Ankara (Rûdaw) - Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali bu yıl 19’uncu defa sanatseverlerle buluştu. Kürt tiyatrosu da 18 yıldır Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali bünyesinde temsil ediliyor. Festival yönetimi Kürt tiyatrosuna gösterilen ilgiden memnun.
Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali yöneticisi Yener Aksu’ya göre Kürt tiyatrosu altyapı açısından içler acısı bir durumda bulunuyor. Aksu, yerel yönetimlere “Kürt tiyatrosunu destekleyin. Mutlaka ve mutlaka her ilde birkaç tane düzgün tiyatro salonu açın” çağrısı yaptı.
Aksu Rûdaw’ın sorularını yanıtladı:
-İlk Kürtçe oyunun sergilenmesine ne zaman karar verdiniz?
İlk festivali 1996’da düzenlemiştik. Festival bünyesinde ilk Kürtçe oyun ise 1997 yılında oynandı. Yani ikinci yılımızda Ankaralılar’ı Kürtçe oyunla tanıştırdık. Ardından da her yıl festival bünyesinde en az iki Kürtçe oyun sahnelendi.
-İlk oyun hangisiydi?
İstanbul’dan bir grup oynamıştı ilk Kürtçe tiyatroyu. Mezopotamya Kültür Merkezi’nin bir grubuydu. O tarihe kadar Kürtçe tiyatro Batı illerinde neredeyse hiç oynanmamıştı. Sadece İstanbul’da bir iki oyun oynanmış ve o da çok sınırlı bir izleyiciye ulaşabilmişti. Festival atmosferinde ilk Kürtçe oyun Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali’nde oynandı. İlk kez devlet tiyatrolarının sahnesinde bir Kürtçe oyun da yine bizimle beraber oldu. Kürtçe tiyatroları elbette biz yaratmadık ama teşvik ettik.
-Tepkiler nasıl oldu?
Çok özel bir karşı çıkış gelmedi. Ancak bazı dönemlerde tehditler aldık. Örneğin Abdullah Öcalan’ın İtalya’da yakalandığı günlerde faşistler ‘Kürtçe oyun oynayamazsınız’ diye bizi tehdit ettiler. Hatta o yıl İtalya’dan da bir grup gelmişti. ‘İtalyan oyunu da oynatamazsınız. Salonları yakarız’ türünden tepkiler geldi. Emniyet’ten bize gelerek “Bu oyunları kaldırın. Biz güvenlik alamayız” dediler. Biz de “Siz görevinizi yapın. Kürtçe tiyatro ilk defa oynanmıyor. Tehditlerden dolayı programımızı bozmayız” dedik ve oynattık.
-Tiyatroseverler nasıl karşıladı?
Tiyatro dille anlaşılan bir sanat dalıdır. Eğer oynanan dili bilmezseniz dans tiyatroları ve pandomim dışında çok fazla bir şey anlama şansınız olmaz. Kürtçe tiyatrolar daha çok Kürtçe bilen vatandaşların seyirci olarak katılımıyla yürüdü.
Fakat son yıllarda bunu biraz daha farklılaştırmak istedik. Kürt tiyatrosunu Kürtçe bilmeyenlerin de anlayabilmesi için alt yazılı ve üst yazılı oyunlar oynanmasını sağladık. Böylece Kürt tiyatrosu daha başarılı oldu. Kürtçe bilmeyen tiyatro izleyicisi beden diliyle birlikte üst yazı takviyesiyle Kürtçe oyunları izleyebildiler.
Aslında sadece Kürtçe oyunlarda değil diğer yabancı dilde oynanan oyunlarda da bunları yapmaya çalışıyoruz.
-Genel olarak festivale, özel olarak da Kürtçe oyunlara ilgi nasıl?
Her oyunda ortalama 400 izleyiciyi buluyoruz. Bu yıl 74 etkinlikte 40 bin civarında bir izleyiciye ulaştık. Sokak tiyatrolarıyla da toplumun her kesimine ulaşmaya çalışıyoruz. Bugüne kadar 700 bin insana ulaştık. Kürtçe tiyatro oynanan salonlar da çoğunlukla doldu. Her yıl en az 2 tiyatro katıldı. Bu yıl da 2 Kürtçe oyun sergilendi. Her yıl ortalama 750 izleyici izledi. Bize hiçbir negatif dönüş olmadı.
-Kürtçe tiyatroya ilgi sadece sanatsal bir ilgi mi yoksa politik bir ilgi mi?
Açıkçası Kürtçe tiyatroya duyulan ilgi sanatsal olmaktan çok politik bir ilgi. Geçtiğimiz yıllarda oynanan oyunlar demokratikleşme sürecinin başladığı dönemlere denk gelmişti ve tam bir siyasi şova dönüşmüştü. Protokol ağırlıklı bir izleyiciye oyun sergilenmişti. Hem devletten, hem Kürt siyasi hareketinin temsilcilerinden katılım olmuştu. Tiyatro dışında da mesajlar verilmişti. ‘Bu ülkede Kürtler vardır, Kürtlerin tiyatroları da vardır’ mesajı öne çıkmıştı.
-İlk oyunun sergilenmesinin üzerinden 18 yıl geçmiş. Bu arada Kürt tiyatrosu hangi aşamaya geldi?
Yaşanan genel bir sıkıntı Kürt tiyatrosunu da etkiliyor. Kültür ve sanat üzerinde çok ciddi bir sıkıntı var. Bunların başında ekonomik sıkıntılar geliyor. Kültür-sanat, para kazandıran bir faaliyet değil. Kültür-sanata yapılan yatırım sonraki kuşakların toplayacağı bir ürün.
-Yerel yönetimlerin desteği var mı peki?
Kürt siyasi hareketi Doğu’da ve Güneydoğu’da yerel yönetimlerin büyük bir bölümünü elinde bulunduruyor. Ancak tiyatroya yapılan yatırım sadece Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde var. Onun dışında bir yatırım yok. O nedenle Kürtçe tiyatro yapan insanlar kendi güçleriyle, kendi imkanlarıyla bu işi sürdürmeye çalışıyorlar. Oysa mutlaka ve mutlaka yerel yönetimlerin, Kültür Bakanlığı’nın bu grupları desteklemesi lazım.
Kürt tiyatrosu altyapı açısından içler acısı bir durumda. O nedenle yerel yönetimlere büyük iş düşüyor. Yerel yönetimlere çağrı yapıyorum; Kürt tiyatrosunu destekleyin. Mutlaka ve mutlaka her ilde birkaç tane düzgün tiyatro salonu açın. Devlet tiyatroları da salonlarını Kürtçe tiyatro yapan gruplara sunabilmeli.
Şu anda üç dört grup İstanbul’da, üç dört grup da Doğu’da Kürtçe tiyatro oynayan grup var. Toplasan bir elin parmaklarını geçmez. Bunların acilen arttırılması gerekiyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın