Düsseldorf (Rûdaw) – Rojava'nın Efrin kentinden olan 19 yaşındaki İdris Kasım, fırça darbeleriyle geleceğini resmediyor. Henüz sekiz yaşındayken lastik bir botla başladığı umut yolculuğu, bugün onu tablolarının okul duvarlarını süslediği bir noktaya getirdi. İdris, diasporada sanatıyla kendi hayat hikayesini yazıyor.
Bu başarı bir tesadüf değil; cesaret, yetenek ve eşsiz bir disiplinin eseri. İdris, renkler ve hayaller arasında kendi geleceğini inşa ediyor; bu yolu seçmek kolay değil; o inancından hiçbir zaman vazgeçmeden yürüyor.
İdris Kasım’ın sanat tutkusu çocukluğuna dayanıyor. O günleri şöyle anımsıyor:
"Çocukken babam kardeşimle bana para verirdi. Kardeşim gidip oyuncak ve yiyecek alırdı ama ben her zaman kalem ve defter alırdım."
İdris Kadım, Hozan Dîno gibi Kürt sanatçılardan ilham alıyor; hatta bir portresini çizip kendisine hediye etmiş. Hayal dünyası oldukça geniş olan genç ressamın eserlerinde Picasso gibi dünya ustalarının etkisi görülüyor.
“Picasso'dan ilham alıyorum”
"Şimdi Picasso'dan çok hoşlanıyorum. Babam onu çok severdi" diyen İdris Kasım, ekliyor:
"Ondan ilham alıyorum. Soyut tarzı seviyorum ama içinde biraz gerçeklik ışığı da olmalı. Akrilik boya kullanıyorum ve renkleri Kürdistan'ın renkleri gibi; sarı, mavi, yeşil ve kırmızıyı çokça görürsünüz."
En büyük hedefi başkent Erbil'de sergi açmak
İdris Kasım’ın hayalleri büyük ve onlara doğru güçlü bir inançla yürüyor. En büyük hedefi başkent Erbil'de bir sergi açmak. Hayallerini şu sözlerle ifade ediyor:
“Hayalim, Erbil'de 'Jin, Jiyan, Azadî' (Kadın, Yaşam, Özgürlük) adıyla büyük bir sergi açmak ve Kürt sanatını sergilemek."
İdris Kadım’ın yeteneği sadece resimle sınırlı değil. Tambur ve piyano çalıyor, hatta tablolarının çerçevelerini kendi elleriyle yapıyor. Bu, onun sadece hassas bir sanatçı değil, aynı zamanda çalışkan ve becerikli biri olduğunu gösteriyor.
Göç yolculuğu zorluklarla doluydu ama içindeki sanat ateşini söndüremedi. İdris Kasım, acı ama umut dolu bir anısını şöyle anlatıyor:
“Sekiz yaşındayken göç yolunda şiddetli bir yağmur yağdı ve hepimiz sırılsıklam olduk. Resimlerim ve kalemlerim de mahvoldu. Babam, 'Sorun değil, Almanya'ya varınca sana daha iyilerini alırım' dedi. Ama ben kabul etmedim, yeniden boya ve defter alıp resimleri yaptım ve o resimler hala duruyor."
Bir Kürde ait restoranda çalışıyor
İdris Kasım, boyalarını, fırçalarını ve diğer malzemelerini alabilmek için bir Kürde ait restoranda çalışıyor. Sanatçı ruhu orada da durmuyor. Bizimle yaptığı röportajdan bir gün sonra, restoranın duvarına büyük bir tablo çizmeye başladı ve kısa sürede tamamladı. Bu, İdris Kasım’ın sadece hayal kurmakla kalmayıp, onları gerçekleştirmek için her an çalıştığının en güzel kanıtı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın