Foto: Kürt Dostluk Grubu Kurucularından Alman Hristiyan Demokrat Partisi (CDU) Milletvekli Christoph de Vries Ala Şali’nin sorularını yanıtladı
Kürt Dostluk Grubu Kurucularından Alman Hristiyan Demokrat Partisi (CDU) Milletvekli Christoph de Vries, Rûdaw’a verdiği röportajda, Kürt Dostluk Grubu’nın kurulması özel ve önemli olduğunu, hiçbir başka topluluk için böyle bir grubun bulunmadığını belirtti. Kürtlerin demokrasi, kadın hakları ve adalet için verdikleri mücadeleyi çok değerli bulduğunu söyleyen Christoph de Vries, onların kültürlerini ve dillerini yaşatma haklarının desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Almanya’da yaşayan 2 milyondan fazla Kürdün toplumsal hayata önemli katkılar sunduğunu ifade eden De Vries, Kürtlerin siyasi partilerde ve sivil toplum kuruluşlarında daha fazla yer almasını istedi. Özellikle Kürt gençlerinin hem Kürt hem Alman kimliklerini birlikte taşıyabilmelerinin toplum için bir uyum unsuru olduğuna dikkat çekti. Bununla birlikte, dış propaganda ve önyargılar nedeniyle Kürtlerin bazen haksız ithamlarla küçümsendiğini, oysa onların önemli bir müttefik olduğunu dile getirdi.
De Vries, Kürtlerin IŞİD’e karşı mücadelesine de özel bir vurgu yaptı. Peşmerge’nin büyük saygıyı ve desteği hak ettiğini, bugün hâlâ birçok IŞİD’linin Kürtlerin kontrolündeki cezaevlerinde tutulduğunu söyledi. Rojava’daki belirsizlikten endişe duyduğunu, bu nedenle Kürtlerin kendilerini savunabilmeleri için desteklenmeleri gerektiğini belirtti. Federal hükümetin de Suriye’de tüm azınlıkların sürece dâhil edilmesi yönünde çağrıda bulunduğunu hatırlattı.
Röportajın diğer kısmında ise Almanya’nın göçmen politikalarına değinen De Vries, yasadışı göçün engellenmesi gerektiğini, ancak savaş tehdidi altındaki insanlara da insani yardım yapılacağını söyledi. Suriyeli göçmenlerin durumunun ise Suriye’deki gelişmelere bağlı olduğunu belirtti. Aynı zamanda “Work and Stay” programıyla nitelikli göçü kolaylaştırmak istediklerini, vize ve oturum süreçlerini hızlandırarak Almanya’yı daha cazip hale getirmeyi planladıklarını açıkladı.
Kürt Dostluk Grubu Kurucularından Alman Hristiyan Demokrat Partisi (CDU) Milletvekli Christoph de Vries Ala Şali’nin sorularını yanıtladı:
Rûdaw: Sayın De Vries, bu röportaj için teşekkür ederiz. Siz federal parlamentoda Kürt yaşamına özel kurulan parlamenter grubun üyelerinden ve kurucularındansınız. Neden böyle bir grubun kurulması gerektiğini düşünüyorsunuz?
De Vries: Evet, ben Kürt yaşamı için parlamenter grubun kurucularındanım. Siyasete başladığımdan beri demokrasimiz için çalışan Kürtlerle iyi ilişkilerim oldu. Onlar temel değerleri savunuyor, antisemitizme karşı mücadele ediyor ve Ortadoğu’da İslami terörizme karşı önemli bir müttefikimiz konumundalar. Aynı zamanda adalet ve kadınların kendi kaderlerini tayin hakkı için verdikleri mücadeleyi de çok değerli buluyorum. Bu nedenle güçlü bir ittifakımız var. Kürtleri desteklemek gerekiyor; onların kendi kültür ve dillerini yaşatma hakkı var. Bu konuda yardımcı olmak benim için büyük bir mutluluk.
Rûdaw: Tatilinizde bazı Kürt örgütleriyle görüştünüz. Kürtlerin Almanya’da yaşadığı engellerden bahsettiniz. Bu engeller neler?
De Vries: Kürtler, Almanya’daki en büyük yabancı topluluklardan biri. Onların kendilerini açıkça “Kürt” olarak tanıtabilmeleri bile büyük bir ilerleme, çünkü bu çoğu memleketlerinde mümkün değil. Ben Kürtlerin toplumumuzun her alanında yer almalarını istiyorum. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktifler, siyasi partilerde de daha çok yer almalılar. Kürt kökenli parlamenterlerimiz var, hatta bizim partimizde, Hristiyan Demokrat Parti’de de var. Bu, Kürtlerin devletimizin bir parçası olduklarını gösteriyor. Bir Kürt gencin bana söylediği şu söz çok etkileyiciydi: “Göğsümde iki kalp var, biri Kürt, diğeri Alman.” Bu, bir çelişki olmadığını ve birlikte çok iyi bir uyum sağladıklarını gösteriyor.
Rûdaw: Almanya’da 2 milyondan fazla Kürt yaşıyor. Belediyelerde de aktifler. Ancak birçok örgüt “Biz görülmek istiyoruz” diyor. Kürt sesinin daha çok duyulması için siz neler yapıyorsunuz?
De Vries: Bence bu, Kürtlerin nereden geldiklerini, ne yaptıklarını ve neden önemli olduklarını göstermesi onların görevleri. Ama biz onlara yardım edebiliriz. Kürtlerin farklı şekilde görülmesine yardım edebiliriz. Bazen çok küçümsenmiş şekilde görüldüklerini hissediyorum. Belki dış hükümetlerin propagandası bunun üzerinde etkili oluyor. Onlar terörizm ve komünizmle suçlanıyor. Bence bu imaj yanlış. Onlar önemli bir müttefik. En önemlisi, demokrasi için bizimle ortak. Bunu daha fazla ortaya koymamız gerekiyor.
Rûdaw: Peki, bu nasıl yapılabilir?
De Vries: Bu yüzden parlamentoda, tüm partilerin katılımıyla Kürt yaşamına özel bir grup kurduk. Bu çok özel bir girişim. Almanya’daki hiçbir başka topluluk için böyle bir grup yok. Farklı görüşlerimiz olmasına rağmen Kürtler söz konusu olduğunda ortak hareket ediyoruz. Umarım bu, hem Almanya’da hem de Kürdistan’ın tüm parçalarında görülür. Ayrıca şunu da söylemeliyim: Suriye’de ve Türkiye’de Kürtler baskı görüyor. Biz de tüm partiler olarak, bu baskılara karşı Kürtleri destekleme konusunda tek ses olmalıyız.
Rûdaw: Peki, IŞİD'e karşı savaşan Kürdistan Bölgesi'ne nasıl yardım edebilirsiniz? Ya da Ezidi Kürtlere nasıl yardım edebilirsiniz?
De Vries: Kürtler, IŞİD’e karşı en önemli müttefiklerimizden biri oldu. Irak’ta ve Suriye’de verdikleri mücadeleye minnettarız. Bugün hâlâ birçok IŞİD’li terörist, Kürtlerin kontrolündeki hapishanelerde tutuluyor. Peşmerge büyük saygıyı ve desteği hak ediyor. Suriye’deki belirsizlik ise endişe verici. Umarız barışçıl bir süreç olur, ancak ciddi riskler var. Bu nedenle Kürtlerin kendilerini savunabilmesi için desteklenmeleri çok önemli.
Rûdaw: Rojava şu anda tehdit altında. Almanya’nın yeni hükümeti oradaki Kürtleri desteklemek için bir plan yapıyor mu?
De Vries: Federal hükümet, Suriye’nin yeni yönetimine tüm azınlıklarla işbirliği yapmaları ve onları sürece dahil etmeleri çağrısında bulunuyor. Çünkü aksi takdirde Suriye’de geçmişte yaşanan savaş ve çatışmalar yeniden ortaya çıkabilir. Kürtler, bu anlamda en önemli müttefiklerimizden biri.
Rûdaw: Göçmen politikası da Almanya’da gündemde. Sınırların daha sıkı kontrol edilmesi ve yasa dışı göçmenlerin geri gönderilmesi tartışılıyor. Siz nasıl bakıyorsunuz?
De Vries: Politikamız düzenli ve insani olmalı. Savaş tehdidi altındaki insanlara yardım etmek istiyoruz. Ama aynı zamanda yasadışı göçü durdurmalıyız. Geçmiş yıllarda yaşananlar devletimizi çok zorladı. Bu yüzden açık mesajımız şu: Almanya’ya geliş için sebep yok, koruma hakkı olmayanlar gelmemeli. Kaçakçılara para vermeyin, suç şebekelerine teslim olmayın. Bu yüzden sınır kontrolü gerekli. Sınırları kapatmıyoruz, ama kontrol ediyoruz. Mülteci yasalarımızı da uyguluyoruz. Yasal süreci bitmiş ve reddedilmiş kişilerin ülkeyi terk etmesi gerekiyor. Bunun için diğer ülkelerle de işbirliği yapıyoruz.
Rûdaw: Peki, bu şekilde devam etmek istiyorsunuz? AFD'ye bakarsak Kuzey Ren-Vestfalya bölge seçimlerinde, o partinin çok fazla oy aldığını görüyoruz. Almanya şansölyesi de onlarla farklı şekilde muamele etmemiz gerektiğini söyledi. Onlarla nasıl muamele edebilirsiniz?
De Vries: Halk bize büyük destek verdi, çünkü seçimlerde yasadışı göçü sınırlayacağımıza söz verdik. Bu yolda devam edeceğiz. Bölünmeyi ve toplumsal tıkanıklığı durdurmak için çalışıyoruz.
Rûdaw: Suriyeli göçmenleri de geri göndermeyi düşünüyor musunuz?
De Vries: Bu, Suriye’deki gelişmelere bağlı. Eğer istikrar sağlanırsa yeniden değerlendirme yapılabilir. Çünkü mülteci yasalarımız açık: Kaçış nedeni kalmadığında koruma hakkı da biter. Önceliğimiz suçlular ve toplum için tehlike oluşturan kişiler olacak.
Rûdaw: Peki, yasal göçmenlik konusunda neler yapmayı planlıyorsunuz?
De Vries: Yasadışı göçü azaltırken yasal ve nitelikli göçü kolaylaştırmamız gerekiyor. Bunun için “Work and Stay” programıyla süreçleri basitleştirmek istiyoruz. Vize, diploma denklikleri ve oturum haklarını hızlandırmalıyız. Nitelikli iş gücünü çekebilmek için daha cazip bir ülke olmalıyız. Şu anda önlerine çok engel çıkarıyoruz, bunu değiştirmemiz gerekiyor.
Rûdaw: Sayın De Vries, bu röportaj için teşekkür ederiz.
De Vries: Ben de teşekkür ederim.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın