Nalin Hesen
Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Kuzey Demokratik Güçleri Komutanı Ebu Ömer İdlibi, Rûdaw’a yaptığı açıklamada, 10 Mart Anlaşması’nın hayata geçirilmesi için ademi merkeziyetçi sistemin kilit rol oynadığını bildirdi.
İdlibi, 10 Mart Anlaşması'nın şu ana kadar gerçek uygulama aşamasına geçmediğini belirterek, her iki tarafın (DSG ve Şam) anlaşmaya dair farklı değerlendirmeleri olduğunu ifade etti.
Ebu Ömer İdlibi, "Ademi merkeziyetçilik, Suriye'nin birliği ve istikrarı için ulusal bir garantidir. Şam ile yürütülen müzakerelerde, ayrım gözetmeksizin Suriye'nin tüm bileşenlerinin taleplerine dayanan gerçekçi ve ulusal bir vizyonu esas alıyoruz” dedi.
DSG Kuzey Demokratik Güçleri Komutanı Ebu Ömer İdlibi, Rûdaw TV sunucusu Nalin Hesen’in sorularını yanıtladı.
Rûdaw: Güçlerinizin Suriye ordusua katılımı konusunda ne tür pratik adımlar atıldı? Net ve belirlenmiş bir zaman dilimi var mı?
Ebu Ömer İdlibi: Demokratik Suriye Güçleri olarak müzakere sürecine ciddiyetle ve ulusal bir sorumlulukla yaklaştık. Kapsamlı bir Suriye vizyonu çerçevesinde, katılım sürecinin uygulanmasına zemin hazırlayabilecek tüm pratik adımları sunmaya sadık kaldık. Ancak bu olumlu yaklaşım, şu ana kadar Şam yönetimi tarafından benzer adımlarla karşılanmadı. Bunu pek çok vesileyle, müzakere dosyasından sorumlu yetkililer ve güçlerimizin komutanlığı aracılığıyla açıkça dile getirdik. Şu ana kadar gerçek bir zaman çizelgesi bulunmuyor çünkü uygulama aşamasına geçiş, karşı tarafın ciddi bir siyasi kararını gerektiriyor.
Rûdaw: Siz 10 Mart Anlaşması’na bağlılığınızı vurguluyorsunuz ancak Şam bazı sözlerin yerine getirilmediğini söylüyor. Buna nasıl cevap verirsiniz?
Ebu Ömer İdlibi: Gerçek şu ki, 10 Mart Anlaşması henüz fiili uygulama aşamasına geçmedi. Bunun nedeni içeriğindeki bir eksiklik değil, müzakere sürecindeki erteleme ve engelleme durumudur. Bu anlaşma, dayatma mantığına veya tek taraflı görüşlerin empoze edilmesine değil, ortaklık ve tamamlayıcılık temeline dayanan samimi bir ulusal iradeye ve sorumlu bir yaklaşıma ihtiyaç duymaktadır. 10 Mart Anlaşması geniş bir ulusal çerçeveyi temsil etmektedir ve bunun engellenmesi, ülkenin geleceğini genel olarak olumsuz etkiler.
Rûdaw: Şu anda tartışılan temel dosyalar nelerdir? Nihai uzlaşma noktalarına ulaştınız mı?
Ebu Ömer İdlibi: Şam ile görüşmelerde, ayrım yapmaksızın tüm Suriye bileşenlerinin taleplerine dayanan gerçekçi ve ulusal bir vizyonu esas alıyoruz. Tartışılan dosyalar; siyasi, askeri ve idari yolları bütünlüklü bir paket olarak kapsamaktadır. Şu ana kadar, üzerine inşa edilebilecek bazı işaretler olmakla birlikte, henüz fikir alışverişi aşamasındayız. Bu nedenle, önümüzdeki süreçte 10 Mart Anlaşması’nın maddelerinin uygulanmasında somut bir ilerleme kaydedileceği konusunda temkinli bir iyimserlik içindeyiz.
Rûdaw: Müzakerelerin önündeki en temel engeller şu an nelerdir?
Ebu Ömer İdlibi: Temel engel teknik detaylarda değil, 10 Mart Anlaşması’nın uygulanma biçimine ilişkin görüş ayrılıklarındadır.
Biz bunu siyasi, askeri ve idari yetenekler ile uzmanlıklar arasında tamamlayıcı ve iş birliğine dayalı bir anlaşma olarak görüyoruz; ancak hala buna Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinin kontrol altına alınması ve eritilmesi süreci olarak bakanlar var.
Buradan hareketle, ademi merkeziyetçilik konusu anlaşmanın başarısı için temel anahtarlardan biri olarak öne çıkıyor. Bu konuya ciddiyetsiz yaklaşım, uygulamanın önünde gerçek bir engel teşkil etmektedir; oysa ademi merkeziyetçilik, Suriye’nin birliği ve istikrarı için ulusal bir garantidir.
Rûdaw: Müzakereler sırasında Suriye devlet yapısı içerisinde DSG veya MSD (Suriye Demokratik Meclisi) yöneticileri için herhangi bir makam veya resmi görev önerildi mi?
Ebu Ömer İdlibi: Biz bu dosyaya makam veya teklif mantığıyla yaklaşmıyoruz; çünkü mesele iktidar paylaşımı veya kişisel çıkarlar değildir. 10 Mart Anlaşması, ulusal sorumlulukların paylaşılması ile uzmanlık ve yeteneklerin Suriye’nin birliği ve egemenliği hizmetinde kullanılması üzerine kuruludur. Bu çerçevede gündeme gelecek her rol veya makam ulusal bir görevdir, kimsenin kimseye lütfu değildir.
Rûdaw: Suriye Enformasyon Bakanı'nın ademi merkeziyetçilik veya federalizmin sona erdiğini söylediği açıklamasına nasıl bakıyorsunuz?
Ebu Ömer İdlibi: Bu siyasi ve ideolojik bir açıklamadır. Bunun bir Türk medya ajansı aracılığıyla yayılması, ondaki her türlü ulusal değeri ortadan kaldırmaktadır. Bahsi geçen bakan, sorumsuz tutum ve açıklamaları nedeniyle Suriye halkının çeşitli bileşenlerinin geniş çaplı eleştirilerine maruz kalmaktadır. Suriye’nin geleceğinin medya beyanatlarıyla değil, Suriyelilerin hak ve taleplerine saygı duyan ciddi bir ulusal diyalog yoluyla inşa edileceğine inanıyoruz.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın