Rûdaw belgeseli, Hasan Zirek’in sırlarla dolu yaşamını ve dehasını gözler önüne seriyor

21-08-2025
Etiketler Hasan Zirek Belgesel Rûdaw Medya Grubu
A+ A-

Erbil (Rûdaw) – Rûdaw Medya Grubu, bir halkın sembolü haline gelen efsanevi sanatçı Hasan Zirek’in hayatını ve sanatını konu alan "Zirek" adlı yeni bir belgesel hazırladı. Belgeselde, Kürt sanat ve edebiyat dünyasının önde gelen isimleri, Zirek’in dehasının ardındaki sırları ve eserlerinin modern bir anlayışla yeniden sunulmasına yönelik çabaları anlatıyor.

Hasan Zirek adı, sadece büyülü sesiyle sınırlı değil; o, sürgün, yoksulluk ve sürekli bir arayışla dolu bir yaşamın ürünüydü.

Süleymaniye Cezaevi'nde “Zirek” ile aynı koğuşu paylaşan yazar ve araştırmacı Muhammed Hemebaqi, sanatçının kişiliğindeki iki zıt yöne dikkat çekiyor:

"Ne kadar sosyal idiyse, bir o kadar da yabancıydı. Bir an insanlarla iç içe olmak isterken, başka bir an kendini tamamen soyutlardı."

Bu zorlu yaşam ve Kürdistan'ın şehirleri ile köyleri arasındaki sürekli seyahatleri, Zirekiı otantik kelime ve deyimlerin bir hazinesine dönüştürmüştü.

Hemebaqi, "Her türlü mesleği yapmıştı, bu yüzden toplumun tüm katmanlarının diline hakimdi. Örneğin, bir güvercinin yorgunluğunu tarif etmek için kullandığı 'haske' kelimesi, bugüne kadar hiçbir Kürtçe sözlükte yer almaz ama Zirek’in sesinde korunmuştur" diyor.

Bu dilsel zenginlik, uzmanların Zirek’in şarkılarındaki kelimelerin özel bir sözlüğe ihtiyaç duyduğunu düşünmesine neden oluyor.

Yönetmenliğini Herdi Kadir'in, prodüktörlüğünü Horen Garib'in üstlendiği belgeselin montajı Kirmanç Ferec tarafından yapıldı.

Rûdaw Medya Grubu Belgesel Bölümü'nün bir yapımı olan "Zirek," 22 Ağustos 2025 Cuma akşamı saat 21:00'de Rûdaw'da yayınlanacak.

Müziğiyle birleştiren sanatçı

Zirek’in en önemli yönlerinden biri, Kürtleri tek bir melodi etrafında birleştirme yeteneğiydi.

Süleymaniye Senfoni Orkestrası şefi Abdullah Cemal Segirme, siyasetin ve dilin Kürtleri birleştiremediği bir dönemde Zirek’in bunu başardığını vurguluyor:

"Amedli (Diyarbakırlı) ve Kirmaşanlı bir genç birbirinin dilini anlamayabilir ama bir Hasan Zirek şarkısında birlikte halay çekerler. 'Kirmaşan Şarî Şîrinim' (Kirmanşah Tatlı Şehrim) şarkısını, Diyarbakır'da bile söylenen bir milli marşa dönüştürerek Kürtlerin bütünlüğü mesajını pekiştirdi."

Bir mirasın restorasyonu

Yeni nesillerin bu hazineden mahrum kalmaması için Abdullah Cemal Segirme, Zirek’in eserlerini yenilemek üzere önemli bir proje başlattı.

Proje, Zirek’in altı şarkısını seçip dünya standartlarında yeniden düzenlemeyi içeriyor.

Segirme, "İyi ki teknoloji, Zirek’in ham sesini eski kayıtlardan çıkarmamıza, temizlememize ve büyük bir orkestra ve en iyi müzisyenlerin katılımıyla ona layık, modern bir müzik altyapısı oluşturmamıza olanak tanıyor. Öyle ki, sanki Zirek bugün stüdyoda şarkısını kaydetmiş gibi hissedeceksiniz" diyor.

Segirme bu çalışmayı, "ulusal bir mirasın restorasyonudur" şeklinde tanımladı.

Sanatında kadının yüceliği

Zirek’in sanatının bir diğer parlak yönü de Kürt kadınına verdiği yüksek değerdi. Ünlü Kürt besteci ve müzisyen Dr. Dilşad Said, bu konuda şunları söylüyor:

"Mevlana Celaleddin Rumi, 'Kadın mahluk değil, yaratıcıdır' der. Ben bunu Hasan Zirek’in şarkılarında hissediyorum. Onun için kadın, tüm güzelliklerin kaynağıdır. Hiçbir insan hakları örgütü veya feminist, kadını Zirek kadar yüceltmemiştir."

Belgeselin ana mesajı, Hasan Zirek’in ulusal bir sermaye olduğudur.

Tıpkı zamanında Seqiz İmamı'nın dediği gibi; "Allah şahittir, kimse cennete gitmese bile Hasan Zirek gider, çünkü o, ömrü boyunca sadece insanların gönlünü hoş etmiştir."

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli