Röportaj: Liyan Dara
Türkiye Parlamentosu’nda geçtiğimiz Salı günü, milletvekillerin dokunulmazlıkların kaldırılması görüşüldü. Parlamentonun dokunulmazlıkların geçici olarak ve bir seferliğine kaldırılmasını düzenleyecek olan maddenin Anayasaya eklenmesine bugün yapılacak nihai oylama ile karar verilecek.
Oylamadan çıkacak sonucun Türkiye’nin önümüzdeki dönemini belirleyen başlıklardan ve siyasete yön veren etkenlerden biri olacağı kesin.
Kürt siyasetçi, tarihçi ve yazar Kemal Süphandağ, AK Parti içerisindeki Kürt vekillerin oylamada “kendi iradeleriyle oy kullanmadıklarını” söyledi.
Süphandağ, dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin, “Olaylar böyle gelişmeseydi HDP, CHP’nin yerini alarak ana muhalefet partisi olacaktı. Bu savaş Türk solunu da HDP’den uzaklaştırdı. HDP bundan sonra sadece Kürtler’in partisi olacak” dedi.
Kemal Süphandağ, Rûdaw’ın sorularını yanıtladı.
Dokunulmazlıkların kaldırılması için referanduma gidilecek. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Meclis’te yapılan seçim bir kez daha gösterdi ki Erdoğan isterse referandum olacak. Yapılan oylamada Anayasa’nın değişmesi için gerekli olan 367 sayısına 10 oy eksik çıktı. Bu da gösteriyor ki dokunulmazlıklar büyük bir ihtimalle referanduma götürülecek. Ben böyle düşünüyorum.
AK Parti içerisindeki Kürt parlamenterlerin dokunulmazlıklar için “hayır” oyu kullanması bekleniyordu ancak durum böyle gelişmedi. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
AKP’nin içinde demokrasi yoktur. Bu yaşananlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteğiyle oluyor. İkinci oylamada tüm AKP’li vekiller bu anlamda oylarını kullandılar. Bu şekilde Eroğan’a bağlılıklarını gösterdiler. Halbuki yasaya göre oy kullanma işlemi gizli bir şekilde yapılmalıydı ama hepsi oylarını açık bir şekilde kullandı. Bu da kendi iradeleriyle oy kullanmadıklarını gösteriyor.
Kürt halkı onları seçerek parlamentoya gönderdi. Bugün tüm hesaplar Kürtler’in üzerinden oynanıyor. Cumhurbaşkanı 7 Haziran’da Kürtler’den destek almadığı için süreci bitirdi. HDP miting yapamaı baskı altında seçime gitti. HDP bu baskı ve haksızlık altında 59 vekil elde ederek parlamentoya girmeyi başardı. Şimdi de dokunulmazlıklarını kaldırıp, hapse atmak istiyorlar.
Bu da Kürtler’a karşı işlenen bir ihanettir. Hepimiz savaşa karşıyız. Biz, çözüm sürecinin devam etmesi ve soruların demokratik bir yolla çözülmesi gerektiğini söyledik. Ama şu an bu Kürtler’e savaş dayatılıyor. AKP içerisindeki Kürt vekillere şaşıyorum. Nasıl olur da vicdanları bu durumu Kabul ediyor şaşıyorum.
Referandum sözkonusu olursa Kürtler ile Türkler arasında ayrım olur mu?
Referandum olursa Kürtler hayır diyecek. Bundan dolayı vekilleri ya atılacak ya da hapse gönderilecek. AKP, CHP ve MHP arasında milliyetçi bir ittifak var. Bu referandumla Türkiye ikiye ayrılacak. Kürt illerinde % 70-80 hayır, Türk illerinde ise, % 80-90 evet çıkacak. Esas itibariyle Türkiye bu şekilde parçalanıyor. Erdoğan başkanlık amacını gerçekleştirmek için MHP’yi baraj altında bırakmak istiyor. HDP’yi de bu kaos ortamıyla baraj altında bırakmak istiyor. Bu şekilde 400 koltuk elde ederek hem anayasayı tek başına değiştirmek, hem de başkanlık sistemini getirmek için uğraşıyor. Tüm çatışmaların temel nedeni başkanlık sistemini getirmek içindir.
HDP’lilerin parlamentodan çıkarılma kararı devletin mi yoksa AK Parti’nin mi?
17 Aralık operasyonundan sonra AKP içinde bir kırılma yaşandı. Öte yandan Suriye’deki savaşta Kürtler epey ilerleme kaydetti. Kürtler için statü şansı doğdu. Türkiye, Kürtler’in burada elde edebileceği bir statüyü kendisi için tehlike olarak gördü. Türkiye, Kobani’nin düşmesini istiyordu. Kürtler bu duruma şahitlik etti. Bundan dolayı kardeşlik maskesi düştü. 17 Aralık operasyonundan sonra Kemalistler, AKP, Erdoğan ve derin devlet bir çizgide buluştu. Bunun üzerine Kürt vekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması hem devlet, hem de Erdoğan’ın projesidir.
HDP vekillerinin tutuklanması nasıl bir tepkiye yol açar?
Bölye bir durumda Kürtler için hiçbir yol kalmamış olacak. Şu anki durum inancımızı kaybetmemize neden oldu. Kürtler için savaş dışında bir yol kalmıyor. Kimsenin barışa olan inancı da kalmadı. Referandum yapıldığı taktirde ülkede savaş derinleşecektir. Bu da birçok şeyin nedeni olacaktır. Kürtler yine Türk illerinde saldırılara maruz kalacaktır. Devlet savaş dışında bir yol bırakmadı. Türkiye bu siyaset üzerinden yürümeye devam ederse akıbeti Suriye ve Irak gibi olacak.
Dokunulmazlıklar kaldırılırsa HDP ne yapacak?
Olaylar böyle gelişmeseydi HDP, CHP’nin yerini alarak ana muhalefet partisi olacaktı. Bu savaş Türk solunu da HDP’den uzaklaştırdı. HDP bundan sonra sadece Kürtler’in partisi olacak. HDP içindeki Türk solu azalacak ve başka yönlere kayacak. Türkiye’de olası bir referandumda HDP eski misyonunu yapamayacak. İçinde bulunduğumuz durum bizi üzüyor. Umarım yanılırım. Bu savaşın durması ve Kürtler’in haklarına kavuşmasını umut ediyorum.
PORTRE / Kemal SÜPHANDAĞ
HDP’nin Ağrı milletvekili aday adayı olan Kemal Süphandağ, Ağrı Başkaldırısı’nın liderlerinden Kör Hüseyin Paşa’nın torunudur. Süphandağ, şu ana kadar Kürt tarihi hakkında birçok kitaba imza attı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın