Suriye Ulaştırma Bakanı: Suriye halkı için 14 yıllık savaş ve yıkım yeter

31-01-2025
Etiketler Bahaeddin Şerim Suriye Şam DSG
A+ A-

Suriye geçici hükümetinin Ulaştırma Bakanı Bahaeddin Şerim, Esad rejiminin"Rusya ve İran gibi"  bazı ülkelerle Suriye'nin çıkarına olmayan ulaştırma anlaşmaları yaptığını söyledi.

Şu anda sadece Şam ve Halep havalimanlarının çalıştığını belirten Şerim, ayrıca Rus güçlerinin bulunduğu Hmeymim Havalimanı'nı yeniden kullanıma açmak için çalışmalar yürüttüklerini belirtti.

Şerim, Esad rejiminin düşmesinden üç gün sonra Kamışlo Havalimanı'nı control eden Demokratik Suriye Güçleri'ni (DSG) eleştirdi ve "Allah'ın izniyle, bölgenin DSG'den kurtarılmasının ardından önümüzdeki günlerde (havalimanı) yeniden faaliyete geçecek" dedi.

Suriye Ulaştırma Bakanı ayrıca, Irak ile Elbukemal sınır kapısının açılmasına karar verildiğini belirterek, " Haseke bölgesindeki sorunların çözülmesinin ardından gelecek aşamalarda Irak ile diğer sınır kapıları da açılacak" ifadelerini kullandı.

Bahaeddin Şerim, DSG'yi Şam ile "oyalamakla" suçlayarak, "DSG içindeki aklıselim kişilerin Suriye'nin birliği olan doğru yolu seçmesini umuyoruz" dedi.

Suriye'deki ulaşım sorununa ve araçların eski olmasına da değinen Bakan Şerim, 2010'dan beri Şam hükümeti tarafından araç ithalatının durdurulduğunu ve daha önce araç gümrük vergisinin araç fiyatının yüzde 300'ü olduğunu belirtti.

Suriye Ulaştırma Bakanı Bahaeddin Şerim, 28 Ocak 2025'te Şam'dan bağlandığı  özel bir röportajla Rûdaw TV’den Dilbixwin Dara’nın sorularını yanıtladı.

Rûdaw: Yolsuzluk içeren kaç sözleşme iptal edildi?

Bahaeddin Şerim: Selamlar. Ulaştırma sektörü esas itibariyle bir hizmet sektörüdür. Bu sektör önceki rejim tarafından ihmal edilmişti. İhmalin birkaç nedeni olabilir, bunlardan biri özel anlaşmalara öncelik verilmesiydi. Diğer bir neden de rejimin Suriye halkının ihtiyaçlarını karşılamadaki kayıtsızlığıydı. Sözleşmelere gelince, küçük ya da büyük olsun, bir tür kayırmacılık içeriyordu. Sözleşmeler belirli bir tarafa veya Cumhuriyet Sarayı'na yapılmıştı. Sözleşmeler devletin ve halkın çıkarına olmayan bir şekilde yapılmıştı. Ya malzemelerin fiyatları bazı kişilerin çıkarı için artırılmış ya da önemli hizmetler çok düşük fiyatlarla azaltılmıştı.

Rûdaw: Peki, yolsuzluk şüphesi duyduğunuz sözleşmeler hangi yabancı şirketlerle yapılmıştı?

Bahaeddin Şerim: Hayır, sözleşmelerin yabancı şirketlerle yapılmış olması gerekmiyor. Sözleşmeler görünüşte yerel kişiler adına yapılmış, ancak gerçekte Beşar Esad ve yakın çevresi veya istihbarat kurumlarının çıkarına yapılmıştı. Ülkelerle de sözleşmeler olabilir, ancak bu sözleşmelerde bir tür adaletsizlik var. Ben devlet olarak sözleşmeleri devletin ve halkın genel çıkarı için yapmalıyız. Rusya veya İran gibi bazı ülkelerle yapılan anlaşmalar var, bunlar kamu yararına, Suriye'nin yararına değil, anlaşma yapılan ülkelerin yararına olmuş.

Rûdaw: Suriyeli ve Iraklı şirketler arasında 10 milyon dolarlık bir sözleşme vardı, bu sözleşmeyi de iptal edecek misiniz?

Bahaeddin Şerim: Bu sözleşme bir dereceye kadar farklı olabilir. Bu bir yatırım sözleşmesi, yani Irak devleti Suriye ve Irak arasında çalışacak bazı yük taşıtları almak için 10 milyon euro verdi. Suriye hükümeti bir dolar ödemedi ama elde edilen kârın 5 milyon euroluk belli bir miktarı geri ödenecek, ancak Suriye hükümeti henüz bu miktarı ödemedi. Ulaştırma Bakanlığı'nın diğer sözleşmeleriyle kıyaslandığında bu küçük bir sözleşme. Bu sözleşmeyle ilgili olarak Irak tarafıyla irtibata geçeceğiz, çözüme ulaşacağız, iptal edeceğiz ya da devam ettireceğiz ama doğru şekilde.

Rûdaw: Şam ile diğer şehirler arasındaki ulaşım normal mi, insanlar sorunsuz seyahat edebiliyor mu?

Bahaeddin Şerim: Elbette zaferin ilk gününden itibaren halkın ihtiyaçlarını, özellikle ekmek ve yakıt gibi temel ihtiyaçları karşılamaya başladık, ayrıca insanların iller arasında seyahat edebilmesi için ulaşım sektörünü de sağladık. Petrol Bakanlığı ile koordinasyon içinde araçların çalışabilmesi için yakıt tedarik etmeye başladık. Şam ile tüm iller arasında, İdlib ile tüm iller arasında, Halep ile tüm iller arasında seferleri düzenlemeye başladık. Ayrıca her ilin kendi içindeki yerel ulaşımı da düzenledik. Araç sahipleri için uygun ve aynı zamanda çok düşük gelirli insanlar için de uygun olacak bir fiyat belirleme planı hazırlamaya başladık. Şu anda ulaşım ücretlerinin yüzde 70 ila 80'inin sabitlendiğini ve uygulandığını söyleyebiliriz. Vatandaşlara yönelik hizmetler konusunda, Allah'ın yardımıyla hatların yüzde 50 ila 60'ının, yerel veya dış hatların sağlandığını söyleyebiliriz.

Rûdaw: Sayın Bakan, halk için çok önemli başka bir konu var, diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Suriye'de araç fiyatları çok yüksekti, araç türleri için standart bir fiyat belirleme planı var mı?

Bahaeddin Şerim: Elbette Suriye'deki araçların hepsi 80'li, 90'lı ve 2000'li model, çoğu 2010 model. 2010'dan sonra rejim araç ithalatını durdurdu. Araçların değiştirilmesi için bir plan var. 15 yaşından küçük, yani teknik özellikleri iyi, teknolojisi yeni olan araçların yanı sıra, sıfır ve hiç kullanılmamış araçların da ithalatına izin verdik. Araç ithalatına başladık ve araç fiyatının yüzde 10 ila 15'i arasında düşük bir vergi koyduk. Daha önce vergi araç fiyatının yüzde 300'ünden fazlaydı. Halk bu adımı memnuniyetle karşıladı. İnsanlar araç almaya başladı, Körfez ülkeleri, Irak veya Türkiye'deki vatandaşlar araçlarını Suriye'ye getirmeye başladı, gümrük vergisini ödeyip doğrudan giriyorlar. Halk bunu olumlu karşıladı. Suriye'deki tüm araçlar yenilenmeli, çünkü 30 veya 40 yaşında eski araçlar var, Suriye'de araçların minimum yaşı 15. Gelecek aşamalarda bir değişim planı yapacağız, eğer biri eski aracını teslim ederse, araç ithal etmesine izin vereceğiz, belki gümrük vergisinden muaf tutulacak, böylece insanların eski araçlarını yenileriyle değiştirmelerine yardımcı olacağız.

Rûdaw: Komşu ülkelerle kaç sınır kapınız var?

Bahaeddin Şerim: Şu anda Kara ve Deniz Kapıları Genel İdaresi'ne bağlı 11 aktif kapımız var.

Rûdaw: Irak ile sınır kapısını ne zaman açacaksınız?

Bahaeddin Şerim: Elbette Elbukemal kapısı ile ilgili olarak, aktifleştirmeye başladığımızı söyleyebiliriz, aktifleştirme adımları devam ediyor ve karar alındı. Allah'ın yardımıyla Haseke bölgesindeki sorunların çözülmesinin ardından gelecek aşamalarda Irak ile diğer sınır kapıları da açılacak.

Rûdaw: Sayın Bakan, sizin kontrolünüzde olmayan ve Demokratik Suriye Güçleri'nin kontrolündeki bölgelerle ulaşım ve ticaret normal mi? Herhangi bir sorun var mı?

Bahaeddin Şerim: Elbette vatandaşların gidiş gelişlerinde güvenlik sorunu ve risk var. Bu sorunun en kısa zamanda çözülmesini umuyoruz ki Haseke ve Deyrezor'daki vatandaşlar Şam'ı ve diğer illerdeki akrabalarını ziyaret edebilsinler.

Rûdaw: Suriye ile Türkiye arasında günlük kaç adet ticari tır seferi yapılıyor?

Bahaeddin Şerim: Elbette şu ana kadar hiçbir Türk aracı Suriye topraklarına girmiyor ve aynı şekilde Suriye’den de araçlar Türk tarafına geçmiyor tersi. Belki yaptırımlar nedeniyledir, şimdi Avrupa Birliği ve birçok ülke yaptırımları askıya almaya başladı. Gelecek aşamada belki ülkelerle anlaşma yapıp Suriye araçlarının komşu ülkelere girmesine ve oralardan da gelmesine izin verecek anlaşmalar yapabiliriz. Türkiye ile Suriye arasında yük taşımacılığı var, ancak sınıra ulaşıyor ve yük indiriliyor ve Suriye aracına aktarılıyor, fakat Türk araçları Suriye'ye girmiyor.

Rûdaw: Irak, Türkiye, Katar ve BAE arasında Kalkınma Yolu adında büyük bir proje var. Suriye bu büyük projenin bir parçası olmayı talep etti mi?

Bahaeddin Şerim: Elbette Suriye üzerinden mümkün olan bütün güzergahları araştırıyoruz. Akdeniz'den Irak'a giden yol konusunu inceleyebiliriz. Suriye, Irak'a birkaç yolla bağlanabilir, ister demiryolu ister otoyol olsun. Avrupa ve Asya'nın Türkiye, Ürdün ve Suriye üzerinden bağlanması da mümkün. Irak ile Türkiye konusu tam olarak gündeme gelmedi. Bunun birkaç nedeni olabilir, biri o bölgenin hala Demokratik Suriye Güçleri'nin kontrolünde olması. Eğer Irak'ı Türkiye'ye Suriye üzerinden bağlayacak bir yol yapılacaksa, Haseke'den geçmesi gerekiyor ve Haseke bölgesi şu an güvenlik açısından uygun değil.

Rûdaw: Sizinle Demokratik Suriye Güçleri arasında müzakereler var mı?

Bahaeddin Şerim: Elbette liderlik düzeyinde diyalog var, hatta Ahmed Şera ile DSG temsilcisi Mazlum Abdi arasında görüşme yapıldı. DSG tarafında biraz oyalama var, bir şey bekliyorlar, ancak sonuçta Suriye bölünmeyecek ve tek bir yönetim altında olacak. DSG içindeki aklıselim kişilerin doğru yolu, yani Suriye birliğini takip etmelerini ve bölgeyi daha fazla kan dökülmesine sürüklememelerini umuyoruz. Suriye halkı için 14 yıllık savaş ve yıkım yeter. Elbette Kürt halkı Suriye halkının bir bileşenidir, kardeşlerimizdir. Aramızda hiçbir fark yok, hakları bizim haklarımız gibidir, ancak sorun bu bölgede kontrolü elinde bulunduranların PKK’li olması ve Suriye devleti mantığıyla düşünmemeleri, kendilerine has bir görüşlerinn olmasıdır. Belki bölgedeki Kürt halkı ve diğer bileşenler, siyasi veya askeri etkisi olanlar, bölgenin savaşa, kan dökülmesine, ölüme, bombalanmaya ve başka şeylere sürüklenmemesi için bir çözüm bulabilirler.

Rûdaw: Sayın Bakan, bakanlığınız Haseke ilinde çalışabiliyor mu?

Bahaeddin Şerim: Maalesef DSG'nin bazı bileşenleri, Suriye'nin kurtuluşundan sonra, Şam'daki hükümetle vatandaşlara hizmetlerin yeniden aktifleştirilmesi için iletişime geçmek yerine, kurumlara saldırdılar, yağmaladılar ve içindekileri çaldılar. Gerek Deyrezor'da, gerek Minbic’te, gerek Rakka veya Tabka bölgelerinde, rejimin çekilmesinden sonra girdikleri dairelerdeki eşyaları yağmaladılar, arşivleri ve belgeleri yaktılar. Ayrıca Haseke'deki diğer yerler de öyle. Daha önce rejimin memurlarının girmesine izin veriyorlardı. Suriye'nin kurtuluşundan sonra bu memurları çıkardılar, DSG'nin kontrolüne geçti ve Şam ile bağlantı kesildi.

Rûdaw: Havalimanları konusu, Kamışlo Havalimanı bakanlığınızın kontrolünde mi?

Bahaeddin Şerim: Hayır hayır, kurtuluştan üç gün sonra, DSG havalimanını tamamen kontrolüne aldı ve Şam ile bağlantı kesildi.

Rûdaw: Sayın Bakan, Suriye'de kaç havalimanı var?

Bahaeddin Şerim: Suriye'de sivil havalimanlarının sayısı beş, sadece Şam ve Halep aktif. Lazkiye'de Hmeymim Havalimanı var, bu havalimanı önümüzdeki günlerde aktifleştirilebilir, havalimanı çalışıyor ancak şu anda orada Rus üssü var, bu sorunun çözülmesi için bir plan yapılacak. DSG'nin kontrolünde olan Kamışlo Havalimanı ile ilgili olarak, Allah'ın izniyle bölgenin DSG'den kurtarılmasının ardından önümüzdeki günlerde aktifleştirilecek. Deyrezor Havalimanı var, sivil havalimanı ancak tamamen tahrip edilmiş ve onarıma ihtiyacı var, fakat Şam ve Halep havalimanları tam olarak çalışıyor.

Rûdaw: Suriye'de kaç uçak var?

Bahaeddin Şerim: Suriye'deki uçak sayısı çok az. Devlet sadece iki aktif uçağa sahip. Bazı uçaklar yok oldu, bazı uçaklar onarıma ihtiyaç duyuyor ki maliyetleri uçağın fiyatı kadar olabilir. Bağımsız bir Suriye şirketi var ki muhtemelen beş veya altı çalışan uçağı var. Birçok şirketle sözleşme var, sorun Suriye uçağının olmaması değil, sorun rejimin havacılık yatırımı içeren her sözleşmeyi sınırlandırmış olmasıydı. Bundan sonraki aşamada Şam ve Halep havalimanlarına önemli sayıda uçağın indiğini göreceğiz.

Rûdaw: Avrupa'da yaşayan birçok Suriyeli, Şam veya Halep ile Avrupa veya örneğin Almanya arasındaki uçak seferlerinin ne zaman başlayacağını soruyor. Almanya ile Suriye arasındaki direkt uçuşlar ne zaman başlayacak?

Bahaeddin Şerim: Birçok ülkeden uçuşların başladığını söyleyebiliriz, bunlardan biri Erbil, bir süredir Erbil'den uçuşlar başladı. Bazı konular yaptırımlarla ilgili ve bazı konular da ülkenin kendisiyle ilgili, uçak göndermek isteyip istememesiyle ilgili, ancak Allah'ın yardımıyla Şam'a gelen uçuş sayısının günden güne arttığını söyleyebiliriz.

Rûdaw: Yakın zamanda Şam ile Almanya arasında uçuşlar olacak mı?

Bahaeddin Şerim: Almanya konusu Almanya'ya bağlı, ancak Şam Havalimanı Almanya ve diğer ülkelerin uçaklarını karşılamaya hazır.

Rûdaw: Sayın Bakan, zarar görmüş ve çalışmayan demiryolu hatları var, bu sektörü geliştirmek için planınız var mı?

Bahaeddin Şerim: Elbette demiryolu hatlarının yüzde 60 ila 70'inin çalışmadığını söyleyebiliriz. Mevcut olanın yüzde 30 ila 40'ı hızlı onarıma ihtiyaç duyuyor. Trenlerin onarıma ihtiyacı var, hatların onarıma ihtiyacı var, tüm istasyonların onarıma ihtiyacı var. Yedek parçaya ihtiyacımız var. Şu anda çalışıyoruz, demiryolu yakıt ve diğer temel malzemelerin sahilden Halep ve Şam'a taşınması için yeniden aktifleştirildi. Hat çalışıyor, ancak hepsi temelde eski. Bu hatlar, taşımacılık daha da gelişirse, çok yüksek maliyetli büyük onarımlara ihtiyaç duyacak. Bazı hatlar var ki temelde onarılamaz ve sıfırdan tamamen yenilenmesi gerekiyor. Irak ve Suriye'yi birbirine bağlayan ve Haseke'den geçen bazı hatlar da çalışmıyor. Bazılarının altyapısı bile kalmamış, bazıları çalışıyor ancak güvenlik durumu nedeniyle yollar kesik.

Rûdaw: Son sorum metro sistemiyle ilgili, Halep veya Şam'da metro sistemini geliştirme planınız var mı?

Bahaeddin Şerim: Elbette askıya alınmış metroyu, yani askıya alınmış treni veya Şam'ın altındaki yer altı metrosunu araştırıyoruz. Şu anda Şam'daki yoğun trafik nedeniyle sadece Şam için bir proje var. Allah'ın izniyle plan başarılı olursa uluslararası şirketler aracılığıyla uygulamaya başlayacağız.

Rûdaw: Çalışmak için hangi ülkeden hangi şirketle bağlantınız var?

Bahaeddin Şerim: Birinci öncelik, Suriye halkı ve Suriye devleti için sağlanacak genel çıkardır. Kapılarımız iyi deneyime sahip tüm uluslararası şirketlere açık. Bazı ülkeler ilk günden Şam'a geldi, temelde önceki rejime karşı Suriye devrimini destekleyenler, kurumlarının yeniden inşasında hükümete tam yardım konusunda çalışma önerilerini sunmada öncü oldular. Şu anda her bakanlığın, devlet için daha fazla fayda sağlayan sunulan proje ve önerileri inceleyen araştırma ofisi var, her sözleşme bu temelde hazırlanıyor.

Rûdaw: Suriye Ulaştırma Bakanı Şam’dan bizimleydi, kendisine çok teşekkür ediyoruz, umarız sizi Şam'da görürüz.

Bahaeddin Şerim: Ben de teşekkür ederim.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli