‘Devletsiz milletin lobicisi’: KERKÜK için son 2 yıl!

19-11-2015
Gülbahar Altaş
Etiketler MERI Dilaver Alaaddin Kerkük
A+ A-

Ortadoğu Araştırma Enstitüsü (MERI) Başkanı Prof. Dr. Dilaver Alaaddin, Güney Kürdistan’ın, “Bağımsız Kürdistan”a en yakın parça olduğunu söyledi.

 

Kerkük sorununun 2018 seçimlerinden önce çözülmesi gerektiğini söyleyen Dilaver Alaaddin, o zamana kadar sayım ve referandum yapılması gerektiğini belirtti.

 

Dilaver Alaaddin, Türkiye’de “çözüm süreci” devam etmez ve Kürtler haklarına kavuşamazsa, Türkiye’nin bağımsız bir Kürdistan devletini komşusu olarak görmek istemeyeceğini dile getirdi.

 

Prof. Dr. Dilaver Alaaddin, Rûdaw’ın sorularını yanıtladı…

 

Ortadoğu Araştırma Enstitüsü’nün (MERI) kuruluş amacını bize anlatır mısınız?

 

MERI Enstitüsü, tüm siyasi tarafların, vatandaşların daha müreffeh ve barış içinde yaşamaları yolunda sorunların tesbiti ve çözüm yolları konusunda “bilimsel”projeler üretmek amacıyla 2014 yılında Erbil’de kuruldu. Sözkonusu projeler yerine getirildiğinde halk toprağını daha çok sahiplenecek, geleceğe yönelik çalışmaların içinde aktif olarak yer alacaktır.

 

Sorunların kaynakları neler sizce?

 

Ortadoğu’da ve Kürdistan Bölgesi’nde yaşanan sorunlara bilimsel çözüm yolları bulunması konusunda büyük eksiklikler var. Irak’ta ise, politikacılarımız, yani karar vericiler, partilerinin çıkarları doğrultusunda çalıştıklarından, sorunlar daha karmaşık hale geliyor.

 

Kaldı ki, Ortadoğu’da varolan tüm ülkeler karşılıklı olarak birbirlerine güvenmiyor. Böylece, yaşanan tüm çatışma ve savaşlar Ortadoğu’nun siyasi ve sosyo-ekonomik yapısı üzerinde yıllar sürecek derin bir etki bırakıyor. Böyle bir ortamda nasıl istikrarlı ve sorunsuz bir ülke veya bölgeye sahip olunabilir ki?

 

Bu nedenle de gerek ülkesel, gerekse bölgesel olarak sorunların çözümünde daha fazla gecikilmeden, karar vericilerin diyaloğa geçerek uzlaşmaları ve ortak bir gelecek için vizyonlarını paylaşmaları gerekiyor. MERI olarak buna katkı veriyoruz.

 

Diğer enstitülerden farkınızın, çözüm aşaamsına da katılmak olduğunu söyleyebilir miyiz?

 

Evet! Hatta karar vericilere çözümde de yardımcı oluyoruz. Bizim yönetimde olmak gibi bir amacımız yok. Muhalefet de değiliz. Akademik bir merkeziz. Hastalığı teşhis ederken tedavi yöntemlerini ve tedavi aşamasında da tüm kaynaklarımızı kendilerine sunuyoruz. Ayrıca sorunların çözümü için olumlu eleştiri yapıyoruz. Sonuç olarak da karar mercileri enstitümüzün gerçekten tarafsız olduğuna inanıyor. Yerel kurumların dışında uluslararası derneklerle de sürekli diyalog halindeyiz.

 

Akademik bir kuruluş olarak bizim için Tahran ve Bağdat veya Erbil ve Ankara’nın bir farkı olmadığı gibi partiler arasında da fark gözetmiyoruz. Zira Bağdat ile Ankara’da istikrar olmadığında Erbil’de istikrar olmasını da bekleyemeyiz. Dolayısıyla, Ankara’daki, Bağdat’taki, Tahran’daki karar vericiler üzerinde etkili olduğumuzu söyleyebiliriz.

 

Örneğin; 2015’in ilk ayında Türkiye’den 20 kişilik karar verici ve uzman kişilerden oluşan bir heyeti El Şark Enstitüsü’nün katkısıyla Erbil’de konuk ettik. Kürdistan Bölgesi’nde de tüm siyasi partilerin yanısıra akademisyenlerle birlikte 80 kişi biraraya geldi. Toplam 100 kişi kapalı bir salonda toplantı yaptı. Toplantı’da Ankara-Erbil arasındaki sorunlar, çözümleriyle birlikte masaya yatırıldı. Yapılan kapalı toplantının sonuçları -ki daha sonra kamuoyuylada paylaşıldı- Ankara-Erbil arasında verilen kararlara yansıdı.

 

Kerkük sorunu hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

Kerkük sorunu çok karışık ve zahmetli bir konu. Uzun zamandır da durum çok kötü. Doğal olarak çözümü de zor bir konu. Kerkük’teki idari sorumlularsa sorunun çözümü konusunda nasıl bir yol izleyeceklerini bilmiyor. Tüm ilgili tarafları 3 -5 Kasım’da yaptığımız forumda biraraya getirdik. Irak’ın ve Kürdistan Bölgesi’nin içinde bulunduğu siyasi, ekonomik ve olağanüstü şartlardan dolayı sorun bir anda çözümlenmeyecektir. Ancak çözmek için girişimlerde bulunmamız gerekiyor. Konunun çözümü için attığımız ilk adım da önemli bir girişimdir. Amacımız Kerkük sorununun tüm oluşumlarıyla 2018 seçimlerinden önce çözülmesidir. Bunun içinde 2016 da bazı ön anlaşmalar, ardından sayım ve referandumun yapılması gerekiyor. 2018 yılından sonra konu çözümlenmesse durum çok daha kötüye gidecektir.

 

 Bir akademisyen olarak sizce bağımsız Kürdistan kurulacak mı?

 

Büyük Kürdistan parçalanmış durumda ve her parçası da ayrı süreçlerden geçtiği gibi liderlerleri de farklı. Bugün, Güney Kürdistan bağımsız Kürdistan’a en yakın olan Kürdistan parçasıdır. Tabii bu Güney Kürdistan’ın tam olarak hazırlıklı olduğu anlamına gelmiyor. Ancak Kürdistan’ın diğer parçalarına göre daha önde. Güney Kürdistan’ın bağımsızlığı ilerideki süreçte olabilir. Çünkü bağımsızlık için iç ve dış ortamın sağlanması gerekiyor. Ankara’da, Tahran’da, Washington’da, Bağdat’ta gereken zeminin hazırlanması gerekiyor. Yerel anlamda da siyasilerin tek bir ses olmasının yanısıra demokrasi ve hukuki zeminin hazırlanması gerekiyor. Yani tüm tarafların biraraya gelerek büyük bir proje oluşturup “devlet olmaya gidiyoruz” demeleri gerekiyor.  Ancak şu anda her partiden ve her liderden ayrı ses çıkıyor. Hükümetin içinde de verilen tek bir mesaj yok. Genel anlamda ve halkında görüşü Irak’tan ayrılarak kendi kaderini tayin etmeye yöneliktir.

 

Yalnız burada önemli olan barışçıl yollarla ilgili tarafların ikna edilmesi ve ciddi çabalar gerekiyor.

 

Ankara – Erbil ilişkilerinde bu konuda ne yapılması gerekiyor?

 

Türkiye’yle olan ilişkimizi starejik bir zemine oturtmamız çok önemli! Kurulacak bir Kürdistan Devleti’nin bir tehdit ya da korku olarak görmemeleri konusunda ciddi lobi çalışmalarının yapılması şarttır. Türkiye’nin de demokrasiyi daha iyi bir zemine oturtarak, insan haklarına daha çok saygı göstermesi gerekiyor. Kürt sorunu Türkiye’de ne kadar erken çözümlenirse, Güney Kürdistan’ın bağımsızlığı da o kadar erken gerçekleşir. “Çözüm süreci” devam etmezse ve Kürtler’in hakalrı verilmezse, Türkiye bağımsız bir Kürdistan devletini komşusu olarak görmek istemeyecektir.

 

1 Kasım Türkiye genel seçim sonucunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Bence seçim sonucu hem Kürtler, hem de Türkler için oldukça iyi bir sonuçtu. HDP’nin yüzde 10 barajını aşması da iyi bir sonuçtu. Türkiye’de Kürtler’in seçim barajını aşmasını istemeyen birçok taraf var. Ve eğer HDP barajı aşamasaydı Kürtler’in Türkiye’de sesi zayıf çıkacaktı. Kürtler’in parlamentoda sesini duyurması önemli... Türkiye gibi farklı sorunların ve karışıklıkların bulunduğu bir ülkede güçlü bir hükümete ihtiyaç vardır. Güçlü hükümetteki amaç ise, koalisyon hükümeti değildir! AK Parti’nin tek başına çıkması da oldukça olumlu.

 

Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasi partilerin “medya savaşı” son bulacak mı?

 

Tüm taraflarla görüşerek, bu konuda girişimler başlatıldı. Kürdistan  Demokrat Partisi (KDP), Değişim Hareketi (Goran), Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), İslami Birlik Partisi (Yekgırtu) ve İslami Toplum Partisi’nin (Komel) medya savaşını yakında sona erdirmelerini umut ediyoruz.

 

2016 MERI Forumu’nun konusu belli mi?

 

Evet! Kısmen de olsa belirledik. 2016 projemizde ekonomi konusuna ağırlık vereceğiz. Ülke olarak sırtımızı petrole dayamış durumdayız. Ekonomik üretim altyapımız oldukça zayıf. Şu anda ülkenin ekonomik yapısını tartışacak zamanın geldiğine inanıyoruz. Ve petrol dışında gelir kaynaklarını araştırarak Bağdat’a bağlı kalmayacak şekilde, özel ve kamu sektörleriyle gelir kapılarını aralamamız gerekiyor. Bu nedenle de 2016’da ekonomi sorunumuzu çok daha detaylı görüşüp çözüm yollarının bulunması gerekiyor.

 




PORTRE \ Dilaver Alaaddin

 

1960 Erbil doğumlu olan Dilaver Alaaddin, Bağdat’ta tıp okudu. İngiltere’de Nottingham Üniversitesi’nde profesör oldu. Dünyada tıp dalında adından söz ettiren Dilaver Alaaddin, 2007 yılında lobi faaliyetleri konusundaki anılarını içeren “Bir Devletsiz Millet için Lobicilik” kitabı ile 2013 yılında yazdığı “Ulus İnşası ve Kürdistan Bölgesi Self-Yönetim Sistemi” kitapları büyük bir rağbet gördü. Dilaver Alaaddin ayrıca, 2009-2012 yılları arasında Kürdistan Bölgesel Hükümeti Yükseköğretim ve Bilimsel Araştırma Bakanlığı yaptığı dönemde birçok önemli kararlara imza attı. Şu anda da Ortadoğu Araştırma Enstitüsü’nde (MERI) başkanlık görevini yürütüyor.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli