Erbil (Rûdaw) - Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) HAK-PAR, seçimlere bağımsız adayla katılacaklarını belirterek, “Partimiz, olanaklar ölçüsünde hem Cumhurbaşkanlığı hem de parlamento seçimlerine göstereceği adaylarla aktif şekilde müdahale edecektir” açıklamasını yaptı.
HAK-PAR Parti Meclisi 28-29 Nisan tarihleri arasında toplanarak, 24 Haziran’da yapılacak seçim sürecini görüştü.
HAK-PAR toplantıya ilişkin yayımladığı sonuç bildirgesinde, “Kasım 2019 tarihinde yapılması gereken milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimleri ani bir kararla 24 Haziran 2018 tarihine çekildi” denilerek, “YSK'ya yaptığımız itirazlar, bu keyfi tutanaklara dayanılarak ret edildi. Kürtler bir kez daha seçimlerde kendi partileri ile seçimlere katılma hakkından yoksun bırakıldı” denildi.
Bildirgede, şunlara yer verildi:
“Seçimlere katılma yeterliliği bulunan ve Haziran 2015 ve Kasım 2015 seçimlerine de katılmış olduğu halde partimiz HAK-PAR’ın bu seçimlere “parti olarak” katılması, hukuk dışı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının keyfi tutanaklarıyla ve tamamen idari tasarruflarla engellenmiş oldu.
YSK'ya yaptığımız itirazlar, bu keyfi tutanaklara dayanılarak ret edildi. Kürtler bir kez daha seçimlerde kendi partileri ile seçimlere katılma hakkından yoksun bırakıldı.
HAK-PAR olarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ve Yüksek Seçim Kurulu’nun partimizin seçimlere katılma hakkını gasp eden hukuk dışı karar ve tutumunu protesto ediyoruz.
Tüm bu hukuk dışı engellemelere ragmen, seçimlere katılımı engellenmiş olsa da HAK-PAR SEÇİMLERE AKTİF OLARAK MÜDAHALE EDECEK ve yurtsever- demokratik çevrelerin ve Kürt halkının ulusal ve demokratik taleplerini, dile getirerek 24 Haziran seçimlerinde halkımızı alternative bırakmayacaktır.”
“Meşruiyeti şimdiden tartışmalı”
“Ne yazık ki bu gün Türkiye’nin demokratikleşmesine, Kürt sorununun adil ve eşitlikçi çözümüne olanak sunacak güçlü bir muhalefet ortaya çıkmamıştır” ifadelerine yer verilen bildiri, şöyle sürdürüldü:
“Seçime, Türkiye’nin temel siyasetini belirlemede etkili olan tüm ana aktörlerin Kürt karşıtlığı politikalarının öne çıktığı, hak ve özgürlük alanlarının giderek daraltıldığı Olağanüstü Hal rejimi altında gidilmektedir.
Bu nedenle önümüzdeki seçimin sonuçlarının meşruiyeti şimdiden tartışmalı duruma gelmiştir.
Zira seçime OHAL Rejimi altında ve Anayasanın 67.maddesindeki ‘Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz’ hüküm askıya alınmış olarak gidilmektedir. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Venedik Komisyonu da seçimlerden 3 ay önce değiştirilen usullerle seçimlere gidiliyor olmasını açıkça eleştirmiştir.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bağımsız aday olabilmek nerdeyse imkansız hale getirilmiştir. Bağımsız Cumhurbaşkanı adaylığı için 100 bin seçmenin bizzat ve şahsen seçim kuruluna giderek imza vermesi zorunluluğu getirilmiştir. Keza, yurt dışındaki seçmenler de şahsen ve bizzat Ankara’ya gelerek imza vermesi mecburi kılınmıştır.”
“HAK-PAR olarak diyoruz ki, BU BASKIN SEÇİM KARARI VE OLASI SONUÇLARI ŞİMDİDEN ŞAİBELİDİR VE GAYRİ MEŞRUDUR. Bu seçimlerde Kürt seçmenin iradesi bilinçli olarak engellenmiştir” denilen bildiri, şöyle devam edildi:
“Gelinen noktada, iktidar bloku da, muhalefet bloku da Anti- Kürt politikalarda bir biriyle yarışmaktadır. Öteden beri savunduğumuz gibi Kürt karşıtı nizam,iktidarı ve muhalefeti ile işbaşındadır
Türk egemenlik sistemi İktidarı ‘Türk –İslam Sentezi” milliyetçi anlayışa sahip ‘Cumhur ittifakı’na; tüm muhalif kesimi sistem içine alarak muhalefeti de CHP Liderliğindeki ‘Ulusalcı – Laik’ milliyetçilere teslim ederek aşırı merkezci devlet statükosunu garintiye almıştır.
Tüm vatandaşlar, Kürt karşıtlığı ortaklığı ile ikisi de milliyetçi olan bu iki blok arasında tercihe zorlanmıştır. İktidar blokunu temsil eden AKP- MHP bloku da, Muhalefet blokunu temsil eden CHP - İYİ PARTİ ittifakı da demokratikleşmenin ve demokrat olmanın da temel göstergesi olan Kürt sorununun barışçıl demokratik, adil çözümüne yönelik her hangi bir tutum açıklamamışlardır.
Görünen o ki, tüm Kürt siyasi aktörlere cüzzamlı muamelesi yapılmakta onlarla görünmekten bile korkulmaktadır. Bu korku Kürtleri ‘tehdit’ olarak algılamış bir zihniyetin ürünüdür.
Ne yazık ki bu tablo içerisinde, yurtsever Kürt hareketi de diğer demokrasi güçleri de dağınık ve etkisiz bir durumdadır. Kürt halkı tüm bu barikatlar karşısında özgür birliğini oluşturamamıştır.
Parti Meclisimiz yurtsever demokrat Kürt akımının dağınıklığının temel sebeplerinden ‘Birlik’, ‘ittifak’ görüntüsüyle ulufe kabilinden bir milletvekili verme tavrını , ‘birlik’, ‘ittifak’ görüntüsüyle milletvekillik dilenme,‘irlik’ görüntüsünde dolgu malzemesi olma tavrını şiddetle reddeder.
Parti Meclisimiz yurtsever demokrat Kürt akımının dağınıklığının temel sebeplerinden biri olan ve kötü bir siyasi alışkanlığa dönüşmüş olan pragmatik tutumları etik görmediği için mahkum eder.
HAK-PAR ‘Birlik’ten, ‘ittifak’tan Kürt halkının temel hak ve taleplerinin tecellisine ve demokratikleşmeye hizmet edecek ortak amaçlarla ortaklaşa barışçıl,sivil bir mücadele yürütmeyi teklif etmektedir.
HAK-PAR ‘Birlik’, ‘ittifak’ adı altında milletvekili pazarlıklarına iştirak etmeyecek, taraf olmayacaktır.
HAK-PAR, bu aşamada da, her zaman olduğu gibi, Kürt halkının temel hak ve özgürlüklerini kararlıca savunan, barışçıl demokratik çizgisini koruyacaktır. HAK-PAR, 24 Haziran seçimlerinde KARŞITLIK ya da YANDAŞLIK TEMELİNDE bir duruş sergilemeyecektir.
HAK-PAR, önümüzdeki süreçlerde de, eskiden olduğu gibi, Kürt halkının temel hak ve taleplerini kabul eden, Türkiye’nin temel sorunlarına demokratik çözüm öneren, demokratik ve barışçıl çözüm vaad eden kesimlerle dayanışma içinde olacaktır.
HAK-PAR olanaklar ölçüsünde hem Cumhurbaşkanlığı hem de Milletvekilliği seçimlerine göstereceği adaylarla aktif şekilde müdahale edecektir.
Seçimleri önemseyen ve bu zemini Kürt halkının temel taleplerinin öne çıkarılması, demokratikleşme kanallarının açılması, Kürt sorununun barışçıl, demokratik çözümüne zemin yaratılması amacıyla değerlendirecek olan HAK-PAR hiçbir partiye eklemlenmeden; olanaklarının elvermesi durumunda bağımsız cumhurbaşkanı adayı çıkarmak konusunda bir karara varmış olduğu halde ne yazık ki müracaat süresinin kısalığı nedeni ile aday başvurusunda bulunamamıştır. Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci ve ikinci turu konusunda gelişmelere göre bir tavır takınacağız.
Keza Partimiz, Milletvekilliği için mali olanaklarımızın el vermesi durumunda, tüm seçim çevrelerinde birer bağımsız adayla seçimlere girecek; ayrıca milletvekilliği seçiminde bizim dışımızda yurtsever demokrat bağımsız adayların bulunması halinde onlarla da dayanışma içinde olacak ve onları destekleyecektir
HAK-PAR, yaşamın normale dönmesi için silahların susmasını, sivil alanın genişletilmesini, şiddetin siyasal mücadele hayıtından çıkarılmasını, çağdaş demokratik bir siyasal rejimin inşasını, Kürt sorununun barışçı yöntemlerle, adil ve eşitlikçi çözümünü savunan, özgürlüklerden ve demokrasiden yana tüm siyasal ve toplumsal kesimlerle buluşmayı, işbirliği yapmayı önemsemektedir.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın