Erbil (Rûdaw) – Türkiye’nin, kuzey Suriye’de (Rojava) güvenli bir bölgenin kurulması konusundaki ısrarı ve sınıra askeri yığınağı devam ederken Demokratik Suriye Güçleri Genel Komutanı Mazlum Kobani ve Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Sözcü Lokman Ehme’den peşpeşe açıklamalar geldi.
DSK Komutanı Mazlum Kobani, “Türkiye’nin istediği 30 kilometre derinliğinde bir güvenli bölge olamaz. Ama beş kilometre olabilir” derken Özerk Yönetim Sözcüsü Lokman Ehme de Türkiye’nin tehditlerine son verilmesi için uluslararası güçlere çağrıda bulundu.
Türkiye ‘Güvenli Bölge’ konusunda ısrar ediyor
Geçtiğimiz günlerde Ankara’dan, "güvenli bölge" konusunda taleplerinin uluslararası güçler tarafından karşılanmaması halinde kendilerinin gerekli adımları atacağına dair açıklamalar geldi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önümüzdeki birkaç ay içerisinde Suriye sınırında güvenli bölgenin oluşturulacağını söyledi.
Erdoğan, "Aksi takdirde bu güvenli bölgeyi ya da tampon bölgeyi kendimiz kuracağız. Müttefiklerimizden tek beklentimiz, Türkiye'nin çabalarına lojistik destek sağlamak. Sabır sınırlıdır ve bu sözün yerine getirilmesi için uzun süre beklemeyeceğiz" dedi.
Türkiye 30 kilometrelik derinlik istiyor
Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey başkanlığındaki ABD heyetinin 22 Temmuz’da Ankara’da gerçekleştirdiği görüşmede Türk tarafının “Güvenli Bölge'nin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) denetiminde olması ve kurulacak gözlem noktalarının koordinesinin de Türkiye'ye bırakılmasını istediği” iddia edildi.
Görüşmede, Ankara’nın, en az 30 kilometrelik bir sınır şeridinde Güvenli Bölge uygulamasının hayata geçirilmesini talep ettiği belirtildi.
Ancak ABD’li heyetin Türkiye-Kuzey Suriye sınır hattının 450 kilometrelik bölümünde derinliği 5 kilometre olarak belirlenen bir 'Güvenli Bölge'den YPG’nin çıkarılmasını önerdiği ve tarafların bu konuda anlaşamadıkları basına sızdı.
Öte yandan TSK, Fırat’ın doğusuna olası bir operasyon için uzun süreden beridir hazırlık yapıyor. Bu kapsamda sınır hattına asker ve zırhlı araç sevkiyatı yapıyor.
Ankara’nın müttefiği olan Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) da geçtiğimiz günlerde “hazır olun” talimatı verdiği kulislere sızmıştı.
DSG: 30 değil 5 kilometre olabilir
Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Kobani (Ferhat Abdi Şahin), güvenli bölge bölge konusunda Jeffrey’in Ankara’ya sunduğu öneriyi desteler türden bir öneride bulundu.
Al Monitor’dan Fehim Taştekin’in "Kürtlerin Ankara'ya önerisi kilidi açar mı?" haberine göre Kürtler, Jeffrey’nin arabuluculuğunda dolaylı yollardan Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) öneri sunmuş.
Habere göre, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Fırat'ın doğusuna operasyon açıklamalarının ardından “Biz savaş istemiyoruz. Erdoğan ne istiyor?” diyerek Amerikalılar aracılığıyla görüşme talep ettiklerini anlatan Kobani’nin verdiği bilgilere göre önerinin ana hatları şöyle:
“Türkiye’nin istediği 30 kilometre derinliğinde bir güvenli bölge olamaz. Ama beş kilometre olabilir.
Halk Savunma Birlikleri (YPG) beş kilometrelik alandan çekilir. Bu alana “yerel askeri meclis” olarak oluşturulan güçler yerleşir.
YPG beş kilometre içindeki ağır silahlarını çekebilir. Menzili Türkiye'ye ulaşan silahlar da çekilebilir. Hatta 20 kilometre menzilli silahlar da 20 kilometre uzağa indirilir.
Buna karşılık Türkiye saldırmayacağını taahhüt eder.
Bu alanda uluslararası gözlemciler yer alabilir.
Türkiye uluslararası gözlemcilerin parçası olamaz. Uluslararası gücün tarafsız olması gerekir.
Türkiye’nin uluslararası güçte yer alması ancak şu şartla mümkün olabilir: Afrin’den çıkartılan insanlar geri dönmeli; Afrin’e yerleştirilen siviller ve milis güçler çıkartılmalı; el konulan mal ve mülkler iade edilmeli; bu süreç Afrin Sivil Meclisi’nin kontrolünde yürümeli ve uluslararası güvence olmalı. Eğer bu konuda gelişme olursa Türk askeri de devriyelere katılabilir.
Türkiye’nin istediği şekilde (Fırat Kalkanı ile birlikte hareket eden) milis güçleri bölgeye giremez. Ancak bu bölgeden ayrılmış sivillerin geri dönüşünde bir engel yok.”
Özerk Yönetim’den çağrı
Güvenli Bölge konusunda Türkiye’nin “kendimiz adım atarız” şeklindeki açıklamalarından sonra Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Sözcü Lokman Ehme de, bugün Kamışlo’da düzenlediği basın toplantısında, uluslararası topluma çağrıda bulundu.
Türkiye’nin tehditlerinin bölgede IŞİD tehlikesini canlandıracağını ifade eden Ehme, “Bu tehditler bölgede ve Suriye’de barışçıl çözümün ve BM’nin 2254 sayılı kararının önündeki temel engeldir” dedi.
Lokman Ehme, “Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi olarak; tüm dünya kamuoyuna, Suriye kamuoyuna, Suriye’de demokratik çözüm ve istikrar yanlısı tüm kesimlere, IŞİD’in sona ermesini isteyen herkese, bölgemizde huzur ve barışı korumak isteyenlere, Suriye toplumunun ve coğrafyasının parçalanmasına karşı olanlara Türkiye’nin saldırılarının önünü almaları ve sorumlulukla hareket etmeleri çağrısı yapıyoruz” dedi.
"Türkiye’nin istediği güvenli bölge ile Rojava ortadan kalkar"
Rojava ve Suriye’nin kuzeyindeki gelişmeleri yakından takip eden Rûdaw Rojava muhabiri Viviyan Fetah, Özerk Yönetimin, Türkiye’nin 32 kilometre derinliğindeki güvenli bölge dayatmalarını kaygıyla izlediğini dile getirdi.
Muhabirimiz, “Türk ordusu 30-32 kilometre kadar derinliğe inerse o zaman Rojava’nın hiçbir kent veya yerleşim merkezi bahsı geçen bu bölgenin dışında kalmaz. Dolayısıyla Türkiye’nin istediği Güvenli Bölge ile Rojava ortadan kalkar. Çünkü Rojava denen bölge Suriye siyasi haritasında Derik’ten Efrin’e kadar uzanan bu sınır hattından oluşuyor” değerlendirmesinde bulundu.
Muhabirimiz, Özerk Yönetimin bu maksatla 5 kilometre derinliği olan ve yerel güçlerin koruduğu, uluslararası güçlerind enetimindeki bir güvenli bölge fikrine sıcak baktığını kaydetti.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın