Başkan Barzani: Türkiye ve İran’ın bombardımanlarından üzüntü duyuyoruz
Erbil (Rûdaw)- Başkan Mesud Barzani, bir daha da Kürt kanının, Kürt’ün eliyle dökülmesine izin vermeyeceklerini belirterek, “Türkiye ve İran’ın bombardımanlarından üzüntü duyuyoruz” dedi.
Mesud Barzani, bugün başkent Erbil’in Çoman ilçesine bağlı Balakayeti bölgesinin önde gelen şahıs ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.
Burada yaptığı konuşmada, Başkan Barzani, bölgede yaşanan güvenlik endişelerine değindi.
“Bir kez daha Kürt kanının, Kürt'ün eliyle dökülmesine izin vermeyeceğiz. Bunun için çalışıyoruz” diyen Başkan Barzani, sınır bölgelerindeki güvenlik durumundan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Bu bölgelerde aralıklarla Türkiye ve İran tarafından düzenlenen bombardımanlardan rahatsılığını dillendiren Başkan Barzani, “Ankara ve Tahran’ın bombardıman yapmaları için bahane ellerine verilmesiydi, söz konusu saldırlarda olmayacaktı” diyerek, saldırıların tekrarlanmaması ve bölge halkının bedel ödememesi için bir çözüme ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Balekayeti bölgesinin önemine de dikkat çeken Başkan, Eylül Devrimi’nin buradan komuta edildiğini hatırlattı.
Başkan Barzani, “Bu bölge çok acılar çekmiştir, büyük baskılar görmüştür. Savaş uçakları gece gündüz semalarında uçmuş ve köylerini bombalamıştır. Bütün bu bölgeler düşmanın ateş hattındaydı. Halk devrimin kurallarına bağlıydı, direniş gösterdi. Düşman burası üzerinde özel savaş yürttü. Çünkü bu bölgenin yenilgisi, diğer bütün bölgelerin de düşmesi anlamına gelecekti. Ancak başaramadı” dedi.
Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin bu bölgeye daha fazla hizmet sağlaması gerektiğini belirten Başkan Barzani, en yakın zamanda projelerin uygulama safhasına geçmesinin önemine vurgu yaptı.
“Yaşamımın en güzel 10 yılını burada -Balakeyeti- geçirdim” diyen Başkan Barzani, konuşmasında şunlara yer verdi:
“Bu bölge bizin için büyük bir öneme sahip, Eylül Devrimi burada komuta edildi. Sayısız güvenilir kişi burada eğitim aldı. Yine bu bölge çok acılar çekmiştir, büyük baskılar görmüştür. Savaş uçakları gece gündüz semalarında uçmuş ve köylerini bombalamıştır. Çok sayıda köy Ömer Ağa’dan Ako Vadisi’ne kadar olan köylerin hepsi sabah akşam düşmanın bomardımanlarına maruz kaldı. Bölge halkı oldukça dirayetli ve devrimin tüm şartlarını kabul etmiş, devrimi sahiplendiler.
Düşman bu bölgelerde casus yerleştirmek için çok çaba sarfetti ama başarmadı. Devrimi sekteye uğratmak için büyük çaba sarfetti. Çünkü eğer burada devrimi yenilgiye uğratırlarsa tüm bölgelerde de sekteye uğratmış olacağının farkındaydılar. Amaçlarına ulaşamadılar. Bu nedenle de bugün buraya gelerek size hizmet etmeyi ve bayramınızı kutlamayı bir görev olarak gördüm. Sizden özür dilemeye de geldim. Bana alınmış olabilirsiniz. Şayet alınganlığınızı dillendirirseniz de kabulumdür. Aksi durum ise sizin büyüklüğünüzün kanıtıdır. Ancak şahsım olarak bu sitemi kendime yapıyorum. Yılda bir kere de olsa bu bölgeye gelmem gerekiyordu. Bugün de burayı ziyaret amacım az önce de belirttiğim gibi gerek bayramınızı kutlamak ve bölgeyi de yerinde görmektir.”
Yakın zamanda bölgeye yönelik verimli bir programın hazırlanacağını belirten Mesud Barzani, Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin bölgeye daha iyi hizmet sunması gerektiğini kaydetti.
“Sınırda yaşananlardan üzüntü duyuyoruz”
Bölgenin güvenliğine de değinen Başkan Barzani, sınırda yaşananlardan üzüntü duyduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Bu bölgelerde aralıklarla Türkiye ve İran tarafından bombardıman düzenleniyor. Bazen top atışları bazen de havadan bombardımanlar düzenleniyor. Şüphesiz Ankara ve Tahran’ın bombardıman yapmaları için bahane ellerine verilmesiydi, ne Türkiye, ne de İran söz konusu bombardımanları yapamayacaktı. Artık saldırıların tekrarlanmaması, gerek bu bölge gerekse diğer bölgedeki halkımızın bedel ödememesi için bir çözümün bulunması gerekiyor.
Bizler hiçbir şekilde bir daha Kürt kanının, Kürt’ün eliyle dökülmemesi için her türlü çabayı sarfediyoruz. Bölgenin mevcut şartlarının da göz önünde bulundurulması gerekiyor. Halkımızın tek umudu bu bölge ve bu umutları da ortadan kaybolursa hiçbir şey kalmayacaktır.”