Aydın Bayram
Kürt Kültür Enstitüsü Temsilcisi Seyda Goyan, dengbêjliğin tarihin sesi olduğunu söyledi.
Araştırmacı Seyda Goyan, “Kürtlerin kültürlerinden uzaklaştığı ve geçmiş değerlerinden yoksun kaldığı göz önünde. Bu beni etkiledi ve imkanlarım ölçüsünde kültürel çalışmalara başladım” dedi.
Dengbêjlikte hiçbir ışık görmediğini belirten Goyan, teknoloji ve internetin sadece dengbêjliği değil dünyanın tamamında insani, milli ve kültürel değerleri yok ettiğini ifade etti.
Araştırmacı Seyda Goyan Kürt kültürü alanından yaptığı çalışmalar hakkında Rûdaw’ın sorularını yanıtladı.
Süleymaniye Kürt Kültür Enstitüsü’nün nasıl bir rolü var ve Bakur ile Başûr kültürünün yakınlaşmasında nasıl bir etkiye sahip?
Kürt Kültür Enstitüsü, folklorik bir merkez ve bütün Kürdistan’ın kültürünü korumak üzere bilimsel ve akademik çalışmalar yürütüyor. Siyasetten uzak toplumsal bir kurum olarak çalışıyor. Bu kültür ve sanat merkezinde folklorik araştırmalar yapılıyor. Özellikle milli değerler, kadın erkek ilişkileri, evlilik törenleri, taziyeler, yemek ve giyim kültürü, tarih, tarihi eserler, tarihi Kürt ünlüler, şarkılar, halay ve diğer kültürel değerler video, fotoğraf ve yazı olarak kayıt altına alınıyor. Bu çalışmalar değerlendirildikten sonra yayınlanarak halkla paylaşılıyor.
Memurluğu bırakıp, Kürt kültürü üzerine çalışmalar yürütmenize ne vesile oldu?
1993 yılı köylerin boşaltılması ve tarih ile kültürel değerlerin kaybolmasının başlangıcı oldu. Kültür daha çok köylerde gelişiyor. Köyler boşaltıldıktan sonra insanlar şehirlere ve vatanın dışına göç etmek zorunda kaldılar. Kürtlerin kültürlerinden uzaklaştığı ve geçmiş değerlerinden yoksun kaldığı göz önünde. Bu beni etkiledi ve imkanlarım ölçüsünde kültürel çalışmalara başladım. Araştırma ve kayıt altına almaya başladım.
Arşivinizde neler var, anlatabilir misiniz?
Sadece bir alanda çalışmadım. Sele kapılan ev eşyalarını kurtarma misali elime ne geçtiyse kurtarmaya çalıştım. Örnek olarak, küfür, beddua, ata sözü, deyim, tekerleme, bilmece, müstehcen hikayeler, düğün şarkıları, dengbêj şarkıları, destan, giyim, yemek kültürü, çocuk oyunlarını kayıt altına aldım. Kürt kültür ve folkloru hakkında 20’den fazla belgesel hazırladım. 2008 yılında Şırnak’ta buğday hasadı, buğday öğütümü ve bulgura dönüştürülmesine ilişkin şarkılar eşliğinde bir belgesel çektim. Belgesel 2011 yılında Batman’da düzenlenen yarışmada en iyi ikincilik ödülüne layık görüldü. İmkanlarım ölçüsünde Kürt kültürü hakkında herşeyi toplayarak kayıt altına aldım. Fotoğraf alanında da Kürtlerin değişik folklorik değerlerini fotoğrafladım. Fotoğraflarım, Süleymaniye, Erbil, Duhok, Akre ve Amedi’deki Kürt Kültür Enstitüleri ve Avrupa’nın bazı kentlerinde sergilendi. Fotoğraflarımın beş tanesi Apec Stocholm Yıllığı’nda yayınlandı.
Neden özellikle Botan bölgesinde çalışma yürütüyorsunuz?
Dediğim gibi evi sel basmış ve ev de Kürdistan’dır. Evet gerçekte daha çok Botan bölgesinde çalışmalarımı yürütüyorum ama kendimi bir bölgeyle sınırlandırmadım. Mahmur’dan İstanbul’a, Mersin’den Ermenistan’a kadar gezdim. Kürt ve Ermenilerin ortak yaşamını yerinde gözlemlemek için 2015 yılında bir ay Ermenistan’da kaldım. Bir çok Kürt köyü gezdim. Bir çok folklorik değeri kayıt altına aldım.
Kürt dengbêjliğinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Maalesef dengbêjlikte hiçbir ışık görmüyorum. Teknoloji ve internet sadece dengbêjliği değil dünyanın tamamında insani, milli ve kültürel değerleri yok etti. Diğer halkların devleti olduğu için kültürlerini koruyabiliyorlar. Ama durum bizim için facia. Kürt kültürüne değer verilmiyor. Yeni nesil ile kültür alışverişi olmuyor. Her şeyden önce Kürt lider ve aydınları dil ve kültüre önem vermiyorlarki beklentileri olsun. Bu yük sadece gönüllü emekçilerin üzerine kalmış.
Kürt dengbêjliğinin devam etmesi için ne yapılması gerekir?
Siyasetçiler aydınlarla birlikte bu milli değere partilerinin tüzüğü gibi önem vermeli. Üniversitelerde dengbêjlik bölümü açılmalı. Dengbêjlerin para kazanması için imkan yaratılmalı. Bunlar olmazsa dengbêjlik yok olmaya mahkumdur.
Dengbêliği tek söz ile açıklarsanız ne söylersiniz?
Dengbêji: Tarihin sesidir. Tarihin sesinin yeni nesillere aktarılmasıdır.
Yıllardır yaptığınız çalışmalar sonucunda ortaya ne tür eserler çıktı?
Yaptığım çalışmalar sonucunda 5 folklorik kitap yayınladım. Kitapların 3’ü folklorik, bir dengbêjler antolojisi ve biri de destan. Destan kitabı dini, yiğitlik ve aşk olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Kitap Goyan ağzı ile yayınlanmış.
Kürt kültürünün geçmiş yaşamında kadın örgücülüğü, yemek ve tarım alanında 15 belgesel hazırladım.
Sanatçı, aydın ve meslektaşlarınız çalışmalarınıza nasıl yaklaşıyor?
Bir çok kişi çalışmalarımı tebrik ediyor ve beni kutluyor. Ancak bazen emeğim çalınıyor. Özellikle beni çok üzen Şırnak’ta tarım üzerine yaptığım buğdayın hasadından bulgur yapılana kadar ki süreçle ilgili yaptığım belgeselin haksızca kullanılmasıydı. Kürt toplumunda bazı kişiler sanat maskesi altından milliyetçi duyguları kullanarak sanat adına hırsızlık yapıyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın