Erbil (Rûdaw) - Norveç’in sakin ve düzenli siyasi yaşamı, bu seçimlerde Kürt toplumunun dinamikleriyle kesişiyor. Ülkedeki parlamento seçimlerinde 7 Kürt aday, meclise girmek için yarışıyor. Ancak bu yarış, sadece bir sandalye mücadelesi değil, aynı zamanda Norveç’teki Kürtlerin siyasi olgunluğunu ve gelecek vizyonunu da gözler önüne seriyor. Bu durum, Norveç'in ilk Kürt milletvekili olan Manee Huseyni'nin babası Abdülbaqi Huseyni'nin değerlendirmeleriyle farklı bir boyut kazanıyor.
Huseyni, bir yandan Norveç'in herkese açık siyasi sistemine övgüler yağdırırken, diğer yandan kendi toplumuna önemli eleştiriler yöneltiyor.
Abdülbaqi Huseyni’ye göre, Norveç'in kapıları yetenekli ve çalışkan herkese sonuna kadar açık. Oğlu Manee'nin gençlik kollarından başlayarak İşçi Partisi'nde yükselip milletvekili olmasını bu tezin en büyük kanıtı olarak sunuyor. "Manee'nin hikayesi, bu ülkede kimsenin önünde bir engel olmadığını gösteriyor," diyor.
Huseyni, Norveç'teki Kürtlerin büyük bir kısmının, yaşadıkları ülkenin siyasetine gereken ilgiyi göstermediğini söylüyor. "Maalesef çoğu Kürt, Norveç siyasetini ikinci plana atıyor ve kendi iç siyasi meseleleriyle daha fazla ilgileniyor," diyen Huseyni, bu durumun Kürtlerin yerel ve ulusal düzeydeki karar alma süreçlerindeki etkisini zayıflattığını belirtiyor.
Adayların şansına gelince, Huseyni bu konuda pek iyimser değil. 7 adaydan sadece ikisinin parlamentoya girebileceğini düşünüyor: oğlu Manee Huseyni ve Kuzey Kürdistanlı bir kadın aday. Diğer adayların başarısızlığını ise stratejik bir hataya bağlıyor.
"Birçok Kürt adayı, parlamentoya girme şansı olmayan küçük partilere katılıyor. Başarı, ancak büyük ve etkili partilerin içinde olur," diyerek, büyük partilerde yer almanın önemine dikkat çekiyor.
Huseyni, Kürtlerin birleşmesi halinde Norveç siyasetinde önemli bir güç haline gelebileceğine inanıyor. Özellikle Oslo ve çevresinde yaşayan Kürtlerin oylarını stratejik bir şekilde birleştirmesi durumunda birkaç milletvekilliği kazanmanın mümkün olduğunu vurguluyor. Ancak mevcut durumda, oyların parçalanması nedeniyle bu gücün kullanılamadığını üzülerek dile getiriyor.
Huseyni'nin çağrısı, Norveç'teki Kürtler için hem bir uyarı hem de bir yol gösterici niteliği taşıyor. Onlara, geçmişe takılıp kalmak yerine, yaşadıkları ülkenin siyasi geleceğine katkı sunarak daha etkin bir güç haline gelmeleri gerektiğini söylüyor. Bu seçimler, Norveç'teki Kürtlerin siyasi uyanışı için bir başlangıç mı olacak, yoksa bir fırsatın daha kaçırıldığına dair bir hikaye mi yazılacak, bunu zaman gösterecek.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın