İstanbul (Rûdaw) - Kürdistan Bölgesi Başkanlığı Sözcüsü Dılşad Şahab, Başkan Mesud Barzani ve Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani'nin barış sürecindeki rolünün, Türkiye açısından büyük bir "memnuniyet ve beklenti" oluşturduğunu ifade etti.
İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı’na katılan Kürdistan Bölgesi Başkanlığı Sözcüsü Dılşad Şahab, Rûdaw TV muhabiri Rawin Sterk’e değerlendirmelerde bulundu.
Dilşad Şehab, Kürdistan Bölgesi'nin Türkiye’deki barış sürecindeki rolüne değinerek, "Kürdistan Bölgesi Başkanı geçen yıldan beri barış en büyük destekçisi olmuştur" dedi.
Kürdistan Bölgesi Başkanlığı Sözcüsü ayrıca, hiç kimsenin barışın anlamını Kürdistan Bölgesi kadar iyi bilemeyeceğine işaret ederek, "Bu sürecin başarıya ulaşması için üzerimize ne düşerse yardımcı olacağız" ifadelerini kullandı.
Kürdistan Bölgesi Başkanlığı Sözcüsü Dilşad Şehab'ın Rûdaw’ın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
Rûdaw: İstanbul’da, Kürt bir partinin düzenlediği bu konferansta bulunmak size ne hissettiriyor? Birlik ruhu açısından bu tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dilşad Şehab: Teşekkür ederim. Bizce bu çok kritik bir aşama ve Türkiye'de bir barış sürecinin konuşuluyor olması kıymetli bir başlangıç. Kürdistan Bölgesi olarak mesajımız net: İster Kürdistan'da, ister Bağdat'ta, ister İstanbul'da olsun; tecrübelerimiz bize savaş ve gerginliğin, insanlık için pişmanlıktan başka bir şey getirmediğini öğretti. Bu yüzden barışın değerini en iyi biz biliriz. Bölge halklarının kardeşçe yaşaması ve coğrafyamızın huzur bulması hayati önem taşıyor. Dolayısıyla barışın kıymetini herkesten çok biz biliriz. Biz Kürdistan Bölgesi'nde, bölgemizin huzurlu bir alan olması ve bölge halklarının kardeşçe bir arada yaşaması için bu coğrafyada birlikte yaşamanın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz.
Kürdistan Bölgesi Başkanlığı'nın tutumuna gelince; daha geçen yılın başından beri Sayın Başkan Neçirvan Barzani barışın en büyük destekçisi olmuştur. Biz bu konferansa katılarak, Kürdistan Bölgesi'nin bölgede barış ve istikrar faktörü olacağını, bu sürecin başarısı için üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu bir kez daha teyit etmek için geldik.
Konferans katılımcılarından ve Türkiye devletinden ricamız şudur; barış süreci zorlu ve engellerle dolu bir süreçtir. Çünkü büyük bir karar verilmiştir. Büyük ve cesur kişiler karar vermiştir; Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sayın Öcalan cesurca kararlar vermiştir. Şüphesiz engeller çıkacaktır; biz sürecin başarısını diliyor, taraflardan sabırlı ve metanetli olmalarını istiyoruz. Başarının garantisi için sürecin sağlam temeller üzerine oturtulması gerekir.
Rûdaw: İlerleyen süreçte Başkan Mesud Barzani veya Neçirvan Barzani gibi üst düzey isimlerin barışa katkı sunmak adına bu tür süreçlere bizzat katılacağını söyleyebilir miyiz?
Dilşad Şehab: Aslında bu soru, Başkan Mesud Barzani ve Sayın Neçirvan Barzani’nin geçmişteki rollerinin ne kadar önemli olduğunun bir kanıtı. Ayrıca oluşan bu inanç, bizim ve Türkiye devletinin süregelen ilişkisinin bir sonucudur. Türkiye ile ilişkilerimizde zaman zaman iniş çıkışlar yaşansa da, özellikle Sayın Erdoğan’ın liderliği döneminde ilişkilerimiz büyük bir ivme kazandı ve bu durum herkesin yararına oldu. Başkan Barzani'nin veya Sayın Kürdistan Bölgesi Başkanı'nın yer alması veya onlardan rol beklenmesi, Kürdistan Bölgesi'nin barışçıl kimliğinin bir göstergesidir. Biz insanlık, Orta Doğu Türkiye, Irak, Kürdistan Bölgesi ve bölgede yaşayan herkes için zafer olacak bu sürece ortak olmaktan gurur duyarız.
Rûdaw: Başkan Mesud Barzani ve Kürdistan Bölgesi Başkanı’nın barış sürecindeki rolü, Kürtler arasında da takdirle karşılanıyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
Dilşad Şehab: Biz tek bir milletiz, kardeşiz. Kardeşlerimizin nerede olurlarsa olsunlar, haklarına kavuşmasını ve demokratik bir ortamda yaşamalarını önemsiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin iç kararlarına saygılıyız ve mevcut siyaseti doğru buluyoruz.
Ne mutlu bize ki Kürdistan Bölgesi yönetimi, hem devletin hem de Kürt siyasetinin güvenini kazanmış durumda. Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hem de Sayın Öcalan ve diğer aktörlerin bize olan inancı ve beklentisi tam. Bu, Kürdistan Bölgesi'nin barış sürecinin başarısı için sorumluluklarını daha da arttığının bir göstermektedir. Bölge ve diğer yerlerdeki kardeşlerimizle ilişki içerisinde olduğu gizli değildir. Türkiye devletine de teşekkür ediyoruz; ilişkilerimize dair hiçbir kaygıları yok. Çünkü biz Irak anayasasına bağlı, komşularının hassasiyetlerine saygılı bir yönetim anlayışına sahibiz.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın