Aleviler kime oy verecek?

30-05-2015
Cesim İlhan
Etiketler Alevi Solgun HDP AKP CHP Çalıştay
A+ A-

Yüzleşme Derneği Başkanı Cafer Solgun’a göre, Kürt Aleviler daha çok HDP'ye, Türkmen Aleviler daha çok CHP'ye oy verme eğiliminde.

 

AK Parti’nin “Alevi açılımı” yapmaktan vazgeçtiğini savunan Solgun,  “ Zaman zaman lafını etseler de Aleviler’in eşit yurttaşlık taleplerini yerine getirebileceğine dair herhangi bir emare yok” dedi.

 

Cafer Solgun Rûdaw’ın sorularını yanıtladı:     

 

Önce Alevi açılımı, daha sonra 2009’da Alevi çalıştayı düzenlendi. Alevi açılımı ve çalıştayına ne oldu?

 

AKP Alevi açılımı yapmaktan vazgeçti. Alevileri tehlikeli bir kutuplaşma siyasetinin öznesi olarak kullanmayı siyaseten daha "kullanışlı" görmeye başladı. Zaman zaman lafını etseler de Aleviler’in eşit yurttaşlık taleplerini yerine getirebileceğine dair herhangi bir emare yok. Zaten artık açılım yapmaktan da önce Alevileri ötekileştiren söylemlerinden vazgeçilmesi gerekir.

 

Alevi meselesinde açılım yapmanın kapsamı ve içeriği neydi? Yani burada devletin yapmak istediği neydi?

 

Devlet öncelikle, "Talepleriniz nedir, doğrudan sizden dinleyelim" dedi. Alevi çalıştaylarını bunun için düzenledi. Fakat çalıştayların sayısı ve süresi uzadıkça (yaklaşık 2 senede toplam 7 çalıştay yapıldı) açılım ve talepleri karşılamak adına bir adım atmak niyetinde olmadığı anlaşıldı.

 

Talepler neydi?

 

Bütün Alevi kurumlarının ortak talebi, öncelikle cemevlerine yasal statü tanınması, cemevlerinin ibadethane statüsünün kabul edilmesidir. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın lağvedilmesi ya da misyonunun yeniden tanımlanarak özerkleştirilmesi diğer önemli taleplerden biridir. Zorunlu din derslerinin kaldırılması da sorunun çözümüne hizmet edecek bir diğer taleptir. Aleviler’in çok sayıda talebi var; ancak temel olanlar bunlar. Ve bu talepler sonuçta eşit yurttaşlık ve din ve inanç özgürlüğünün gereği olan talepler.

 

“Türkiye’de aynı bahçede cami – cemevi mümkün müdür?” diye çok tartışıldı. Bu tür bir Sünni-Alevi sentezi mümkün müdür sizce? Yoksa Camii avlusunda Cemevi projesi yeni bir asimilasyon hamlesi mi?

 

Başka şartlarda bu tür bir proje gündeme gelseydi, gayet normal karşılanırdı. Nitekim tarihte de cami ve Alevi - Bektaşi dergahlarının yanyana olduğu örnekler vardır. Ancak mevcut kutuplaşma durumu ve iktidar partisinin ayrımcı söylem ve uygulamaları nedeniyle bu proje gündeme geldiğinde Aleviler bunun asimilasyon amacı güttüğünü düşünerek tepki gösterdi. Sonuçta Cem Vakfı ve Gülen Cemaati’nin birlikte gündeme getirdikleri bu projeden tepkiler nedeniyle vazgeçildi.

 

Her seçim öncesinde ve muharrem ayında Alevi açılımı gündeme geliyor ama neden adım atılamıyor?

 

Bunun en büyük nedeni AKP'nin kutuplaşma politikası ve açılım yapmaktan ziyade bunun istismarını yapmayı kendisi için daha yararlı görmesidir.

 

Aleviler’in AK Parti’ye oy vermedikleri biliniyor. Neden? Bir de Aleviler’in CHP’ye oy vermesini nasıl açıklıyorsunuz?

 

AKP'ye oy vermeleri için herhangi bir neden olmadığı için ve bu partiye güvenmedikleri için. Esas aldıkları Sünnici söylem nedeniyle AKP'ye oy veren az sayıdaki Alevi de bundan vazgeçmiştir. CHP'ye destek vermeleri esas olarak Sünnici politikaya karşı CHP'yi güvence saymalarından kaynaklanıyor.

 

Bu seçimde Aleviler’in genelinin HDP’yi tercih edeceği söyleniyor. Siz neler düşünüyorsunuz?

 

Aleviler oylarını CHP ve HDP arasında paylaştıracaklar. HDP'nin kendi taleplerini sahiplenmesini sempatiyle karşılamaları son derece normal.

 

Alevi Kürtler ile Alevi Türkler Arasında nasıl bir politik tercih farkı var? Bu sandığa nasıl yansıtacak ?

 

Kürt Aleviler daha çok HDP'ye, Türkmen Aleviler daha çok CHP'ye oy verme eğilimindeler.

 

‘Ali’siz Alevilik’, ‘Alevilik İslam dışıdır’ fikirlerine cevabınız ne olur?

 

Herkes düşünce ve inançlarında özgürdür. Ancak Alevilik bir inanç ve ibadet biçimidir. Bu tür görüş sahipleri kendi ideolojik tercihleriyle Alevilik inancını birbirine sentezleyerek "yeni" bir yorum geliştirmek çabasındalar. Alevi toplumunda bu tür düşüncelerin kayda değer önemde bir karşılığı bulunmamaktadır.

 

PORTRE/Cafer SOLGUN

 

Cafer Solgun, 1962 yılında Dersimli bir ailenin çocuğu olarak Elazığ’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Elazığ'da tamamladı. Siyasi nedenlerle çeşitli dönemlerde uzun süre hapis kaldı (17.5 yıl). Çeşitli medya organlarında çalıştı. Birçok sivil toplum girişiminde aktif olarak yer almaktadır. PEN üyesidir. Halen Toplumsal Olayları Araştırma ve Yüzleşme Derneği'nin (Yüzleşme Derneği) başkanıdır. Cihangir'de Bir Ev (Öyküler. Çiviyazıları Yay. 2003), Duvarlara İnat (Karikatürler. El Yay. 2005), Gitmek-Kırılma Öyküleri (Öyküler. Çiviyazıları Yay. 2006), Alevilerin Kemalizm’le İmtihanı (Araştırma. Hayy Yay. 2008). "Dersim... Dersim...", "Yüzleşmezsek Hiçbir Şey Geçmiş Olmuyor"adlı araştırma-inceleme kitapları var. 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli