Haber Merkezi – Süleymaniyeli Rebin isimli vatandaş, Kerkük'teki bir kontrol noktasında Irak güvenlik güçleri tarafından arabasında Kürtçe kitaplar bulunduğu gerekçesiyle birkaç saat gözaltında tutulduğunu söyledi.
Online olarak kitap satışı yapan Rebin, Süleymaniye'de yerel bir pazardan dört-beş koli kitap satın aldığını ve cumartesi günü öğleden sonra Kerkük üzerinden Erbil'e seyahat ettiğini söyledi. Rebin, Kerkük yakınlarında, başlangıçta rutin bir kontrol gibi görünen bir işlem için Irak güçleri tarafından durdurulduğunu söyledi.
Rûdaw'a konuşan Rebin, ‘’Memurlardan biri kitapların ne hakkında olduğunu sordu. Ona Kürtçe olduklarını söyledim. Aralarında Piremerd'in şiir koleksiyonu, hikayeler, Binbir Gece Masalları ve çocuk kitapları vardı’’ dedi.
O sırada bir memurun, "Kitaplar Arapça ise geçsin; Kürtçe ise yasaklı" dediğini kaydeden Rebin, daha sonra başka bir memurun kitapları fotoğraflamaya başladığını ve kendisini başka bir kontrol alanına yönlendirildiğini söyledi.
Kitapların arasında, önde gelen Kürt siyasi liderlerden olan Başkan Mesud Barzani, merhum Irak Cumhurbaşkanı ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Genel Başkanı Celal Talabani ve merhum Değişim Hareketi (Goran) lideri Neşirvan Mustafa’nın birbirlerine gönderdiği mektuplardan oluşan bir koleksiyon da vardı.
‘’Kimliğimi gece ancak 11:20'den sonra geri alabildim’’
Memurların başlangıçta ona sorun olmadığını söylemelerine rağmen, daha sonra tutumlarının değiştiğini belirten Rebin, birkaç saat bekledikten sonra kendisine kitapların yasaklı olduğunu ve Süleymaniye'ye geri götürülmesi gerektiğini bildirdiklerini ekledi.
Bu kararı kabul etmek zorunda kalan Rebin, kimlik belgelerini geri isteyip ayrılmaya hazırlandığını belirterek, "Kimliğimi gece ancak 11:20'den sonra geri alabildim" dedi ve bir memurun ona saygısız bir şekilde oradan ayrılmasını söylediğini kaydetti.
Devrik diktatör Saddam Hüseyin'in yönetimi sırasında Kürtçe yayınlar Irak’ta ağır sansüre tabi tutuluyordu. Kürtçe kitapları yasaklayan açık bir yasa olmamasına rağmen, yetkililer 1969 Irak Ceza Kanunu'nun maddelerini - genellikle "Arap topluluğuna hakaret" veya ‘’ulusal güvenliği tehdit etme’’ gibi belirsiz gerekçelerle - Kürt edebiyatını susturmak için kullanıyordu.
Ancak 2003 sonrası dönemde durum değişti. 2005 Irak Anayasası, "basın, matbaa, reklam, medya ve yayın özgürlüğü" dahil olmak üzere "her türlü ifade özgürlüğünü" garanti ediyor. Ancak bu hakların uygulanmasında sorunlar yaşanmaya devam ediyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın