IŞİD’in elinde 50’den fazla Türkmen çocuğunun bulununduğunu ve akıbetleri hakkında kimsenin bilgi vermediğini söyleyen Himan Ramzi, Rûdaw’ın sorularını yanıtladı.
IŞİD saldrılarına maruz kalan Türkmenler’in seslerini duyurmaya çalışıyorsunuz? Bu konuda herhangi bir yardım ya da destek almadınız mı?
IŞİD’in elinde 50’den fazla Türkmen çocuk var ve akıbetlerini bilmiyoruz. Ne ırak, ne Türkiye ve ne de uluslararası basında Türkmenler’le ilgili tek bir haber geçmedi. Türkmen Kadın Hareketi olarak sesimizi duyurmaya çalışıyoruz ama ne yazık ki duyan yok.
IŞİD’in Irak’a saldırları karşısında Türkiye’nin tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye, Türkmenler’e sahip çıkmadı maalesef. Sahiplikten kastım yiyecek ve giyecek yardımı değil. Bizim kıyafete ya da yemeğe ihtiyacımız yok. Burda canımız, namusumuz söz konusuyken, Türk Kızılayı ihtiyaç yardımı gönderiyor. Türkiye NATO ülkesi bir ülke. Türkmenler’in sesini uluslararasına duyurabilirdi. “Türkmen kardeşlerim” demekle olmuyor. Madem kardeşiz neden bize sahip çıkılmadı? Türkiye Tükmenler’e isteseydi silah yardımı yapabilirdi ama yiyecek - giyecek göndermekle yetindi.
Irak Hükümeti’nin Türkmenler’e ne gibi yardımlar oldu? Ya da yardım edildi mi?
Irak Hükümeti “Sünniler’e Türkiye’den yardım geliyor “diye bize yardım yapmadı. Ne Irak Hükümeti ne de Türkiye bu savaşta bize sahip çıkmadı. Türkiye müdahale etseydi , IŞİD Amirli’ye giremezdi. Telafer’de ciddi bir Türkmen nufüsu katledildi ve Irak Hükümeti çok sonradan duruma müdahale etti. Türkmenler bu coğrafyada her zaman arada kalan bir millet oldu.
Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin Türkmenler’e yardımı oldu mu peki?
Kürdistan Peşmerge Güçleri, Şii-Sünni, Kürt-Türk ayrımı yapmadan savaştı. Peşmerge Güçleri olmasaydı Türkmenler’i IŞİD’in elinden kimse kurtaramazdı. Telafer’de Türkmenler katledilirken, Irak Ordusu değil, Peşmerge Güçleri savundu. Türkmen Cephesi ile Kürdistan Bölgesel Hükümeti arasındaki siyasi ilişkiler öteden beri iyi değil. Buna rağmen hiç bir ayrım gözetmeden Türkmenler’in yardımına koştular.
Amirli’de Türkmenler’i IŞİD’e karşı milis güçleri koruyordu. Orada yaşananları rapor haline getirip Kürdistan Hükümeti’ne, Irak Parlamentosu’na ve Birleşmiş Milletler (BM) Erbil Temsilciliği’ne yolladım. Ne Irak Hükümeti ne de Birleşmiş Milletler Türkmenler’e sahip çıkmadı. Kürdistan Hükümeti’ne rapor ulaşır ulaşmaz Amirli’ye harekat başladı ve birkaç gün içinde Amirli kuşatıldı.
Türkmen Cephesi olarak “ Bağımsız Kürdistan” fikrine nasıl bakıyorsunuz?
Kürdistan’ın bağımsızlığı gerçekleşirse Kürtler, Araplar ve Türkmenler olarak 3’e bölüneceğiz. Bağımsız Kürdistan’da bize siyeset yapma hakkı tanınacak mı? Konumuz ne olacak ? Bunların hepsi soru işareti. Türkmen Cephesi Kürdistan Hükümeti’yle yeni bir siyasi çizgi çizmek zorunda. Çünkü şartlar değişti. Türkmen Partileri bir komisyon oluşturup yeni bir strateji belirlemeli. Ben Erbil’de doğdum ve Erbil’de yaşıyorum. Yıllardır Kürtler’le beraberim ve bu beraberliğin bozulmasını istemiyorum. Bağımsız Kürdistan kurulsa bile ben bu topraklarda yaşamak istiyorum.
Irak’ta kurulan yeni hükümette İnsan Hakları Bakanlığı’na Türkmen Cephesi’nden Muhammed Şeyaa getirildi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ne yazık ki yeni hükümet bizim taleplerimizi karşılamıyor. Koskoca parlametoda Türkmenler’e sadece bir bakanlık verildi. Türkmen Cephesi 8 partinin birleşmesinden oluşuyor ve 8 partiye bir bakanlık veriliyor. Bu da Türkmen Cephesi’nin izlediği siyasetten kaynaklanıyor. Türkmen Partileri maalesef doğru bir strateji izlemiyor.
Türkmen Kadın Hareketi aktivisti olarak IŞİD saldırılarının kadınlar üzerindeki etkisini nasıl yorumluyorsunuz?
IŞİD, Musul’da Telafer’de çok sayıda Türkmen kadına tecavüz edip, öldürdü. Sadece Musul ve Telafer tarafında değil, Irak’ın genelinde kadınlar üzerinde ciddi bir psikolojik baskı oluştu. Kadınlar kendilerini güvende hissedemedikleri için artık evden dışarı çıkmıyorlar.
Bugüne kadar birçok sivil toplum kuruluşunda çalıştınız... Irak genelindeki kadın cinayetleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kadınları cinayetleri sadece Irak’ta değil dünya çapında her geçen gün artıyor. Bunun tek nedeni toplumların işlenen cinayetlere sessiz kalması. Geçtiğimiz günlerde Almanya’da kadın cinayetlerine dair bir seminer düzenlendi. Irak’ta bulunan tüm kadın hareketleri davet edildi ama Türkmenler bu seminere davet edilmedi. Biz burada katliama uğradık. Kadınlarımız tacize tacavüze uğradı. O toplantıya katılıp tüm dünyaya sesimizi duyurmak isterdik ama maalesef bizi dahil etmediler.
IŞİD, Musul’da kadınların sünnet edilmesi için fetva verdi... Yıllardır kadın hareketi içinde yer alan biri olarak bunu nasıl karşılıyorsun?
Ben Müslümanım ve eğitimimi Arapça aldım. Hiçbir dinde ve kitapta böyle bir vahşet söz konusu değil. IŞİD, Ezidi ve Mesihi çocukları da sünnet ettirdi. Karşı çıkan yüzlerde çocuğu katletti. Kadın sünneti cahiliye döneminde vardı ki IŞİD zaten cahiliye döneminden kalma barbar bir hareket.
Himan RAMZİ/ PORTRE
1977’de Erbil’de doğan Himan Ramzi, lise ve üniversiteyi Bağdat’ta okudu. 2003’te Bağdat’tan dönen Ramzi, sivil toplum örgütlerinde aktivist olarak çalışmaya başladı. Irak ve Kürdistan Bölgesi’nde uzun süre gözlemci olarak çalışan Himan Ramzi, Irak Türkmen Cephesi Kadın Hareketi içinde görev yapıyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın