Erbil(Rûdaw)- Rojava Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eş Başkanı İlham Ahmed, Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılmasının ‘önemli’ olduğunu ancak bunun ‘koşulsuz’ olmaması gerektiğini belirtti.
Rojava Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eş Başkanı İlham Ahmed, Kamişlo’daki Rojava Üniversitesi'nde düzenlenen bir kadın konferansında Suriye'deki mevcut durumu, geçiş hükümetinin icraatlarını ve bölgedeki siyasi dinamikleri detaylı bir şekilde değerlendirdi.
Ahmed, yaptığı konuşmada Suriye'nin geleceği için kadınların ve tüm halkların haklarının güvence altına alınmasının olmazsa olmaz koşul olduğunu vurgularken, Türkiye'ye de Kürt sorununda çözüm ve demokratikleşme çağrısında bulundu.
"Suriye geçiş hükümetinin atması gereken adımlar var"
İlham Ahmed, Suriye'de yeni kurulan geçiş hükümetine yönelik beklentilerin büyük olduğunu ancak mevcut icraatların bu beklentileri karşılamadığını belirterek şunları dile getirdi:
"Şimdi yeni bir hükümet geldi. Herkes yenilenmeyi bekliyordu. Ancak, bu "yenilenme" kavramının içini doldurmak için atılması gereken temel adımların eksikler var. Ortak yönetim, kadınların ve halkların hakları güvence altına alınması sağlanmadan yenilenme nasıl olabilir ki?”
Gerçek bir değişim ve dönüşüm yerine, sadece bir yönetim değişikliği yaşandığını belirten Ahmed, "Dediklerimiz yapılmış olsaydı bu yeni bir Suriye olurdu. Ancak şimdiye kadar geçici bir yönetim ve süreç yaşandı" dedi.
Sorunların çözümüne yönelik ciddi adımlar atılmadığını vurgulayan Ahmed, "Sahil kentleri ve Süveyda'daki karışıklıklar bir yanda zorla yerinden edilen insanlar bile geri dönemedi" diyerek halkın temel ihtiyaçlarının ve güvenlik endişelerinin göz ardı edildiğini dile getirdi.
Mevcut sorunların çözümsüz kaldığını ancak uluslararası aktörlerin bu sorunları hızlıca halletmek istediğini ifade ederek, dış güçlerin pragmatik yaklaşımlarının iç dinamikleri göz ardı ettiğine işaret etti.
Washington süreci, yaptırımlar
Suriye'deki siyasi sürecin Washington'a taşınmasını da değerlendiren İlham Ahmed, bu süreçte hükümet liderlerinin "terör listesinden çıkarılması ve yaptırımların kaldırılması" çabalarına değindi.
Yaptırımların ekonomik zorluklara yol açtığını ve kaldırılmasının genel olarak önemli olduğunu dile getiren Ahmed, bu konuda şunları söyledi:
“Şimdi süreç Washington'a taşınıyor. Hükümet liderleri terör listesinde, listeden çıkarılıyorlar, yaptırımları kaldırmaya çalışıyorlar. Yaptırımların kaldırılmasını istiyoruz, ancak değişiklikler yapılmalı. İç diyalog çok zayıf. Bunun için bir parlamento hazırlanıyor, ancak Suriye'nin bazı bölgeleri katılmadı. Eksiklikler var, halkların hakları tanınmadı. Bu yüzden birçok eksiklik var. Diyalog geliştirilmeli ve yapılan anayasa değiştirilmeli. Yaptırımlar kaldırılırsa hepimizin bu sürecin bir parçası olacağına inanıyoruz.”
Anayasanın değiştirilmesi ve diyalogun geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen Ahmed, ancak bu yapılırken "kadınların ve halkların sesine kulak verilmesi" gerektiğine özellikle vurgu yaptı.
Kadınların hala baskı altında olduğunu belirten Ahmed, Washington'dan dönüldüğünde iç diyaloğun devam etmesi ve kadınların sürece daha güçlü katılımının sağlanması gerektiğini belirtti.
"Barış ve demokratikleşme bölgeyi güçlendirir, tehditler yıkım getirir"
Konuşmasında Türkiye'deki yeni sürece de değinen İlham Ahmed, Kürt tarafının ve Öcalan’ın güvenle önemli adımlar attığını" ancak Türk tarafında "tereddüt ve korku" yaşandığını belirtti.
Şam ile sorunları çözme konusunda kendi taraflarının ciddiyetini vurgulayan Ahmed, "Türkiye'nin de Kürt sorununu çözmek ve demokratikleşmek için olumlu adımlar atması gerekiyor" dedi.
Türkiye'de barışın sağlanmasının, ülkenin Suriye'deki rolünü olumlu yönde etkileyeceğini belirten Ahmed, "Burada da bir çözüm için Türkiye'nin orada da adımlar atması gerekiyor" diyerek iki ülke arasındaki sorunların paralel bir şekilde çözülmesi gerektiğini savundu.
Ahmed, demokratikleşmenin, kadınların ve halkların haklarının tanınmasının ne Türkiye'yi ne de Suriye'yi zayıflatmayacağını, aksine her iki ülkeyi de güçlendireceğini dile getirdi. Yeniden savaşlara yol açacak tehditlerin kimseye fayda sağlamayacağının altını çizdi.
"Savaşın kimseye faydası olmadığı ortaya çıktı" dedi.
Son olarak, "halkın kurbanlık olmadığını" ve "kendini koruma iradesinin ortaya çıktığını" belirten Ahmed, devletlerin halkın iradesini tanımaya açık olması gerektiğini söyledi. Adaletin tecelli etmemesinin savaşa yol açtığını hatırlatan Ahmed, savaş yerine barışın sağlanması dileğini yineledi.
Konuşmasında Halep’te Kürtlerin yaşadığı Şeyhmaksud ve Eşrefiye mahallerine yönelik ablukaya da değinen İlham Ahmed, "Şimdi Şeyhmaksud ve Eşrefiye'ye giden yollar kesildi, amaç ne?" diye sorarak, Şam hükümetinin kimi isterse zayıflatmak istediğini belirtti.
Ablukanın sadece Kürtlere değil, "tüm Suriye halkına yönelik" olduğunu savunan Ahmed, "Eğer cezalandırırlarsa, tüm Suriye halkına ceza vermiş olurlar" diyerek ablukanın geniş çaplı insani sonuçlarına dikkat çekti.
"Yaşanacaklardan Savunma Bakanı sorumlu olacaktır"
Suriye'deki tüm silahlı kuvvetlerin Savunma Bakanlığı'nın himayesinde olduğu yönündeki açıklamalara da değinen Ahmed, bu durumda yaşanacaklardan Savunma Bakanlığı'nın sorumlu olacağını ifade etti. Baas rejiminin uzun zamandır benzer politikaları izlediğini ancak başarılı olamadığını belirten Ahmed, bundan sonra da başarılı olamayacaklarını vurguladı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın