ERBİL/MUSUL... - BM: Durum kötü ve bunlar iyi günler!

25-08-2016
Rûdaw
Etiketler Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı Stephen O'Brien Irak Göçmen
A+ A-

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı Stephen O'Brien, Irak’ta 12 milyon kişinin hayatının tehlike altında olduğunu söyledi.

 

Irak’ta insani felaket yaşandığını belirten O'Brien, durumun daha da kötüleşeceği uyarısında bulundu.

 

Musul operasyonunun başlaması durumunda 70 bin ailenin Kürdistan Bölgesi’ne sığınacağını söyleyen O'Brien, Musul’da 200 bin kişinin de mahsur kalacağını ifade etti.

 

BM Genel Sekreter Yardımcısı O'Brien, Rûdaw’ın sorularını yanıtladı.

 

Size devamlı olarak Irak’taki insani durumla ilgili raporlar geliyor. Durum ne derece kötü?

 

Durum çok kötü, maalesef daha da kötüleşecek. Bir planlama yapılması lazım çünkü insani ihtiyaçlar çok çabuk artıyor ki Musul operasyonu gündemde. Genel olarak 12 milyon kişi tehlike altında. Çoğuna kendimiz yardım ulaştırabiliriz ancak hepsine ulaştırmamız mümkün değil.

 

Bazı yollar, çatışmalardan dolayı kapalı, bazıları bir şekilde IŞİD tarafından kontrol ediliyor. Bazı bölgelere hiçbir şekilde yardım ulaştıramadık. Yani bu mali yardımı alıp bütün ihtiyaçlarımızı kesin şekilde karşılayamadık.

 

Erbil ve Bağdat hükümetleri Musul operasyonuna mali açıdan nasıl hazırlanmalı? Operasyonun başlamasıyla nasıl bir senaryo bekleniyor?

 

Operasyon başladığı gibi, kent çevresindeki bölgelerinde de hesaba katılması gerekiyor. Musul operasyonu için kesin öngörülerimiz var. İnsani yardım açısından hazırlıklı olunmalı. Gıda, su, barınma ve barınma ihtiyaçları karşılanmalı.

 

Birçok kişinin kaçacağı çok açık. Tahminlerimize göre 70 bin aile evlerini terkedecek. Yarım milyon insan Erbil’e yönelebilir. Bu da bütün taraflar için sıkıntı demektir. Bu ailelerin ihtiyaçlarını karşılamaya hazırlıklı olmalıyız. Bu çok önemli. Aynı zamanda batıya doğru kaçabilir. Muhtemelen kaçan IŞİD’liler de olacak. Bununla beraber 200 bin kişi Musul’da mahsur kalabilir. Bu da işleri daha çok zorlaştırıyor. Dolayısıyla kent üzerindeki risk ve saldırıları arttırmamak gerekiyor.

 

Göçzedelerin korunması noktasında da sıkıntılar var. Şiddet ve tecavüze uğramış kadınlarla ilgili bu durum. Birçok kötülüğe maruz kalmış bu kadınlar, aşağılanmalara da uğramış. Oğulları, kocaları kaçırılıp yahut kendi isteğiyle militan olmuş olanları var. Yani ciddi korku ve derin sarsıntılar geçirmiş insanlar sözkonusu olduğu için, işimiz ihtiyaçların karşılanmasıyla sınırlı değil. Sosyal ve psikolojik desteğimizin de olması lazım. Bunun en hızlı ve iyi şekilde yapılması için hazır olmalıyız.

 

BM Musul operasyonu için ne tür hazırlıklar yapmış durumda? Bu sayıdaki göçzedeye yarım edecek planınız ne ölçüde hazır?

 

İyi bir planlama yaptık, önemli bir kitle de bize yardım ediyor. Operasyon ne zaman, nasıl olur bilmiyoruz. İnsani ihtiyaçlar şiddet olayları, özellikle de savaşlar yüzünden doğuyor. Şüphesiz buna maruz kalan masum sivil insanlar var ve yardıma ihtiyaç duyuyorlar. Bu yüzden iyi bir hazırlık içinde olduğumuzu söylüyorum. İhtiyacımız olan para yardımının %48’ini de dünya genelinde topladığımızı söyleyebilirim. Ancak bu para öngördüğümüz ihtiyacın yarısını karşılayabilir.

 

Planımız birkaç aşamadan oluşuyor. BM’nin Irak’ta güçlü yöneticileri var. Özellikle insani yardım noktasında önemli tecrübelerimiz var.

 

ABD ve müttefiklerinin geçtiğimiz ay Washington’da düzenlediği toplantısında Irak’a 2 milyar doları aşkın bir yardımın yapılmasına karar verildi. Bu parayı nasıl kullanmayı düşünüyorsunuz, yüzde kaçı Musul operasyonuna ayrılacak?

 

Bu yardım, ihtiyaçlarının temin edilmesi amacıyla Irak halkı için toplandı. Özellikle de silahlı grupların elinde olan yerler ve buradan kaçmak zorunda kalan halk için. Bunların acil tıbbi yardıma da ihtiyacı var. Bu sebeple, toplanan paranın büyük bir kısmının göçzedelerin yeni barınma yerleri olacak alanların garantisi için ayrılacağını tahmin ediyorum.

 

Göçzedeler için harcanacak yarım milyar doların dışında, Kürdistan Bölgesi, Irak Hükümeti ya da BM’nin projelerini uygulanması için ayrılacak mı?

 

Halen bu soruyu tartışıyoruz. Paranın toplanmasında çaba gösteren ülkeler, paranın dağıtılması görevini BM’ye verdi. Çünkü tarafsız davranmak için en uygun yolun bu olduğunu düşünüyoruz. Göçzedelerin temel ihtiyaçları için toplanan bu paranın bir tarafa fazla, bir tarafa az verilmesine neden olamayız. Bizim için önemli olan, yardıma muhtaç insanlardır. Bu yüzden, BM’nin bir üyesi olan Irak’a birleşik bir ülke gözüyle bakıyoruz.

 

Kürt yetkililer, kendi küçük bölgelerinde yüzbinlerce göçmene evsahipliği yaptıklarını, dolayısıyla üst düzey toplantılara davet edilmeleri gerektiğini belirtiyorlar. Ancak İstanbul’daki insani yardım zirvesine davet edilmediler. Buna ne diyorsunuz?

 

Nerede olursa olsun, inanç ve uyruklarına bakmaksızın göçmenleri misafir eden bir halka saygı duyulması gerektiğini vurguluyorum. Çünkü büyük bedellerle bu insanları koruyorlar. Ancak burada ayrım sözkonusu değil. Fark şurada; BM, üye ülkelerden oluşuyor. Böyle kurulmuştur. BM kurucu ülkeler temelinde inşa edilmiştir. Halk sınırları unutmak isteyebilir ancak bu BM’nin rol oyanayabileceği bir konu değil.

 

Yönetmeliğimiz çok açık ve buna göre hareket ediyoruz. Bildiğiniz gibi yardımlarımızı üye 193 ülkenin talebi doğrultusunda yapıyoruz. Kararlar böyle veriliyor. Onlar her yıl bağışta bulunuyor. İşimin bir parçası da özel bütçe olarak adlandırılan bu parayı koordine etmek. Sorunuza yanıt olarak; bu tarafgirlik değildir, tarafsız olduğumuzun göstergesidir.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli