüme %5.7'ye yükseldi. 2013-2024 döneminde ise ortalama enflasyon %25.1'e yükselirken, büyüme oranı %5.1'e geriledi.

Yıl sonuna ilişkin enflasyon tahminimizi koruyoruz; dezenflasyon süreci için gerekli koşullar büyük ölçüde devrede. Haziran 2024'te başlayan dezenflasyon süreci, 14 aydır kesintisiz devam ediyor. Temmuz'da yıllık enflasyon 44 ayın en düşük seviyesine gerileyerek %33.5 oldu. Gıda enflasyonu %28'e, temel mal enflasyonu %20.7'ye düştü. Hizmet enflasyonu ise üç yılı aşkın bir sürenin ardından ilk defa %50'nin altına indi. Çekirdek enflasyon göstergeleri, yıllık bazda tüm alt kalemlerde gerileme kaydederken, üretici fiyatlarındaki aylık artış yıl başından bu yana en düşük seviyede gerçekleşti. Tüm bu gelişmeler, dezenflasyon sürecinin hem kapsamlı hem de kalıcı nitelikte ilerlediğini teyit ediyor.

Hizmet enflasyonundaki katılıkların azalması, enflasyon beklentilerindeki iyileşme ve maliye politikasının artan eşgüdümü dezenflasyon sürecine destek veriyor.

Dışsal riskler bakımından ise mevcut tablo, daha temkinli bir iyimserliğe işaret ediyor.

‘’Petrol fiyatlarındaki oynaklık belirleyici bir unsur olarak öne çıkıyor’’

Küresel ticaret kaynaklı riskler son dönemde görece azaldı. ABD tarafından uygulanan tarifeler bağlamında, ana ticaret ortaklarımızın ikili anlaşmaları ve uyguladıkları gümrük rejimleri hem fırsatlar hem de bazı zorluklar doğurabilir. Türkiye, ABD'nin 31 Temmuz 2025 tarihli Kararnamesinde en düşük tarife uygulanan ülkeler arasında yer alıyor. Bu durum başta Asya ve Latin Amerika ülkeleri olmak üzere çok sayıda ülkeye kıyasla ülkemize önemli bir avantaj yaratabilir.

Jeopolitik gelişmelerin emtia fiyatları üzerinden enflasyon üzerindeki yansımalarını da yakından takip ediyoruz. Bu çerçevede, özellikle petrol fiyatlarındaki oynaklık belirleyici bir unsur olarak öne çıkıyor. Haziran ayında artan petrol fiyatları, yurt içi akaryakıt ve ulaştırma hizmetleri üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturdu. Temmuz'da ise fiyatların

kısmen gerilemesiyle bu baskı daha sınırlı kaldı. Ancak kısa vadeli gevşemeye rağmen, petrolün yaklaşık 70 dolar civarında oluşan yeni denge seviyesi, jeopolitik gerilimler öncesine kıyasla daha yüksek bir düzeyde bulunuyor. Bu durum, enflasyon açısından yukarı yönlü risklerin halen canlı olduğunu gösteriyor.

Buna karşın; mevcut göstergeler ve görünüm, yıl sonunda enflasyonun Merkez Bankası'nın tahmin aralığı içinde kalacağına işaret ediyor.

"2027 yılında tek haneli enflasyona ulaşmayı hedefliyoruz"

Dezenflasyon, öngördüğümüz rota doğrultusunda ilerliyor. Bizim için önemli olan, bu iyileşmenin kalıcı ve istikrarlı olmasıdır.

Para politikası, talep, kur ve beklenti kanalları üzerinden dezenflasyona güçlü destek sağlarken, maliye politikasının artan eş güdümü de bu çabayı tamamlıyor. Gelirler politikasının enflasyon hedefleriyle uyumlu yürütülmesi ve gıda, konut ve enerji alanlarında arz yönlü politikaların da katkısıyla 2026 yılında enflasyonun %20'nin altına ineceğini öngörüyoruz.

Beklentilerdeki iyileşme ve enflasyondaki katılıkların azalması da kararlı duruşumuzun sonuçlarını yansıtıyor. Örneğin, piyasa katılımcılarının 12 ay sonrası enflasyon beklentisi, Ekim 2023'te %45 iken, Temmuz 2025'te %23'e geriledi. 2026 yıl sonuna ilişkin piyasa beklentisi ise %20 düzeyindedir. Elbette bu rakam bir ortalamayı yansıtıyor, %20'nin altını bekleyen katılımcıların sayısının da arttığını görüyoruz.

Petrol fiyatları, dış ticaret tarifeleri ve işlenmemiş gıda gibi unsurlar yukarı yönlü sınırlı risk oluştursa da, olası şoklara karşı gerekli adımları atarak dezenflasyonun kesintiye uğramasını önleyeceğiz. 2027 yılında tek haneli enflasyona ulaşmayı hedefliyoruz. Para, maliye, gelirler ve arz yönlü politikaların eşgüdümü ile bu hedefi gerçekleştireceğiz.’’