DSG Genel Komutanı Abdi: Trump’ı ben aramadım, o beni aradı
Haber Merkezi – DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi, ADB Başkanı ile yaptığı telefon görüşmesinde Trump’ın yanında başkan yardımcıları ve bazı senatörlerin de bulunduğunu vurgulayarak, “Bizim Suriye rejimi ve Rusya ile geliştirdiğimiz sınır güvenliği anlaşmamız hakkında, biz karşı değiliz, dedi” ifadelerini kullandı.
Demokratik Birlik Partisi’ne (PYD) yakın bir televizyon kanalına röportaj veren Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi, şu an Rojava’da “büyük bir savaş yaşandığını” ve Türkiyenin bir yıldan beridir bu operasyon için hazırlık yaptığını söyledi.
Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye’nin desteklediği güçlerin sınır boyunca 150 km’lik hatta bir kaç koldan Suriye topraklarına girmeye çalıştıklarını belirten Abdi, operasyona karşı “güçlü bir direniş” gösterdiklerini ifade etti.
Gire Spi’den çekildik
DSG’nin Girê Spî’den çekildiğini belirten Abdi, TSK ve SMO’nun Sere Kaniye’yi kuşatmaya çalıştığını ve burada şiddetli çatışmaların sürdüğünü dile getirdi.
Mazlum Abdi, “Türk devleti savaş uçakları, tanklarla buradan uluslararası M4 yoluna bazı yerlerde ulaşmış durumda. Fakat kendilerinin, basınlarının söylediği kadar ilerlememişler. Bu konuda ciddi bir manipülasyon var. Orada köyler iç içe ve çatışmalar bir çok yerde devam ediyor. Bazı köyler bizim elimizde ama bazı köyler onların denetimine girmiş durumda. Bir kez gelip uluslararası yolu almak istediler, ama oradan vurup çıkardık. Halen de gelip yolu kontrol etmek istiyorlar. Buradan Kobani’ye ilerlemek istiyor” dedi.
“250 arkadaşımız şehit düştü”
“Şimdiye kadar 250 arkadaşımız şehit düşmüş” diyen Abdi kayıplarının çoğunun hava saldırısı sonucu gerçekleştiğini ifade etti.
Abdi, operasyonun başından bu yana 205 sivilin hayatını kaybettiğini 300 sivilin de yaralandığını aktardı.
“Özcesi Türk devleti sivil ya da savaşçılar arasına fark koymuyor ve bu şekilde de kendisince sonuç almaya çalışıyor” diyen DSG Genel Komutanı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu Türk devletinin stratejisidir. Sadece Rojava’da değil, girdiği, işgal etmeye çalıştığı her yerde bunu yapıyor. Halkı bulundukları alanlardan çıkarmaya çalışıyor. Onun için sivil ve savaşçılar arasına fark koymadan her tarafa bombardıman gerçekleştiriyor. Şimdi saldırılarında da yine aynı şekilde çocuk, kadın, yaşlı, sivil, asker gözetmeksizin bombardıman gerçekleştiriyor. Onun için halkımız zarar görmemek için yerlerini terk etmek zorunda kalıyor. Tabi bu bilinçli bir siyasettir. Şimdi Türk devletinin bu şekilde saldırmasındaki amacı, bölge halkını göç ettirip, başkalarını getirip buraya yerleştirmektir.”
“Savaşı durdurmazlarsa ABD’nin tutumunu ihanet olarak değerlendireceğiz”
ABD’nin kendilerine karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini savunan Mazlum Abdi, ABD daha önce, Kürt halkını, bölge halklarını saldırılara karşı koruyacağını, IŞİD’in tümden tasfiye edilmesi yönünde verdiği sözleri tutmadı. Bunun kabul edilir bir yönü yoktu. Biz bunu tüm düzeylerde kendilerine ilettik. Aslında onlar da bunu kabul ediyorlar. En azından bizimle çalışanlar bu gerçeği inkar etmiyorlar. ABD Türk devletiyle ilişkileri bozulmasın diye, savaşın yaşandığı bu bölgeleri feda etti. Eğer bu savaş durdurulmaz ise, şimdi de verdikleri sözleri yerine getirmeyip savaşı durdurmazlar ise o zaman biz yaşananı bir ihanet durumu olarak nitelendireceğiz.”
“IŞİD’le mücadele üçüncü planda”
Bu durumda IŞİD’le mücadelenin üçüncü plana düştüğünü ifade eden Abdi, “Mevcut durumda önceliğimiz coğrafyamıza dönük gelişen işgal saldırını durdurmak ve bu işgalcileri topraklarımızdan çıkarmak olacaktır. Elbette DAİŞ tüm insanlık ve halkımız için de büyük bir tehlike, ama mevcut durumda artık bizim için öncelikli değil, dediğim gibi ikinci, üçüncü seçenek durumuna gelmiş durumda” değerlendirmesinde bulundu.
“Trump, Erdoğan’la konuşacağını söyledi”
“Beni Trump’ın kendisi aradı” diyen Mazlum Abdi görüşmenin içeriğini şu sözlerle anlattı:
“Yanında başkan yardımcıları ve bazı senatörler de vardı. Durumun nereye gittiği üzerine konuştuk. Sanırım, ne yapabiliriz, demek de istedi. Yine bizim Suriye rejimi ve Rusya ile geliştirdiğimiz sınır güvenliği anlaşmamız hakkında da, biz karşı değiliz, dedi. Siz kendi coğrafyanızı savunmak istiyorsunuz, bunu yapabilirsiniz, destekliyoruz, dedi. Anlam verdiklerini dile getirdi, çünkü onlar kendi sorumluluklarını yerine getirmediler. Biz de kendilerine, bu savaşı durdurmalarını, onlar güçlerini çektikleri için bu savaşın yaşandığını dolayısıyla durdurulması gerektiğini, söyledik. Biz kendilerine, Kürt halkının ve bölge halkının korunması, DAİŞ’e karşı mücadelenin yürümesi yönünde verdikleri sözleri yerine getirmelerini istedik. Çünkü şu anda Ser Kaniye’de büyük bir savaş yürüyor, Kobani tehlike altında, bu savaşın durdurulması gerektiğini söyledik. O da Erdoğan’la konuşacağını, bu savaşı durdurmaya çalışacağını ve gerekirse yaptırımlarını ağırlaştıracağını söyledi. Yine biz kendilerine, aramızdaki anlaşmayı kendilerinin bozduğunu, sorumluluklarını yerine getirmeleri durumunda yine birlikte çalışmaya devam edeceğimizi, söyledik.”
“Suriye ile antlaşmamız askeri boyutludur”
Suriye ve Rusya ile gerçekleştirdikleri ilişkinin “zaruri” olduğunu ifade eden DSG Genel Komutanı, “Türk devletinin saldırının önüne geçmek için bu gerekliydi. Bu bir ittifak değildir. Bir yönüyle uzlaşma denilebilir. Ana hatlarıyla yaşanan bu uzlaşmanın amacı Türk devletinin Suriye topraklarını işgal etmesinin önünce geçmektir. Bu uzlaşı görüşmesinde Rusyalı askeri yetkililer, Suriyeli yetkililer ve biz vardık. Siyasi bir antlaşma yapmadık yaptığımız antlaşma tamamen askeri bazlıdır. İşgal edilmek istenilen bölge 30 km kapsıyor. Bu bölge sınır hattında başlamakta. Amerikan bu bölgede müdahale etmiyoruz diyor. Biz ve İşgalci Türk devleti bu bölgede savaşıyoruz. Antlaşmamız çerçevesinde Suriye askerleri de bu bölgede QSD güçlerimiz yanında Türk devletine karşı savaşacak. Bu şekilde Türk devleti işgal alanını genişletemeyecek. Amacımız ve antlaşmamızın özü bu şekilde” dedi.
Abdi, Suriye ordusunun Minbic’in sınır bölgelerine Tırbesbiye, Sere Kaniye, Tıl Temır ve M4 karayoluna yerleştiklerini belirtti.