Kürt yönetmen Ebru Avcı’dan uluslararası başarı: Doclisboa’dan Özel Jüri ödülü

Erbil (Rûdaw) – Kürt yönetmen Ebru Avcı, yönettiği “Ji Min Re Çîrokekê Bêje” (Bana Bir Masal Anlat) adlı filmiyle bu yıl 23’üncüsü düzenlenen Doclisboa Uluslararası Belgesel Film Festivali’nde Özel Jüri Ödülü’ne layık görüldü.

Avrupa’nın en prestijli belgesel festivalleri arasında yer alan Doclisboa, her yıl ekim ayının son haftasında Portekiz’in başkenti Lizbon’da düzenleniyor. Bu yılki festival, 52 ülkeden 200’ü aşkın filme ev sahipliği yaptı.

Uluslararası yarışma kategorisinde “Özel Jüri Ödülü”, Kürt yönetmen Ebru Avcı’nın “Ji Min Re Çîrokekê Bêje” (Bana Bir Masal Anlat) adlı filmine verildi.

Film, Kürt köylerini dolaşarak kaybolmaya yüz tutmuş halk hikâyelerini derleyen Yusuf’un yolculuğunu konu alıyor.

 “Bu film, Kürt halk hikâyelerine bir saygı”

1991 yılında Adıyaman’da doğan yönetmen Ebru Avcı, Macar sinemacı Béla Tarr’ın öğrencisi olarak yetişti.

İlk filmi “Why Is It Difficult to Make Films in Kurdistan?” (Kürdistan’da Film Çekmek Neden Zor?) birçok uluslararası festivalde gösterilmiş ve çeşitli ödüller kazanmıştı.

Avcı, Rûdaw’a yaptığı açıklamada, aldığı ödülün kendisi için “büyük bir gurur” olduğunu belirtti:

“Filmimin böyle prestijli bir belgesel festivalinde izleyiciyle buluşması benim için büyük bir mutluluk. Seyircilerin yorumları ve soruları zaten benim için bir ödül gibiydi. Filmin amacına ulaştığını düşünüyorum.”

“Filmin teknik sorunları, imkânsızlıkların bir yansımasıydı”

Yönetmen, festivalde ödül konuşması sırasında yaşadığı teknik bir aksaklığa da dikkat çekti:

“Aslında filmim ‘En İyi Film’ ödülünü alma potansiyeline sahipti — jüri de bunu dile getirdi. Ancak final sahnesinde yaşanan iki dakikalık ses sorunu nedeniyle ödülü alamadık. Bu, stüdyo ortamında kolayca çözülebilecek bir sorundu.

Ne yazık ki biz bağımsız sinemacılar, çoğu zaman eski ve kırık ekipmanlarla çalışıyoruz. Kürtçe film yapan biri olarak, Orta Doğu’da uluslararası fonlardan destek almak neredeyse imkânsız. Kürt toplumu içinden de destek bulmak çok zor.”

Avcı, Kürt yönetmenlere yönelik algıya da dikkat çekerek şunları söyledi:

“Yapımcılar bizden sürekli politik filmler bekliyor. Oysa Kürtler, Kürtçe ve Kürt edebiyatı politikanın çok ötesinde zengin temalar barındırıyor. Bu nedenle bağımsız çalışan yönetmenleri destekleyen kurumların sayısının artması gerektiğine inanıyorum.”

“Yeni filmimi Adıyaman’da çekeceğim”

Ebru Avcı, Rûdaw’a yaptığı açıklamada gelecek planlarını da paylaştı:

“Uluslararası alanda farklı projelerde yer alma fırsatım oldu. 2024’te Busan Independent Film Association tarafından Güney Kore’nin Busan kentine davet edildim ve orada bir belgesel film çektim.

‘Ji Min Re Çîrokekê Bêje’ filmi yolculuğuna birçok festivalde devam edecek. Aynı zamanda yeni projem üzerinde çalışmaya başlayacağım.”

Avcı, yeni filmini memleketi Adıyaman’da çekmeyi planladığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir sonraki filmimi Adıyaman’da çekmek istiyorum. Bunun yanı sıra Mahabad, Erbil ve Qamişlo gibi farklı Kürt şehirlerinde de çekimler yapmayı düşünüyorum. Hepimiz Kürt olsak da, her bölgenin kendine özgü hikâyeleri, sorunları ve dinamikleri var.

Amacım, bu farklı deneyimleri sinemaya taşıyarak düşünmek, tartışmak ve belki de birlikte çözüm aramak. Bu yolculuğa çıkmak için sabırsızlanıyorum.”

Kürt Sineması’nın yükselen sesi

Kürt yönetmen Ebru Avcı, genç yaşına rağmen hem teknik hem de tematik açıdan güçlü yapımlarıyla uluslararası arenada dikkat çekiyor.

“Ji Min Re Çîrokekê Bêje” filmiyle aldığı Doclisboa Özel Jüri Ödülü, Kürt sinemasının dünya sahnesinde giderek güçlenen konumunu bir kez daha ortaya koydu.