KCK’nin ÖDP ısrarı
Ankara (Rûdaw) - KCK'nin Özgürlük ve Dayanışma Partisi’ne (ÖDP) seçimlere Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile girmesine yönelik ısrarı sürüyor. KCK Yürütme Konseyi Üyesi Duran Kalkan’ın ardından KCK Yürütme Konseyi üyesi Mustafa Karasu da ÖDP’ye ittifak çağrısı yaptı.
Karasu, “Demokratik Ulus” dergisinin son sayısında yayınlanan “Türkiye’nin Demokratikleşmesinde Tarihsel Rol Oynamak” başlıklı yazısında, HDP’nin seçimlere parti olarak gireceğini belirtti.
AK Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) HDP’nin parti olarak seçimlere girmesini istemediğini iddia eden Karasu, HDP’nin barajı geçmesi durumunda Türkiye ve Kürdistan’ın kaderini değiştireceğini yazdı.
Karasu, parti içinden gelen “Barajı aşamayız, milletvekili olamayız” değerlendirmelerini “AK Parti’nin özel savaş söylemi” olarak nitelendiği yazısında şu ifadeler yer aldı:
“Gelinen aşamada bağımsızlarla seçime girmek, bazılarını milletvekili yapmak, demokratik siyasal mücadelede bir iddia sahibi olmamak ve AKP ve CHP’nin oynadığı demokrasicilik oyununun figüranı haline gelme anlamına gelecektir.”
Tüm devrimci demokrasi güçlerine çağrı yaptıklarını ancak ÖDP ve Haziran Hareketi’nin katılımını önemli gördüklerini belirten Karasu “Ya böyle bir ittifakla demokratikleşmenin önünü açacağız ya da seçim sonrası halklarımız açısından ağır bedellere yol açacak şiddetli bir savaş dönemine girilecektir” dedi.
Daha önce de Avrupa'dan yayın yapan Yeni Özgür Politika gazetesinde Selahattin Erdem ismiyle yazan KCK Yürütme Konseyi üyesi Duran Kalkan, “AKP’nin 2015 genel seçimini tek başına kazanmasını engellemek için, AKP’nin koltuk değneği konumuna düşmemek için, Kürt sorununu çözerek Türkiye’nin barışının ve demokratikleşmesinin yaratıcısı olmak için başta ÖDP olmak üzere tüm demokratik güçleri seçim çatısı altında birleşmeye çağırıyorum” diye yazmıştı.
ÖDP Eşbaşkanı Alper Taş, öneriyi değerlendireceklerini açıklamıştı.
Kalkan başka bir yazısında ise, “HDP önündeki ÖDP engeli kesinlikle aşılmalıdır” diye yazmış ve bu ifade tehdit olarak algılanmıştı. ÖDP’den “Bizim ne yapıp ne yapmayacağımıza karar verme yetkisini şimdiye kadar kimseye vermedik. Kimsenin haddine de değil” cevabı verilmişti.