Şırnaklı anne ve oğlu binlerce kilometre uzakta Kürt geleneklerini yaşatıyor

19-07-2025
Rûdaw
Foto: Rûdaw
Foto: Rûdaw
Etiketler Azadi Azad Şırnak
A+ A-

Mey Dost
Düsseldorf (Rûdaw)
– Sıla hasreti çeken Şırnaklı bir anne ile oğlu, Almanya’da adeta "küçük bir Kürdistan" kurdu. Her gün paylaştıkları videolarla Kürdistan’ı tanıtıyor, kültürel değerleri yaşatıyorlar.

Bir ülke sadece coğrafik bir olgu değildir; bazen bir annenin şefkati, bazen yöresel bir peynirin tadı ya da geleneksel kıyafetlerin zarafetiyle de vücut bulur.

27 yaşındaki MMA dövüşçüsü Azad Azadi, Almanya’da doğmuş olsa da annesi hâlâ Şırnak’taki yaşamı tüm canlılığıyla hatırlıyor.

Kürt kültürüne olan sevgileri sayesinde, 14 binden fazla takipçisinin kalbini kazanmış durumdalar.

Azad’ın annesi, meşhur sirik peyniri—toprağa gömülerek olgunlaştırılan bir çeşit geleneksel otlu peynir—ile tanınıyor. Birçok takipçi, videolarda bu peynirin nasıl hazırlandığını ilgiyle izliyor.

Misafirperverlikleriyle dikkat çeken Azad’ın ailesi, izleyicilere adeta Kürdistan’da bir gün yaşama fırsatı sunuyor.

“Sirik peyniri gerçekten Şırnaklılara özgü”

Azad’ın annesi şöyle diyor:

“Sirik(yaban sarmısağı) peyniri gerçekten bize, yani Şırnaklılara özgüdür. Biz yapar, toprağa gömeriz çünkü memleketimiz çok sıcak. Toprağa gömülmezse bozulur. Bu işi de hep zevkle yaparız.”

Aile, 1995 yılında Almanya’ya göç ettiğinde Azad henüz doğmamıştı. Göçmenlik süreci, pek çok kişi gibi onlar için de zorluklarla dolu geçti.

“Çok zorluk çektik. Gerçekten çok zordu. Dört çocukla, küçük bir evde kalıyorduk, her şey çok ağırdı. Büyük bir mücadele verdik” diyor anne.

Bugün ise anne-oğul öyle bir ekip olmuşlar ki aralarına kimse giremiyor.

2024 yılından bu yana “Yad û Azad” adlı sosyal medya hesaplarında kısa videolar paylaşıyorlar. İçeriklerinin büyük kısmı Kürt kültürüne dair.

Örneğin Azad, annesinin Şırnak’a özgü geleneksel kıyafetlerini tanıtmasını sağlıyor. Bu paylaşımlar sadece izleyicileri etkilemiyor; aynı zamanda anne-oğul arasındaki bağı da güçlendiriyor.

Artık Azad, annesiyle daha fazla vakit geçiriyor.

“Eskiden Azad’la  bu kadar diyaloğumuz yoktu. Şimdi çok daha yakınız. Onunla birlikte video çekmek beni çok mutlu ediyor” diyor anne.

MMA dövüşçüsü Azad Azadî ise şunları söylüyor:

“Eskiden böyle değildi. Gençtim, antrenmanlar, işler, koşuşturma derken hep yoğundum. O zamanlar insan ailesini ihmal edebiliyor. Ama artık elimde bir neden var: onunla birlikte vakit geçirmek... Mesela birlikte çay içmek gibi.”

Küçük büyük herkes videoları izliyor

Azad ve annesi genellikle evlerinin bahçesinde video çekiyor. Anne, ev yapımı sirik peyniri ve Kürt ekmeği hazırlıyor. Videoları hem çocuklar hem yetişkinler ilgiyle izliyor. Hatta birçok kişi onları yurt dışında da tanıyor.

Anne “Çocuklar yanıma geliyor, çok mutlu oluyorlar. Düğünlerde, davetlerde ya da buluşmalarda etrafımı sarıyorlar. O kadar seviniyorlar ki sanki uçacakmışım gibi hissediyorum. Bu ilgileri beni çok mutlu ediyor” diyor.

Bazen videoları Almanca da hazırlıyorlar ki Kürt kültürü sadece Kürtler arasında kalmasın, Almanlara ve Kürtçe bilmeyenlere de ulaşabilsin.

Azad, Kürtçe konuşmak istediğini ama bu konuda zorluk yaşadığını belirtiyor:

“Almanya’da doğdum. Etrafımda çok az Kürt var ve tüm arkadaşlarım Alman. Bu yüzden hep Almanca konuştum. Şimdi annemle video çektiğim için bazı kısımları Kürtçe ya da daha sade ifadelerle anlatmaya çalışıyoruz. O yüzden videolarımız Kürtçe ve Almanca iç içe.”

Kürtçedeki zorluklar kimliğinden uzaklaştırmıyor

Kürtçeyi akıcı konuşamaması, Azad’ın kimliğinden uzaklaşmasına neden olmuyor. Sosyal medya paylaşımlarının ötesinde, çocukluğundan beri Kürtlüğüyle gurur duyduğunu ifade ediyor:

“Ben Kürdüm ve Kürtlüğüyle gurur duyan biriyim”

Azad Azadî şunları söylüyor:

“Kürdüm ve bununla gurur duyuyorum. Kürtleri temsil etmek istiyoruz. Bu hem benim spor faaliyetlerimle hem de annemin videolarıyla mümkün oluyor. Bazen dili değiştiriyor, videoları Kürtçe çekiyoruz. Çünkü biz Kürdüz ve kimliğimizi gizlemiyoruz. Bu yüzden buradayım ve bunu göstermek istiyorum. ‘Diğer milletleri kabul etmiyorum’ demek anlamsız olur. Bu düşünce annemden geliyor çünkü beni böyle yetiştirdi. Ama ben Kürdüm ve bu kimliğimle gurur duyuyorum. Dövüş sporları yaparken Kürdistan bayrağını gururla taşıyorum.”

Azad üç yıl önce dövüş sporlarına başladı. Şu anda profesyonel bir MMA dövüşçüsü. Uzun süre kick-boksla ilgilenmiş. Ancak annesi bu sporu desteklemiyor ve bu durum geçmişte aralarında gerginlik yaratmış.

Annesi “Onun dövüşlerine gitmem. Asla istemem. İzleyemem. Bir anne olarak buna dayanamam. Keşke dövüş yerine başka bir iş yapsa. Dövüşü hiç sevmem. Biz savaştan kaçıp buraya geldik; bu yüzden dövüşü istemiyorum” diyor.

Azad’ın son dövüşü, profesyonel kariyerindeki ilk maçtı. Pek çok kişi başarılı olamayacağını düşünürken, annesi maça geldi ve oğluna destek verdi.

Azad şöyle anlatıyor:

“Annemin orada olacağını hiç düşünmezdim. Müsabakadan sonra fark ettim. Bana bir şey sormak istiyordu ama gözyaşlarını görünce hemen konuşmayı kestim. Bu gayet normal, çünkü o bir anne. Hiçbir anne çocuğunu dövüşürken görmek istemez. Bu çok açık. Ama ben dövüşçü olarak doğdum ve bu yüzden dövüşmek istiyorum.”

Ülkeden dört bin kilometre uzakta, Azad ve annesi sadece evlerinin bahçesindeki ağaçları sulamıyorlar; aynı zamanda Kürtlüklerinin köklerini de yeşertiyorlar.

Memleketlerine dair anılar ise yüreklerinde taptaze yaşamaya devam ediyor.

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli