Erbil (Rûdaw) – Irak’ın değişik kentlerinde 2019’da başlayan hükumet karşıtı gösterilere katıldıkları gerekçesi ile aranan ve evlerine dönemeyen gençler, 10 Ekim’de ülkede gerçekleşecek seçimlere katılmaktan mahrum kaldıklarını söylüyor.
Irak’ta 25 Ekim sembolik bir önem taşıyor. Zira 25 Ekim 2019, Irak tarihinin en uzun soluklu gösterilerinin başlangıç tarihi olarak görülüyor.
Başkent Bağdat ve ülkenin güneyindeki kentlerde işsizlik, yolsuzluk ve kamu hizmeti yetersizliğini protesto etmek amacıyla 25 Ekim 2019’da başlayan gösteriler, hükumeti erken seçim kararı almaya zorladı.
Başını gençlerin çektiği gösterilerde sık sık şiddet olayları yaşandı. Güvenlik güçlerinin sert müdahalesi, nedeniyle yüzlerce kişi hayatını kaybetti ve yaralandı. Yine çok sayıda kişi gözaltına alındı, gösterilere katılanların bazıları ise şehirlerini terk etmek zorunda kaldı.
Hükumet, barışçıl gösterelere şiddetle karşılık vermesi nedeniyle uluslararası toplumun tepki ve eleştirilerine maruz kaldı. Neticede, Başbakan Mustafa Kazımi 31 Temmuz 2020’de erken seçime gidileceğini duyurdu.
Gösterilere katıldığı için aranan ve tutuklanma korkusu yaşayan yüzlerce genç ülkeyi terk etti, bazıları Kürdistan Bölgesi’ne sığındı. Bu gençler, başlattıkları gösterilerin neticesinde yapılması kararlaştırılan seçimlere katılamayacaklarını belirtiyor.
Misanlı 25 yaşındaki Zeydon Abbas da bunlardan biri. Zeydon Abbas, gösteriler başladığında Misan vilayetinde İslami İlimler Fakültesi 3’üncü sınıf öğrencisiydi. Ancak o okulu bırakıp Bağdat’a, Tahrir Meydanı’na koştu.
Gösterilerde yaralandığını anlatan Abbas, daha sonra tutuklandığını ve tehditlere maruz kaldığını anlatıyor.
Can güvenliği nedeniyle Erbil’e geldiğini belirten Zeydon Abbas, “Her türlü silahı kullanıyorlardı. Ellerinde RPG-7, BKC, kalaşnikof ve suikast silahları vardı. Tahrir Meydanı’nı sarmışlardı. Tutukladıklarını bırakmıyorlardı. Ben yaralandığım için diğer 7 kişi ile bırakıldım. Daha sonra Kürdistan Bölgesi’ne geldim. Burada yasalar hakim, güvenlik var. Kak Mesud Barzani’nin gölgesinde emin ellerdeyiz, burada milisler yok” diyor.
Başkent Erbil’de Zeydon ile aynı durumda olan çok sayıda genç var. Her biri başka bir vilayetten gelmiş ve farklı hikayelere sahip. Ancak hepsini bir araya getiren sebep aynı.
Her gün bir araya gelen bu gençler, ülkenin durumundan, seçimlerden ve Irak’ın geleceğinden konuşuyorlar.
Ahmed Haldun, bu seçimlerden daha çok umutlu olduğunu şu cümlelerle özetliyor:
“Bazı şartlar hayata geçerse bu seçim geçen seçimlerden daha iyi ve farklı olur. Mesele evlerinden zorla uzaklaşmak durumunda kalanlara dönüş izni verilmesi. Yine şimdiye kadar kendileri için hiçbir şey yapılmayan mültecilerin geri dönmeleri gibi.”
Gençler, güvenliklerinin sağlanması kadar adalet, eşitlik ve ülkenin geleceğinde rol sahibi olmayı da istiyor.
Montazır Kays, “Her şeyinde karar sahibi olabileceğimiz, yer edinebileceğimiz bir ülke istiyoruz. Anayasada, kanunlarda belirlenmeli. Biz Iraklılar her zaman çevremizdeki devletlerin zulmüne uğradık. Silahlı milisleri destekleyenler kendileri gibi düşünmeyen gençleri kırmaktan, incitmekten başka bir şey yapmadılar” diye belirtiyor.
Kürdistan Bölgesi Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu'na göre, Irak'taki 2019 protestolarının ardından Irak'ın farklı illerinden yaklaşık 200 genç Kürdistan Bölgesi'ne kaçtı.
Protestolar yolsuzluğa, işsizliğe ve kötüleşen ekonomik duruma karşıydı. Talepleri hükümetin değişmesiydi. Ancak hala bu gençler işsiz, maddi durumları kötü ve dahası, evlerine dönemedikleri için oy verme sürecine katılamayacaklar.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın