Asırlık miras tehlikede: Kürt el dokuma halılar yok olma noktasında

Haber Merkezi - İran’da Kürdistan vilayetinin merkezi olan Sine’de dünyaca ünlü el dokuması halı üretimi durma noktasına geldi. Sektör temsilcileri, destek verilmemesi halinde bu tarihi zanaatın tamamen yok olabileceği uyarısında bulunuyor.

Sine El Dokuması Kilim Üreticileri Konseyi Başkanı Afşin Habibi, bölgedeki halıcılık sektörünün içinde bulunduğu derin krize dikkat çekti.

Habibi, halı dokumacılığındaki azalmanın temel nedenlerini ekonomik ambargolar, düşük gelir ve uluslararası rekabet olarak sıraladı.

"İran pazar payını Çin, Hindistan ve Pakistan’a kaptırdı"

İran resmi haber ajansına konuşan Afşin Habibi, son 30 yıldır İran’a uygulanan ambargoların küresel halı pazarındaki yerlerini zayıflattığını belirtti.

Habibi, "İran artık dünya pazarında etkisiz bir noktaya geldi. Çin, Hindistan ve Pakistan gibi ülkeler bizim yerimizi aldı. Bu ülkeler, İran’dan götürdükleri ustalar sayesinde dokuma tekniklerini öğrendiler ve müşteri taleplerine göre üretim yaparak pazarı ele geçirdiler" dedi.

Dokumacıların çilesi: Düşük gelir ve sigorta sorunu

Sine vilayetinde kilim dokumacılığının yüzlerce yıllık bir geçmişi olmasına rağmen, zanaatkarların geçim sıkıntısı çektiğini vurgulayan Habibi, şu uyarıda bulundu:

"Halı dokuyanların geliri çok düşük ve yaşam ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. Büyük bir kısmı kadınlardan oluşan dokumacılarımızın en büyük sorunu ise sigortasız çalışmalarıdır. Eğer hükümet, kamu kurumları veya eyaletteki büyük sanayi kuruluşları bu sektöre destek vermezse, bu kadim sanat yakında tamamen tarihe karışacak."

Rakamlarla Sine’de kilimcilik

Sine Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü'nün paylaştığı verilere göre, vilayette yaklaşık 90 bin kişi halı dokuma işiyle uğraşıyor.

Yıllık ortalama 160 bin ile 180 bin metrekare arasında halı üretiliyor.

Sine ve Bijar halıları, kalite, renk ve dayanıklılıkları ile dünya çapında tescilli iki büyük marka olarak biliniyor.

Yetkililer, dünyada eşi benzeri olmayan renk ve desenlere sahip olan Kürt halılarının korunması için acil bir eylem planının devreye sokulması gerektiğini vurguluyor.