İstanbul’da Diddley Bow üreten sıradışı bir sanatçı

Haber Merkezi – Gökhan Mert, Amerika’da yaygın kullanılan Diddley Bow adlı enstrümanı kendi atölyesinde yapıyor. Mert her birine farklı bir renk katıyor.

Öyle bir enstrüman düşünün ki oldukça sade olsun ama çıkarabildiği sesler ile kulaklarınızın pasını silsin ve sizi başka alemlere sevketsin.

Sözünü ettiğimiz müzik aletinin adı Diddley Bow. Bu alet sslen bir Amerikan enstrümanı. Oldukça sade olan bu çalgı tek bir telden oluşuyor. İlk çıkış noktası blues olan Diddley Bow bir Batı Afrika müziği enstrümanından esinlenilerek yaratılmış. Amerika’da da ilkin bir çocuk oyuncağı olarak ortaya çıkan enstrüman zamanla geliştirilerek bugünkü şeklini almış.

Aslında oldukça basit olan yapısı nedeni ile ev yapımı bir müzik aleti olarak da üretilebilen bir müzik çalgısı. Fabrikasyon olarak üretilmeyip müzisyenlerin atölyelerde üretip kullanıma sunduğu bir enstrüman.

İstanbul’da yaşayan müzisyen Gökhan Mert de kendi atölyesinde bu işi yapan ender sanatçılardan biri. Uzun bir süredir bu zanaat ile uğraşan Mert bu işe nasıl başladığını anlatırken bu sıradışı enstrüman ile ilgili de çok özel bilgiler veriyor:

“Şöyle söyleyeyim, ben çocukken bu işin heveslisiydim. Evdeki bağlamanın perdeleriyle oynardım. Ondan sonra bu işle uğraşmaya başladım. 20 yaşıma kadar çıraklık yaptım ve ustaların yanına gidip gelmeye başladım. Ben oldukça basit enstrümanlar yapmaya çalışıyorum. Yani eli oyalamasın istiyorum. Hani çok geleneği olup tutulan bir şey olmasın. Rahatça yapıp çalabileceğimiz bir enstrüman olmalı. Bu aslında gayet basit bir saz. Bir balta sapının üzerinde boşlukta bulunan bir teli var. O telin sesini alan mıknatısa sarılı bir de bobini var. Bunlar Amerika kökenli çalgılar. İç savaş zamanında çalgı bulamayınca bu formda enstrümanlar üretilmiş. Tek boşlukta ve tek bir telle çok basit müzik yapar bu alet. Üzerinde sert bir cisim gezdirince ses alabiliyorsunuz.”

Sanatçı Mert bu sıradışı müzik aletini yaparken adeta üzerine titriyor. Her bir detayı ustalıkla işlerken enstrümanın kusursuz olması için elinden gelenin en iyisini yapıyor. Günümüzde çok az kişi bu enstrümanın yapımı ile uğraşıyor. Dolayısı ile en iyisini yapmak için hiçbir detayı es geçmiyor.

Nihayetinde de emeğinini karşılığını alıyor ve ortaya bu sıradışı müzik enstrümanı çıkıyor. Sanatkarımız birçok kişinin bu müzik aleti ile müziğe giriş yaptığını belirtirken özellikle gençlerin enstrümana büyük bir ilgi gösterdiğinin altını çiziyor.

Gökhan Mert, “Boşlukta ses çıkaran bir tel var. Duraklarını kendiniz belirleyebiliyorsunuz. O durakları not alabilirsiniz. Kendinize özgü makamlar çıkarabilirsiniz. Gitardan edinmiş olduğunuz alışkanlıklarınızı tekrar etmediğiniz için daha yaratıcı parçalar oluşturabilirsiniz. Çalması  basit olduğu için de ısrarımız biraz böyle alternatif sazlar yapmak. Çocuklar da iyi tepki veriyor. Yani çok kolay başlayabildikleri için hemen ısınıyorlar. Doygun da bir sesi var. Çocukların tepkileri çok iyi oluyor. Onların kafasında mutlaka bir müzik haritası oluşturur bu enstrüman. O seslerin aralıkları fiziksel bir baremi de izliyor burada. Yani çocuk durakların birbirine olan mesafesini ve alakalarını zihniyle yazdığı zaman güzel sonuçlar alabilir” diyor.

Ahşap bir iskeletin üzerine gerilen özel bir telden yapılan Diddley Bow enstrümanı çıkardığı zengin sesler ile insanı kendisine hayran bırakıyor ve adeta mest ediyor. Gerek görünümü gerekse de çıkardığı sesler ile, bu dünyaya ait değilmiş gibi bir izlenim bırakıyor.