Claudia Roth: İki parça silah göndermekle sorun çözülemez

Röportaj: Ali Shali 

Almanya Federal Parlamentosu Başkan Yardımcısı Claudia Roth, IŞİD’le mücadele konusunda, Kürtler’e iki parça silah göndermekle sorunun çözülemeyeceğini söyledi .

 

Aynı zamanda Yeşiller Partisi parlamenteri olan Roth, mültecilerin içinde bulunduğu durum konusunda acil önlemler alınması gerektiğini belirtti.

 

Rûdaw’ın sorularını yanıtlayan Claudia Roth, Türkiye’nin Rojava Kürtleri’nin güçlenmesini istemediğini dile getirdi.

 

Sayın Roth, Batılı ülkeler Kobani’deki duruma karşı neden şimdiye kadar sessiz?

 

Ben de aynı soruyu size sorayım: Neden hepsi sessiz? Dünya ülkeleri sessizliğini bozmak için daha Kobani’de nelerin olmasını bekliyor? Şununla başlayayım, Almanya daha fazlasını yapabilir.

 

Ben Ağustos ayının ortasında Güney Kürdistan'daydım. Kendi nüfusu 6 milyon olan o bölgeye yönelen mülteci sayısı 1.6 milyon. Bu nasıl kabul edilebilir? Batılı ülkeler bir an önce Kürdistan Bölgesi ve mülteciler için acil yardımda bulunmalı. Mültecilerin herşeye ihtiyacı var. Şunu belirtmem gerekiyor ki her ne kadar  Kürdistan Bölgesi hiçbir şeyden kaçınmayıp, tüm ihtiyaçları karşılamaya çalışsa da, mültecilerin sayısı çok olduğu için gıda, ilaç, psikoloji destek, kalacak yer sıkıntısı var. Bunun dışında da havalar soğuyor ve kış yaklaşıyor.

 

Sadece Duhok’ta 650 bin mülteci bulunuyor. Bu yüzden Almanya’nın daha fazla insani yardım yapması için sesimizi yükseltmemiz lazım.

 

Birkaç gün öncesinde de Kobani – Suruç sınırındaydım. O manzarayı izlemek gerçekten zordu. Çünkü 360 köy işgal edilmiş ve bir millet dünyanın gözü önünde yok ediliyordu.

 

Binlerce mülteci yollarda, okullarda ve resmi dairelerde kalıyor. Sizin aracılığınızla tekrar söylüyorum; tüm dünya ülkeleri bir an önce o mülteciler için gerekenleri yapmalı. Almanya’dan da isteğim, daha fazla insani yardımda bulunması.

 

Kısa bir süre önce Türkiye Parlamentosu, Irak-Suriye tezkeresini çıkardı.  Türkiye tankları sınırda bekliyor ve amaçları belli değil. Siz Türkiye’nin politikasını kötü görüyorsunuz, neden? 

 

Gerçekten de insan, Türkiye’nin Kürtleri ve Kürt savaşçılarını Kobani’de güçsüzleştirmek istediğini hissediyor. Kürtler’in zor bela oluşturduğu üç kantonun içinde bulunduğu bu çetin durum Türkiye’nin gözüne battı.

 

Şunu anlamıyorum ve tahammül edemiyorum; Erdoğan ve birkaç bakan, PKK’yi IŞİD’le aynı kefeye koydu. Evet, PKK’nin demokratik bir temeli yok ama asla IŞİD gibi değil ve IŞİD’le aynı seviyeye indirgenemez.

 

Erdoğan’ın siyaseti sorunları azaltıp durumu normalleştiren bir siyaset değil. Anlaşılmaz bir siyaset izliyor. IŞİD’le bağlantıyı kabul etmedi. IŞİD’in İstanbul’da kampı olduğuna ve IŞİD’in Türkiye’de eğitildiğine inanmıyordum. Aynı zamanda Türkiye’den Suriye’ye sorunsuz bir şekilde silah gönderdiğine ve IŞİD’in Türkiye’ye ucuz petrol satıp para elde edeceğine de inanmıyordum. Ayrıca Türkiye’de alenen ölüm çağrısı yapan kişilerin faaliyetlerinin yasaklanıp bu kişilerin yakalanmasını umuyordum. Bunlar, Erdoğan ve hükümet üzerinde ciddi bir soru işaretine sebep oluyor. Yani bunun arkasında ne var, bilinmesi gerekiyor.

 

NATO’nun, Erdoğan’ın siyasetini değiştirmesi için baskı yapması gerekiyor. Geçen hafta Diyarbakır’da radikal Hizbullah grubunun Ezidi Kürtler’e saldırıda bulunduğunu öğrendik. Ki bu gruplar Türkiye’de açıkça IŞİD’e destek veriyor.

 

Almanya’nın bu süreçte rolü nedir?

 

Almanya şu süreçte Türkiye’ye tutumunu değiştirmesi için baskı yapmalı ve NATO üyelerine Türkiye’nin üzerinde durması için girişimde bulunmalı. Almanya’nın Türkiye’de süren barış sürecinin devam etmesi için de girişimde bulunmalı.

 

Almanya’da insanlık dışı, paraya ve radikal ideolojiye sahip bir grup var. Bunun gelişmesine müsaade edilmemeli. Ayrıca Almanya’da bir iç kargaşa çıkmasını istemiyoruz.

 

Barış sürecinin başarılı olmasını umuyoruz. Fakat Türkiye’nin PKK’yi IŞİD’le bir tutması bu sürecin bitmesine sebep olabilir. Yüz binlerce Kürt mülteci olmuş durumda. Dünyanın dört bir yanındaki diğer Kürtler de büyük güçlerin siyasetinin kurbanı olmaktan korkuyor. Kaderlerinin yine belirsizliğe itilip unutulmasından endişe duyuyorlar. Ben unutmayı öldürmekle bir görüyorum.

 

Birçok ülkede Kürtler Kobani’ye destek yürüyüşü yaptı. Bunu nasıl görüyorsunuz?

 

Almanya’da radikal, şiddet yanlısı Selefiler’in Kürtler’e saldırdığını görünce şok oldum. Kürtler burada gayet olağan gösteriler yapıyordu, ancak saldırıp yaraladılar. Bu kabul edilir bir şey değil.

 

Bölgedeki güçler sadece kendi çıkarlarını düşünüyor ve Kürtler’in başına ne geldiği onları ilgilendirmiyor. Erdoğan sadece Esed’e karşı asker göndermek istiyor. Şimdiye kadar bölgede birlik olan ve IŞİD’e karşı tutum sergileyen hiçbir güç yok. Örneğin İran ve Suudi. BM’nin bunlara baskı yaparak tutumlarını netleştirmesini umuyorum. Neden bu kadar güçlüler? Neden, ekonomileri bu kadar güçlü ki gelişmiş silahlar alabiliyorlar? Ekonomik kaynaklarının kesilmesi için çaba göstermeliler, sadece iki askeri noktanın bombalanması yetmez. Ya da vicdanlarını rahatlatmak için Kürtler’e iki parça silah göndermekle bu sorun çözülmez. Sorunu kökten çözmeleri lazım.

 

Parlamento Başkanvekili olarak devamlı insani yardım için çağrıda bulunuyorsunuz. Uzun vadede planınız nedir?

 

Devamlı Almanya ve dünya ülkelerine Diyarbakır, Mardin ve diğer yerlerdeki mülteciler için uluslararası yardım kuruluşlarına yardım çağrısında bulunuyorum. Ayrıca Almanya’nın bazı kentlerinin, örneğin Hannover’in, Diyarbakır’a yardım etmesi, kardeş olması için çaba sarfediyorum. Örneğin; mülteciler için okul ve yaşam alanı inşa edilmesi için.

 

Bir de mültecilerin başından geçenler unutulmasın diye bazı yazarlardan bunu yazmalarını istedim. Diyarbakır’da bazı yerlere, mültecilerle konuşup hikayelerini yazmalarını istedim. Yine Diyarbakırlı avukatlardan bu kişilerin isimlerini kaydetmelerini, hatta suçluların da isimlerini yazmalarını istedim ki bu başlarına gelenler asla unutulmasın.

 

Bildiğiniz gibi Kürtler Kobani’de ölüm kalım savaşı veriyor ve büyük tehdit altındalar...

 

Evet, biliyorum ve Kobani’nin IŞİD’in eline düşmesinden, işgal edilmesinden büyük endişe duyuyorum. Fakat bu Kürtler’i umutsuzluğa sevketmesin. Kürtler bilsin ki dünyada birçok dostları var ve bu sadece IŞİD’le olan savaşlarıyla sınırlı değildir.