Haber Merkezi- Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı iken 2016’da gözaltına alınarak tutuklanan Bekir Kaya’ya “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla yargılandığı davada 8 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Yerine kayyım atanan Van Büyükşehir Belediyesi’nin tutuklu Eşbaşkanı Bekir Kaya ile belediye çalışanları Cuma Köylüoğlu Çetin Çiftçi, Zelal Tanlı, Mehmet Yalım Eryiğit, Can Tayan ile MEYA-DER yöneticileri İdris Şaybak ve Neriman Uyar, hakkında “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama”, “Örgüt üyesi olmak”, “Suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunma” ve “Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” iddialarıyla açılan davanın 8’inci duruşması Van 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Davayı HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ile çok sayıda kişi de izledi. Duruşmaya Bekir Kaya tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden SEGBİS’le katılırken, diğer sanıklar ise mahkeme salonunda hazır bulundu.
Kaya’nın savunmasında, “Osmanlı’nın son döneminden bugüne kadar devam eden bir Kürt sorunu vardır. Bu sorun aslında Kürt sorunu değil, Kürtlerin gasp edilen hakları sorunudur. Kürtler öyle sorun yaratan ve sorun olan insanlar değildir. Kürtler, halk olmaktan kaynaklı gaspedilen hakları için sisteme karşı itiraz eden insanlardır” dedi.
Mahkeme salonunda polis ve askerlerin olmasına tepki gösteren Kaya, şunları söyledi:
“Yanımıza bir asker oturtularak aslında bize net mesaj vermeye çalışıyorsunuz ama bilin ki bizim hiçbir sıkıntımız yok. Dosyada tutuklu olan sadece benim ve mahkeme salonunda tutuklu olmamasına rağmen asker ve polislerin içeride olması aslında nasıl bir yargılamanın da yapıldığını bize anlatıyor. Bu askerler neden burada? Sayın mahkeme bu asker ve polisler iktidardan aldıkları emirle o kadar rahatlar ki sizin cübbelerinizi bile görmüyorlar. Bunun siz de gayet farkındasınız.
Ben size boşaltılan köylerden, öldürülen insanlardan, faili meçhul cinayetlerden, milletvekillerimizin tutuklanmasından söz etmeyeceğim. Ama bugün ki yargılamanın bununla birebir bağlantısı var. Mevcut iktidar biraz da yalanın egemen olmasını istiyor. Yalanı egemen kılarak gerçeğin ortaya çıkmasını engelliyor. Bu davanın siyasi bir dava olduğu ortadadır. Bu dava siyasi bir hareketin tasfiyesi için kurgulanmış ve sahnelenen bir davadır. Ama iktidar bu siyasi davaya bir kılıf uydurmak zorundaydı ve en sonunda da kılıfı buldu. İktidar elinde hiçbir belge ve bilgi olmadan belediyenin paralarını örgüte gönderdiğimizi, belediye araçlarının örgüt için kullanıldığı yönünde bir algı yaratarak, yargılamayı tarihsel ve toplumsal gerçeklikten uzaklaştırmak istedi. Benim hakkımda sadece bu dava ile ilgili 9 iddianame hazırladınız. Bu bile davanın ne kadar politik bir dava olduğunu ortaya koymaya yeter artar bile. Aynı anda milletvekillerimiz tutuklandı, belediyelere kayyum atandı ve belediye eş başkanları tutuklandı. Bu durum bile bunun siyasi bir harekete karşı yapıldığını zaten izah ediyor. 'Yargıya müdahale etmek suçtur', 'Yargı bağımsızdır' diye nutuk atılıyor ama ülkenin Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı her gün hakkımızda sözler sarf ediyorlar. Cumhurbaşkanı açıkça ‘ben onları içeri aldırdım’ diyor, İçişleri Bakanı da ondan geri kalmadan ağzına geleni bize söylüyor. Yani şuan sizin orada o cübbelerle oturmanızın bir anlamı yok. Bize düşman hukuku ile yaklaşıldığını herkes biliyor.”
Savunmalarından ardından ara veren mahkeme Kaya’dan son sözlerini söylemesini istedi. Kaya ise, “Bana ceza verilmesi önemli değil ama yargılanan diğer arkadaşlarımıza adil davranın” dedi.
Mahkeme, Bekir Kaya’ya 8 yıl 3 ay, belediye çalışanları Bekir Kıran, Çetin Çiftçi, Cuma Köylüoğlu, İdris Şaybak ve Neriman Uyar’a ise 2 yıl 1 ay hapis cezası verdi.
Zelal Tanlı, Mehmet Yalım Eryiğit ve Can Tayan ise beraat etti.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın