Ünlü sanatçı Şeyda, tarihi Erbil Kalesi'nden açıkladı: ‘Rojava’ya dönüş kararı aldım’

Erbil (Rûdaw) – Kürt müziğinin tanınmış ve sevilen seslerinden sanatçı Şeyda, sanat ve kişisel hayatını derinden etkileyen önemli bir karar aldığını duyurdu. 2016 yılından bu yana Almanya'da mülteci olarak yaşayan sanatçı, Rojava’ya kesin dönüş yapacağını açıkladı. Sanatçı, bu kararın arkasında yatan temel nedenler olarak mültecilik hayatının getirdiği zorlukları ve Rojava'daki Kürt siyasi partileri arasında filizlenen birlik umudunu gösterdi.

Sanatçı Şeyda, Rûdaw TV’den Nalin Hasan ile tarihi Erbil Kalesi'nde gerçekleştirdiği özel bir röportajda, sanat hayatı ve gelecek hakkındaki planlarına ilişkin özel açoklamalarda bulundu.

 "Erbil Kalesi'nde Amudê’nin kokusunu alıyorum"

Şeyda, ilk kez ziyaret ettiği Erbil Kalesi'nin tarihi dokusundan derinden etkilendiğini belirterek, "Burada Amudê’nin kokusunu alıyorum. Her zaman derim, bir Kürt nerede olursa olsun, orası Kürdistan olur" ifadeleriyle vatana olan özlemini dile getirdi.

2016'dan beri görmediği Rojava'ya olan hasretinin, bu tarihi mekânda daha da alevlendiğini belirtten Şeyda, Rojava’ya dönüş kararı aldığını açıkladı.

Dönüş kararını tetikleyen nedenler: Hasret ve umut

Şeyda, gurbet hayatının bir sanatçı üzerindeki ağır etkilerine dikkat çekti:

"Mültecilik sanatçılar için gerçekten çok zor. Hem memleket hasreti çekiyorsunuz hem de eskisi gibi sanatınızı icra edemiyorsunuz. Kendi toplumunuzda herkesin sizi tanıdığı, selam verdiği bir yerden, tamamen farklı bir topluma gidiyorsunuz. Bu asla kıyaslanamaz."

Ancak sanatçıyı dönüşe iten en büyük gücün, Rojava'daki Kürt partileri arasında başlayan diyalog ve birlik süreci olduğunu vurguladı.

Bu gelişmeyi "büyük bir umut kaynağı" olarak tanımlayan Şeyda, "Bu birliktelik haberi, sadece bende değil, Avrupa'da yaşayan tüm insanlarımızda büyük bir sevince neden oldu. Geri dönmeyi daha ciddi düşünmemi sağlayan en önemli etkenlerden biri budur. Bu yeni sürecin bir parçası olmak istiyorum" dedi.

Sanatçı, bu umudun, merhum babasının da en büyük hayali olduğunu duygusal bir anıyla paylaştı.

Sanat yolculuğunun başlangıcı ve babadan gelen destek

Röportajda sanat hayatının ilk yıllarına da değinen Şeyda, babasının kendisine olan eşsiz desteğini anlattı.

Leyda, 1980'li ve 90'lı yıllarda birçok ailenin çocuklarının müzikle uğraşmasına karşı çıktığı bir dönemde, babasının kendisine bir tambur alabilmek için bir yıllık memur maaşını verdiğini söyledi.

Sanatçı, "Babam ve annem hiçbir zaman önümüzde engel olmadılar, aksine en büyük destekçimiz oldular" diyerek ailesinin sanatçı kimliğinin oluşmasındaki rolünün altını çizdi.

Şarkıların ardındaki hikayeler ve yeni projeler

"Dilber Heger" gibi milyonların diline dolanan şarkısının hikayesini de paylaşan Şeyda, bu eseri o dönemde sevdiği ve sonrasında evlendiği eşi için bestelediğini açıkladı.

Sanatçı, eserlerinin her zaman kişisel bir hikayeye dayanmadığını ancak şiir seçiminde çok titiz davrandığını belirtti.

Ayrıca, kardeşi olan sanatçı Safqan ile yeni bir düet projesi üzerinde çalıştıklarının müjdesini verdi.

Geçmişte yaptıkları bir düetin kaybolduğunu belirten Şeyda, Safqan'ın her şeyiyle hazır olan yeni bir düet hazırladığını ve kendisinin dönmesini beklediğini doğruladı.

"Hêvî", söylemekte zorlandığı şarkı

Röportajın en duygusal anlarından biri, "Hêvî" (Umut) adlı eserinin hikayesini anlatırken yaşandı.

Bu eserin, oğlu Avrupa'ya gittikten sonra kendisinin ve benzer şekilde tüm çocukları göç etmiş komşusunun hislerini yansıttığını belirten Şeyda, "Bu şarkıyı söyleyemiyorum, çünkü içimde acı bir hatırası var. O dönem büyük bir göç dalgası vardı ve insanlar çok perişandı" diyerek o günlerin hüznünü paylaştı.

Son olarak, neden sık konser vermediği sorusuna ise Avrupa'da istediği profesyonellikte bir müzik grubu kurmanın zorluklarından kaynaklandığını, ancak Rojava'ya döndüğünde iyi bir ekiple dinleyicilerinin karşısına çıkmayı hedeflediğini söyledi.