Haber Merkezi - Altın fiyatları tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaşırken, yatırımcılar güvenli liman arayışında fiziki altına yöneliyor. Uzmanlar ise yükselişin devam edip etmeyeceği konusunda ikiye bölünmüş durumda: Kimileri yeni rekorlar beklerken, kimileri bir balonun patlamak üzere olabileceği uyarısında bulunuyor.
Altın, yüzyıllardır zenginliğin ve güvenliğin sembolü olarak kabul ediliyor. Son aylarda yaşanan rekor fiyat artışları ise yatırımcıların ilgisini yeniden bu değerli metale çevirdi.
Peki, altın gerçekten güvenli bir liman mı, yoksa yeni bir finansal balonun eşiğinde miyiz? Uzmanlar yanıtladı.
Altın fiyatı İsrail-İran gerilimiyle yükselişte
İsrail'in, İran’ın askeri kadrolarını ve nükleer tesislerini hedef alan saldırısının ardından küresel piyasalarda altın ve petrol fiyatları yükselişe geçti. Artan jeopolitik gerilim, yatırımcıları güvenli limanlara yönlendirdi.
Altın, haftayı rekor seviyelerde kapattı. 14 Haziran 2025 itibarıyla hem gram hem de ons altın tarihi zirveleri gördü.
Gram altının alış fiyatı 4.322,05 TL, satış fiyatı ise 4.328,41 TL olarak kayıtlara geçti. Ons altın ise 3.427,88 dolardan işlem görürken, satış fiyatı 3.432,85 dolar oldu.
Ortadoğu’daki belirsizlik ve çatışma riski, altın fiyatlarının bir süre daha yüksek seviyelerde kalabileceği beklentisini güçlendiriyor.
Analistler, jeopolitik tansiyonun düşmediği sürece yatırımcıların altına yönelmeye devam edeceğini belirtiyor.
İsrail-İran arasındaki gerilim, altını bir kez daha stratejik yatırım aracı olarak ön plana çıkardı.
Uzmanlara göre, güvenli liman arayışı sadece altını değil, aynı zamanda petrol fiyatlarını da yukarı çekmeye devam edecek.
Bir kutu altın: Sıradan görünüm, yüksek değer
BBC Türkçe’ye göre, Londra’da faaliyet gösteren Hatton Garden Metals’in Strateji Direktörü Emma Siebenborn, ofisinde eski püskü mücevherlerin bulunduğu soluk bir plastik kutuyu göstererek, "Bu kutuda yaklaşık 250 bin sterlinlik altın var" diyor.
Kutu, her gün geri dönüşüm için satın alınan altın hurdalarının küçük bir örneği.
Masada süet kaplı bir tepsi içinde sergilenen daha zarif altın külçeler ve sikkeler de dikkat çekiyor. 1 kilogramlık külçe, yaklaşık 80 bin sterlin değerinde. 24 ayar altın sikkeler ise yatırımcıların ilgisini çeken bir başka kategori.
Rekor fiyatlar: Endişe ve heyecan bir arada
Hatton Garden Metals Genel Müdürü Zoe Lyons, altın piyasasında daha önce hiç görülmemiş bir hareketlilik yaşandığını belirtiyor:
"Pazarda hem heyecan hem de gerginlik var. Piyasanın geleceği konusundaki belirsizlik, büyük alım satımları beraberinde getiriyor."
Altın fiyatları son bir yılda yüzde 40'tan fazla arttı. Nisan sonunda ons başına 3.500 doları aşarak, 1980'deki zirveyi de geride bıraktı.
Yükselişin nedenleri: Siyaset, enflasyon ve güvensizlik
Ekonomistler, altın fiyatlarındaki artışı küresel belirsizlik, artan enflasyon ve ABD’nin öngörülemeyen politikalarına bağlıyor.
Özellikle eski ABD Başkanı Donald Trump’ın merkez bankası politikalarına yönelik çıkışları, piyasaları sarstı. Bu gelişmelerin ardından altın rekor kırdı.
Dünya Altın Konseyi kıdemli analisti Louise Street, "Tüm bu koşullar altın için mükemmel bir fırtına yarattı" diyerek, jeopolitik risklerin ve ekonomik yavaşlamaların altına olan talebi artırdığını ifade ediyor.
Merkez bankaları da altın alıyor
Altına artan ilginin sadece bireysel yatırımcılarla sınırlı olmadığına dikkat çekiliyor. Merkez bankaları da rezervlerini çeşitlendirme amacıyla altına yöneldi.
2022’den bu yana merkez bankalarının yıllık altın alımları 1.000 tonu aştı. Türkiye, Çin, Polonya ve Hindistan gibi ülkeler önde gelen alıcılar arasında.
Goldman Sachs analisti Daan Struyven, "Rusya Merkez Bankası'nın rezervlerinin dondurulması, diğer ülkeleri altına yönlendirdi" diyor.
Simon French ise, "Batı'nın mali yaptırımlarına karşı, altın bağımsız ve güvenli bir varlık olarak öne çıkıyor" yorumunda bulunuyor.
FOMO etkisi: Altın treni kaçıyor mu?
Yatırımcılar arasında ‘bir fırsatı kaçırma korkusu’ (FOMO) da altın talebini körüklüyor. Zoe Lyons, "İnsanlar altın pastasından pay almak istiyor" derken, bu ilgiyi fiziksel altın alımıyla pratiğe döktüklerini belirtiyor.
Uzun vadeli görünüm: Yükseliş sürecek mi?
Goldman Sachs, altının 2025 sonunda 3.700 dolara, 2026 ortasında ise 4.000 dolara ulaşabileceğini öngörüyor.
Ancak bazı uzmanlar bu hızlı yükselişin ardından sert bir düzeltme bekliyor.
Tarih de bu görüşü destekliyor. 1980’de altın fiyatları birkaç ay içinde yüzde 65 düşmüştü. 2011’deki zirveyi de benzer bir düşüş izlemişti.
Dikkatli olunmalı: Balon uyarısı
Morningstar analisti Jon Mills, önümüzdeki yıllarda altının 1.820 dolara kadar düşebileceğini savunuyor.
Artan madencilik faaliyetleri ve geri dönüştürülen altın miktarının fiyatları baskılayabileceği belirtiliyor.
Hargreaves Lansdown’dan Susannah Streeter ise yatırımcıları uyarıyor:
"Kısa vadeli spekülasyonlar geri tepebilir. Altın, çeşitlendirilmiş bir portföyde yer almalı. Tüm yumurtaları altın sepetine koymamalısınız."
Güvenli liman mı, tehlikeli sular mı?
Altın, belirsizlik dönemlerinde cazibesini artırmaya devam ediyor.
Ancak uzmanlar, yatırımcıların bu yükseliş trendine temkinli yaklaşmaları gerektiği konusunda hemfikir.
Altın hâlâ bir değer deposu olarak güçlü bir seçenek olsa da, piyasaların oynaklığı göz önüne alındığında "garanti kazanç" anlamına gelmediği de unutulmamalı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın