Ödüllü Oyuncu Çapkurt: Kürdüm, dünya sinemasının parçasıyım

23-10-2014
Gönül Morkoç
Etiketler Aziz Çapkurt Altın Portakal
A+ A-

Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde, Erol Mintaş'ın yönetmenliğini yaptığı “Klama Dayika Min” (Annemin Şarkısı) filmiyle  “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödülünü alan oyuncu Aziz Çapkurt, “Bir Kürt sinemacı olarak dünya sinemasının bir parçasıyım” dedi.

 

 

Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin ödülleri geçtiğimiz hafta düzenlenen törenle sahiplerine verildi.

 

 

Festivalde Erol Mintaş'ın yönetmenliğini yaptığı “Klama Dayika Min” filmi  4 dalda ödüle layık görüldü. Film, "En İyi İlk Film", "En İyi Müzik",  "En İyi Erkek Oyuncu" ve "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü" almayı başardı.

 

 

Filmin ödüllü oyuncularından Aziz Çapkurt, Rûdaw’a Altın Portakal’ın perde arkasını ve Kürt sinemasını anlattı.

 

 

Geçen dönemlerde Altın Portakal’da yarışan Kürt filmlerine ciddi bir tepki oluşmuş, protestolar olmuştu. Bu yıl ki festivalin arka planındaki atmosfer nasıldı?


 

Ben dört yıldır festivale katılıyorum. Daha önceki senelerde tepkiler, tartışmalar eksik olmazdı. Bu yıl nedense bu yönlü bir tartışma gelişmedi. Oysaki geçen senelerde filmin içeriği kadar film dilinin ya da söyleşilerin Kürtçe olması bile bir tepkiye neden olurdu. Ne diyelim? Söylenecek başka şeyler de vardır ama bu ülkede bir şeyler değişiyor, iyiye gidiyor diye umalım.

 

 

Kobani kokartı ile sahneye çıkıp ödül aldınız. Nasıl bir mesaj vermek istediniz?

 

Kobane etrafı sarılmış, talan ve kıyımdan geçirilmek için bu denli korkunç saldırılarla karşı karşıya iken bırakın kalbimizin üzerine kokart takmayı ya kıyameti koparmak ya da utançtan lal olmak gerek. Onurlu bir yaşam için kendilerini feda eden insanlara karşı saygıdan ve sebebini bile bilmediği bir savaşın onu savurduğu bir çölün orta yerinde bize bakan bir çocuğa karşı olan utancımızın gereğidir bu.  Kobane burada bir semboldür. Şengal, Kerkük, Mahmur, Gazze yahut dünyanın herhangi bir yerindeki ölümlere ve acılara da aynı hiserle karşı durmak sanatçı olmanın ötesinde insan olmanın gereğidir. Bir fırsat bulduğumuzda sesimizi duyurmaya çalışmak öğrendiğimiz ilk şeylerdendir.

 

 

Festivale Türk sineması ve Türkiye sineması tartışması damgasını vurdu. Türk sineması ile Türkiye sineması arasındaki çizgi nedir?

 

 

Bir kitap yahut panel konusu olabilecek böyle bir soruya kısa cevap vermeye çalışmak eksik ve hatalı olur. Ben bir insan olarak ülke sınırlarını anlamsız buluyorum. Dünyanın, binlerce yıllık küçük bir döneminde egemen olmuş insanooğlunun en işgüzarları tarafından tellerle, mayınlarla parçalara ayrılmış olmasını ahmakça ve zalimce buluyorum. Bir kez bu uğursuzluk başımıza geldi diye bunun üzerinden tanımlamalara gitmeyi de doğru bulmuyorum.



Bu son noktada sinema tarihçilerinin konusudur. Dünyada bir filmin menşei yapımcısı üzerinden belirlenir. Türkiye’de bu tartışmanın yürütülmesinin temel sebebi Kürtlerin devletsiz bir halk oluşudur. Sinemanın temel öğeleri olan hikaye, üslup, sinematografi vb. ise sanırım bu tartışmada kimsenin umrunda değil.

 

 

Siz bunların içinde misiniz, yoksa üçüncü bir kategoriniz var mı?

 

 

İlla bir cevap vermem gerekirse; bir Kürt sinemacı olarak dünya sinemasının bir parçasıyım.

 

 

Kürt sineması Türkiye sinemasının neresinde? 

 

 

Kürt sineması Kürdistan’ın bütün parçaları ve Avrupa’daki üretimleri ile kendi yolunu, yönünü bulmuş, dilini üslubunu da aramaya devam eden güçlü bir sinema olarak sınırlar meselesini çoktan aşmıştır.

 

 

Yeni dönemde film çeken Kürt yönetmen ve sanatçılar, genelde sanatsal filmlere yöneliyor. Bu biraz kolaycılık mı?

 

 

Sanatsal film ayrımına katılmıyorum. Kavramların fazlasıyla birbirine karıştığı kanısındayım.  İyi ya da kötü filmler vardır. Belki de benim kafam karışıktır.

 

 

Kürtler’in aşk, komedi, aksiyon vb. tarzda bir filmleri  neden yok?

 

 

Aslında var. Hiner Salem’in son filmi bir western denemesiydi.  V. Mayi’nin Doz filmi bir aşk hikayesi idi. Jano Rosebiani’nin Amed Festivali’nde izlediğim filmi yer yer çok komik bir filmdi. Belki bu filmler azınlıkta. Onun da sebebi heybemizdeki acıların hala çok yer tumasından.

 

 

Kürt sinemasının sorunları nelerdir?

 

 

Kürt sinemacılar da Kürt halkı ile birlikte varlık ve dil sorunlarını yaşadılar. Bunlar biraz aşıldı. Şimdi bunca yıkımın ve duman bulutunun içinden bir şeyler yeşertmeye çalışan kendi halkımız gibi biz de sinemamızı yeşertemeye çalışıyoruz. O yüzden sorunlarımız henüz çok temel sorunlardır.  Kendi sinema dilimizi oluşturma becerisini göstermeliyiz. Bu başat sorunumuzdur. Onun dışında parçalanmış ve dağılmış olmak, klasik üretim araç ve mekanizmalarından uzak olmak yine çok önemli sorunlardır.

 

 

Kürtler’in de bir Altın Portakal Festivali olmalı mı?

 

 

Tam da yukarda saydığımız sorunların bir çoğuna işte zamanında Avrupa’da bir çok kentte organize edilen Kürt Film Festivalleri derman oldu. Bunlar farklı Kürdistani yapıların organize ettiği festivaller ya da film günleriydi. Ama Kürt sinemacıları kendi topraklarından binlerce kilometre uzakta bir araya getirerek çok önemli bir başarıya imza attılar. Bugün de Uluslararası Duhok Film Festivali, FilmAmed Belgesel Film Festivali, Uluslararası Amed Film Festivali, Süleymaniye Film Festivali gibi çok önemli festivallerimiz var. Belki çok şatafatlı değiller ama zaten bizim de şatafatta gözümüz yok.

 

 

Aziz Çapkurt / PORTRE

 

Kars’ın Digor ilçesinin Nexşan-Kocaköy köyünde doğdu. İlkokuldan sonra Kars Anadolu Lisesi’ne giden Çapkurt, 1990’lı yıllarda ailesi ile birlikte istanbul’a göç etmek zorunda kaldı. 2002 yılında Teatra Evîna Welat isimli tiyatro grubuna katılan Çapkurt, çeşitli Kürtçe oyunlarda rol aldı. Bir süre sonra çeşitli filmlerde yönetmen asistanı olarak çalışan Aziz Çapkurt, 2006 yılında Mezopotamya Kültür Merkezi bünyesinde çalışmalar yürüten Mezopotamya Sinema Kolektifi’nin çalışmalarına dahil oldu. “Bêdengî” ve “Annem Barış İstiyor” isimli filmlerin yönetmenliğini yaptı. Çapkurt, 2010 yılından beri çalışmalarına yalnız devam ediyor.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli