Dondurucu soğukta 11 dolarlık yaşam savaşı: Kolberlik kadınların omzunda
Erbil (Rûdaw) - Kürdistan Bölgesi ile Rojhılat arasındaki Hacı Omeran Sınır Kapısı’nda, alışılmışın dışında bir tablo dikkat çekiyor. Uzun yıllardır erkek işi olarak bilinen “kolberlik” (sınırda yük taşımacılığı), bugün kadınların ve yaşlıların da başlıca geçim kaynağına dönüşmüş durumda.
Aralarında henüz bir yaşındaki bebeğini evde bırakıp sınır yoluna düşen annelerin de bulunduğu kadınlar, zayıf omuzlarında yalnızca yük değil, hayatın ağır yükünü taşıyor.
“Böbreğimde taş, kalbimde sızı var”
Rojhılat’a Kolberlik yapan yaşlı kadınlardan biri olan Piranşarlı bir büyükanne, yaşadıklarını içine gömdüğünü söylerken; Zübeyde adlı başka bir kadın kolber ise çaresizliğini şu sözlerle dile getiriyor:
“İki böbreğimde taş var, bacaklarım kireçlenmiş, şeker hastasıyım ama mecburum. Bu iş dilenmekten iyidir. Kalp sofra değil ki her gelene açıp dökesin; bırakın kendi derdimle yanayım.”
Bir anne dramı: Bebeğim evde, ben buradayım
Henüz bir yaşındaki bebeğini evde bırakmak zorunda kalan Azime, kendi durumundan çok erkek kolberlerin haline üzüldüğünü söylüyor:
“Çaresizlikten geliyoruz, çocukların rızkı için. Bu iş aslında kadınlara göre değil ama erkekler de ev geçindiremedikleri için perişan durumda.”
Haftalık kazanç sadece 11 dolar
Sınırda “yasal” çerçevede yürütülen bu ağır mesainin ekonomik karşılığı ise son derece düşük. Kolberlere haftada yalnızca bir gün çalışma izni veriliyor ve taşıyabilecekleri yük 15 kilogramla sınırlandırılıyor.
Gece yarısına kadar süren zorlu yolculuğun sonunda elde edilen kazanç ise sadece 1 milyon 500 bin Tümen (yaklaşık 11 dolar).
Sabah saat 05.00’te kuyruğa girip gün boyu yalnızca bir parça peynir dürümüyle ayakta kalan Rahman Teymuri, yaşadığı umutsuzluğu şu sözlerle anlatıyor:
“Haftada bir gün, 15 kilo yükle 11 dolar kazanıyorsun. Gece yarısı eve dönüyorsun. Bu yaşamak mı, bu geçinmek mi? Vallahi ölüm daha iyidir.”
“Kuyruk çok, izin az”
Sınırdaki organizasyondan sorumlu yetkililer ise yoğunluk nedeniyle kısıtlamaların kaçınılmaz olduğunu savunuyor. Görevli Azad Aryen, yasal olarak her gün geçişe izin verildiğini ancak izdihamı önlemek için kişilere haftada yalnızca bir ya da iki gün sıra gelebildiğini belirtiyor.
Hacı Ömeran Sınır Kapısı’ndaki bu tablo, derinleşen ekonomik krizin insanları ne denli ağır ve insan onurunu zorlayan koşullara ittiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Kolberlerin temel talebi daha fazla çalışma izni olurken, uzmanlar bu çalışma biçiminin uzun vadede insan hakları ve temel yaşam standartlarıyla bağdaşmadığına dikkat çekiyor.