Van (Rûdaw) - Dicle Haber Ajansı (DİHA) tarafından “Rojavalı aile cezaevindeki çocukları ile görüşemiyor” başlığıyla servis edilen ve Rojavalı bir gencin KDP peşmergeleri tarafından gözaltına alınarak, Türkiye’ye teslim edildiği yönündeki haber asılsız çıktı.
Kaybolan oğlunu ararken geldiği Türkiye’de, “KDP gözaltına alıp Türkiye’ye teslim etti” diyerek BDP’liler tarafından yanlış yönlendirildiğini belirten Rojavalı baba Amir Aqil Alo, oğlunun izine Kobani’de rastladığını söyledi.
Rûdaw’a konuşan Alo, oğlu Sadık’ın (19) geçtiğimiz Mart ayında aniden ortadan kaybolması üzerine Türkiye’ye geçmiş olabileceği ihtimali üzerine eşi ve çocuklarıyla birlikte Cizre’ye geldiğini söyledi.
Kimseyi tanımadığı için BDP’li yöneticilerle temasa geçtiğini belirten Alo, şunları anlattı:
“Parti binasında bana oğlumun Rojava-Türkiye sınırında KDP peşmergeleri tarafından gözaltına alınarak Türkiye’ye teslim edildiğini ve Midyat Cezaevi’nde olduğunu söylediler. Ben de cezaevine gittim ‘yok’ dediler. İnanmadım tekrar gittim, yine ‘yok’ dediler. Daha sonra Van’a gittim, orada avukat bile tutmaya çalıştım. Oradan da bir-iki kez Midyat Cezaevi’ne gittik, her seferinde yok deyince, yaşadığımız sıkıntılardan dolayı da tekrar Efrin’e döndük. Şu anda evimizdeyiz.”
Oğlunun izine gittiği Kobani’de tesadüfen rastladığını da anlatan Alo, şöyle devam etti:
“Efrin’e gittikten birkaç gün sonra da Kobani’ye IŞİD’e karşı savaşmaya gittim. Zaten bir kardeşim de orada şehit olmuştu. Oğlumu tesadüfen orada gördüm. O da savaşıyordu. Onu görünce savaş cephesinde olmasına rağmen sanki dünyalar benim oldu. Demek ki bana yanlış bilgi vermişler. Durumu evdekilere anlatmak için Efrin’e döndüm, ama tekrar oğlumun yanına gideceğim.”
Alo, Van’da kaldığı süre içinde Van Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere durumunu anlattığı tüm kurum ve şahıslar tarafından yardım gördüğünü de kaydetti.
DİHA’nın 26.08.2014 tarihinde Besta Nûçe sitesinde de yer alan haberi şöyle:
“Rojavalı Aqıl Alo ailesi, Mart ayında peşmerge tarafından yakalanan ve Türkiye'ye teslim edildikten sonra tutuklanarak Midyat Cezaevi'ne konulan çocukları Sadık Amır Aqıl'ın peşinden geldikleri Türkiye'de yetkililer tarafından cezaevi görüşüne kabul edilmiyor. Geldikleri Van'da mahalle halkı dışında herhangi bir kurumdan destek alamayan aile, ellerinde düşürmedikleri oğullarının fotoğrafıyla gözyaşı döküyor.
Suriye'de 3 yılı aşkın süredir devam eden iç savaşta, binlerce kişi hayatını kaybetti, binlerce kişi de yaşadığı topraklardan göç etmek zorunda kaldı. Türkiye'nin desteğini alan IŞİD çeteleri, Kürtler ve diğer etnik grupları katlederken, savaş mağduru Rojavalıların hayatı, yitirilmişliğin gölgesinde parçalanmış bir şekilde tüm çıplaklığıyla ortada duruyor. Parçalanan hayatlardan biri ise Rojava'nın Afrin Kantonu'nda yaşarken, çocukları Rojava-Türkiye sınırında KDP tarafından gözaltına alınarak, Türkiye'ye teslim edilmesi ile 2 ay önce Kuzey'e gelen Aqıl Alo ailesi. 14 Mart'ta KDP peşmergeleri tarafından gözaltına alınan ve Türkiye'ye teslim edilen 19 yaşındaki oğulları Sadık Amır Aqıl'ı bulmak Kuzey'e gelen Aqıl Alo ailesi 3 çocukları ve savaşta anne babasını kaybeden yeğenleri Çektar ile birlikte çalılıkların arasında yatıyor. Türkiye'ye gelirken enfeksiyon kapan Çektar imkansızlıklardan ötürü tedavi edilemiyor.”
Devlet cevap vermiyor
Kimsenin yardım elini uzatmadığı Rojavalı aile, belediye, sivil toplum örgütleri ve siyasi partilere yaptığı başvurular ise "Size döneceğiz" denilerek bir daha sorulmamış. Hacıbekir (Xaçort) Mahallesi'nde yurttaşların yardımıyla ev tutan ve erzak yardımı alan aile, cezaevinde olan çocuklarının kendi çocuğu olduğunu ispatlayamıyor.
Kimse kendilerine yardımcı olmadı
Baba Amır Aqıl Alo, 6 aydır çocuğunu göremediğini belirterek, "Buraya geldiğimiz günden bu yana bir sürü sıkıntı yaşadık. Belediyeye gittik yardım etmediler. Xaçort Mahallesi'ne geldik. Mahalleli bize yardım etti. Başımızı sokacak yer, yiyecek ekmek verdikler. Onlar olmasaydı halimiz perişan olurdu" diye konuştu. Aqıl Alo, bir an elinden düşürmediği oğlunun fotoğrafına bakarak, "Oğlum aylardır cezaevinde, görüşüne giden ona elbise götüren kimsesi yok. Bizlerin yiyecek yemeği olmamasına rağmen Van'dan Midyat'a gidiyoruz, ama görüşmemize izin vermiyorlar.
'Avukat 5 bin Lira istedi'
Çocuklarına bakmak için günlük yevmiye ile çalışan Aqıl Alo, "Eve bir lokma ekmek götürebilmek için yevmiyeli çalışıyorum. Sadece avukat istiyorum. Avukata gittim 5 bin lira para istedi. Ben o kadar parayı nerden bulurum. Haklarımın ne olduğunu bilmiyoruz. Burada hukuk bize işlemiyor. Sadece oğlumu görmek için geldim buraya" diye konuştu.
Sütü olmamasına rağmen emziriyor
Anne Yusra Eli Suleyman ise elinde düşürmediği oğlunun fotoğrafına bakarak, gözyaşı döküyor. Oğlunu görmek istediğin söyleyen anne, "Oğlum daha çok küçük. Korkar yapamaz hapiste. Allah aşkına oğlum bir şey yapmadı. Annesi olduğumuza inanmıyorlar" diye konuştu. Kimsenin kendilerine yardım etmediğini dile getiren anne, "Evde yiyecek bir şeyimiz yok. Eltim doğumda vefat etti, babası ise çatışmalarda yaşamını yitirdi. Çekdar çoğu zaman açlıktan ağlıyor, yiyecek bir şey vermeyince içinde süt olamamasına rağmen emziriyorum. Bizler çok zor günler geçiriyoruz. Bize yardım elini uzatsınlar ve çocuğumu kurtarsınlar" dedi.
Öte yandan yabancı uyruklu vatandaşların cezaevlerindeki yakınlarını görebilmesi için Adalet Bakanlığı'ndan izin alması gerektiği öğrenildi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın