Efrin Siyasi İşler Müdürü Muhammed Senkeri: Suriye’de Arapça dışındaki bütün diller yabancı dildir

03-11-2025
Etiketler Efrin Rojava Suriye Kürtçe eğitim
A+ A-

Efrin Siyasi İşler Müdürü Muhammed Senkeri, Efrin’de okullarda Kürtçenin yasaklandığı iddialarını reddederek, Arapça dışındaki tüm dilleri “yabancı dil” olarak tanımladıklarını söyledi.

Rûdaw TV’den Nalin Hesen’in sorularını yanıtlayan Efrin Siyasi İşler Müdürü Muhammed Senkeri, Efrin’deki okullarda Kürtçe yasağı iddialarının “gerçek dışı” olduğunu belirterek, “Yeni eğitim.öğretim yılı başladığında, mevcut hükümetin tüm Suriye genelinde eğitim programlarını birleştirme yönünde bir kararı vardı. Efrin de Suriye’nin bir parçasıdır ve bütün eğitim programları birleştirildi” dedi.

Senkeri, “Efrin özgürleştirilmeden önce Kürtçe eğitim veren okullar vardı, ancak özgürleşmeden sonra tüm şehir ve vilayetlerde eğitim programları birleştirildi” diyerek bu Kürtçe eğitimin dururulmasını savundu.

Ayrıca 27 Ekim 2025 tarihli Eğitim ve Öğretim Bakanlığı kararına işaret eden Senkeri, söz konusu kararda “2024-2025 eğitim-öğretim yılında yabancı dillerde herhangi bir değişiklik yapılmayacağı” ifadesinin yer aldığını hatırlattı.

“Yabancı dil” ifadesinden ne kastedildiği sorulduğunda ise Efrin Siyasi İşler Müdürü Muhammed Senkeri şunları söyledi:

“Tüm yabancı diller Arapça dışındaki dillerdir. Arapça ana dildir, diğer bütün diller yabancı diller olarak kabul edilir; ister Kürtçe, ister Türkçe, Rusça, Fransızca ya da İngilizce olsun, bu karar hepsi için geçerlidir.”

Efrin’de güvenlik ve idari durum

Rûdaw: Sayın Muhammed, güvenlik, idari işler, vatandaşların yaşam koşulları, silah kontrolü, zeytin sezonunun korunması, mülk meselesi ve Kürtçe dili gibi konular Efrin’de kamuoyunun en çok tartıştığı başlıklar. Öncelikle güvenlik durumundan başlayalım. Efrin’in güvenlik durumu şu anda nasıldır?

Muhammed Senkeri: Öncelikle şunu söyleyebilirim ki, Allah’a şükür Efrin’in güvenlik durumu iyidir. Kurtuluştan sonra İçişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı Efrin’e girdi, daha önce silahlı grupların kontrolünde olan birçok bölgeyi denetim altına aldı.

Bu grupların büyük bir kısmı daha sonra Savunma Bakanlığı’na bağlandı. Yasal çerçevenin dışında kalan tüm silahlar denetlendi, çünkü yasal çerçevenin dışında silah bulundurmak yasadışıdır. Silah bulunduran kişiler tespit edilip gözaltına alındı ve devlet kurumlarına teslim edildi.

Rûdaw: Yani tüm silahlar tamamen devletin kontrolüne geçti diyebilir miyiz?

Muhammed Senkeri: Kesinlikle. En büyük delil, silahların kontrol altına alınması ve güvenlik kurumlarının artık tamamen görevini yapıyor olmasıdır. Devletin dışında silah kalmadı. İsterseniz halkla konuşarak bunu bizzat doğrulayabilirsiniz.

Rûdaw: Ancak bazı gayriresmi güvenlik yapılanmalarının hâlâ faal olduğu yönünde iddialar var. Bunların ortadan kaldırılması için bir planınız var mı?

Muhammed Senkeri: Kurtuluştan sonra bu tür şikâyetler oldu ama her biri teker teker çözüldü. Bize ulaşan her şikâyet profesyonel bir şekilde incelendi. Efrin’de halkın mülklerine yönelik her türlü ihlal sert biçimde ele alındı. Kim olursa olsun –ister eski gruplardan biri, ister devlet yetkilisi– hiç kimsenin bir başkasının mülküne müdahale etmesine izin verilmez.

Zeytin sezonu ve mülkiyet sorunları

Rûdaw: Efrin zeytinyağıyla bilinen bir bölge. Hükümet, zeytin hasadının ve çiftçilerin mülklerinin korunması, vergi ve haksız uygulamaların önlenmesi konusunda ne yapıyor?

Muhammed Senkeri: Doğru, bu hükümet için önemli bir sorundur. Zeytin sezonu Efrin halkı için hayati öneme sahiptir. Bu nedenle Savunma Bakanlığı, bu süreci kontrol altına almak ve geçmişte silahlı gruplar tarafından yaratılmış ekonomik ağları ortadan kaldırmak için çalıştı. “Hak ve Şikâyetleri Geri Verme Komisyonu” da kuruldu.

Mülk sahibi olan kişiler belgelerini bu komisyona sunuyor, komisyon da konuyu inceliyor. Eğer birinin toprağına haksız şekilde el konulduysa, 48 saat içinde toprak sahibine iade ediliyor. Belgeleri olmayan kişiler için ise kolaylık sağlandı; yurtdışında yaşayanlar veya Efrin dışında bulunanlar muhtarlıklar aracılığıyla video veya tanık beyanı gönderebiliyor, bu durumda şikâyet geçerli sayılıyor.

Şikâyet mekanizması ve iddialar

Rûdaw: Bazı çiftçiler, bazı silahlı grupların yeniden ortaya çıktığını ve zeytin hasadı sırasında haraç topladığını iddia ediyor. Bu yönde size ulaşan şikâyetler var mı?

Muhammed Senkeri: Zeytin sezonu öncesinde halkla toplantılar düzenledik ve her bölgede şikâyet ofisleri açtık. Her türlü ihlal veya şikâyet doğrudan bu ofislerde inceleniyor. “Hakları Geri Verme Komisyonu” oldukça aktif çalışıyor. Bu yapı Savunma Bakanlığı’na ve İç Güvenlik Güçleri’ne bağlıdır.

Rûdaw: İşkence, keyfi tutuklama ya da mülke el koyma gibi ihlallerin araştırılması için mekanizmanız var mı?

Muhammed Senkeri: Öncelikle şunu net söyleyeyim; işkence ya da kötü muamele iddialarının hiçbirini kabul etmiyoruz. Bu iddiaların aslı yoktur. İsterseniz Efrin’e gelip halkla konuşun, durumun nasıl olduğunu kendi gözlerinizle görün.

Rûdaw: Ancak bir ihlal şikâyeti yapılırsa, inceleme süreci nasıl işliyor?

Muhammed Senkeri: Bu tür konular İçişleri Bakanlığı’na bağlı prosedür ve güvenlik birimleri tarafından yürütülüyor. Her sektörde uzman komisyonlar var ve bu komisyonlar şikâyetleri profesyonel biçimde inceliyor.

Göç edenlerin dönüşü

Rûdaw: Peki, Esad rejiminin yıkılmasından sonra Efrin’e dönen ailelerin sayısı nedir?

Muhammed Senkeri: Elimizdeki verilere göre, rejimden sonra Efrin’den göç edenlerin büyük kısmı geri dönmeye başladı. Şu ana kadar 53 bin 797 aile geri döndü. Son verilerimize göre 24 bin 305 aile topraklarına ve evlerine yeniden yerleşti.

Rûdaw: Hükümet, dönenlerin güvenliğini nasıl garanti ediyor?

Muhammed Senkeri: Garanti, herkesin evine, toprağına ve mülküne hiçbir engel olmadan dönebilmesidir. Tüm güvenlik birimleri, polis ve medya ofisleri bu süreci kayıt altına alıyor. Hiçbir keyfi müdahale yok. Elbette suç ve hırsızlık vakaları olabilir; bu dünyanın her yerinde olur. Ama bugün Efrin normalleşmiş bir şehirdir, Kürtler ve Araplar birlikte yaşıyor.

Eğitim ve Kürtçe meselesi

Rûdaw: Efrin’deki okullar, Rojava Özerk Yönetimi’nin müfredatıyla eğitim görmüş Kürt öğrencileri kabul ediyor mu?

Muhammed Senkeri: Elbette, biz tüm Suriyeli öğrencileri kabul ediyoruz. Yalnızca Efrin’de değil, tüm Suriye’de öğrenciler geçmişte hangi müfredatı okumuş olurlarsa olsunlar, yeniden eğitim alabiliyor. Almanya, İtalya ve Mısır’dan gelen Suriyeli öğrenciler bile kabul ediliyor. Bazı okullar, Arapça bilmeyen öğrenciler için özel sınıflar açtı.

Rûdaw: Kürtçe eğitimin yasaklandığı iddiaları doğru mu?

Muhammed Senkeri: Bu doğru değil. Kürtçe yasaklanmadı. Ancak yeni eğitim yılı başladığında hükümetin tüm Suriye’de eğitim programlarını birleştirme kararı vardı. Efrin de Suriye’nin bir parçası olarak bu birleştirmeye dahil oldu. Özgürleşmeden önce Kürtçe eğitim veren okullar vardı. 27 Ekim 2025 tarihli 943 sayılı kararın beşinci maddesinde açıkça belirtilmiştir: “Yabancı diller 2024-2025 eğitim yılında değişmeden kalacaktır.”

Rûdaw: “Yabancı dil” derken Kürtçe de buna dâhil mi?

Muhammed Senkeri: Evet, Arapça dışındaki bütün diller yabancı dildir. Arapça ana dildir; Kürtçe, Türkçe, Rusça, Fransızca ve İngilizce gibi diller yabancı diller kapsamına giriyor.

Rûdaw: Ancak ben bunun seçmeli ders olarak okutulabileceğini düşünüyorum. Kürtçenin yeniden öğretilmesi için çalışma var mı?

Muhammed Senkeri: Elbette, bu konuda Efrin Eğitim Müdürlüğü ile koordinasyon hâlindeyiz. Bu karar çerçevesinde Kürtçe eğitimin yeniden başlatılması yönünde çalışmalar sürüyor.

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli