Haber Merkezi - Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 21 Kasım 2004’te polisler tarafından babasıyla birlikte öldürülen Uğur Kaymaz’ın ölümünün üzerinden 15 yıl geçti.
Kızıltepe’de 21 Kasım 2004’te Uğur Kaymaz ve kamyon şoförlüğü yapan babası Ahmet Kaymaz evlerinin önünde polislerin açtığı ateşte hayatını kaybetmişti.
12 yaşındaki Uğur Kaymaz’ın vücuduna 13, babası Ahmet Kaymaz’ın vücuduna ise 8 kurşun isabet etmişti.
Ne olmuştu?
12 yaşındaki Uğur Kaymaz ve babası Ahmet Kaymaz 21 Kasım 2004’te, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde polisler tarafından “terörist” oldukları gerekçesiyle öldürüldü. Kaymaz ve kamyon şoförü olan babası yolculuk için evlerinin önündeki kamyona yolculuk malzemeleri koymak üzere çıktığı sırada polislerin kurşunlarının hedefi oldu. Uğur Kaymaz’ın ayağında sandalet, babasının ayağında ise terlik tarzında giyilmiş ayakkabı vardı.
Sırtından isabet alarak öldürülen Uğur Kaymaz ve babasının yanına çatışma süsü vermek için silah bırakılmıştı.

AK Parti ve CHP’li milletvekilleri “çatışma” yok dedi
O dönem TBMM İnsan Hakları Komisyonu adına inceleme yapan CHP Mersin Milletvekili Hüseyin Güler ve AK Parti Batman Milletvekili Nezir Nasıroğlu hazırladıkları raporda çatışma izine rastlamadıklarını belirtti.
Hüseyin Güler, "Çatışmaya dair bir bulguya rastlamadık. Evin etrafında, duvarlarda, kamyonda kurşun bulamadık. Sırtından kurşun yemiş” ifadelerini kullanmıştı.
Nezir Nasıroğlu da, “Ben, orada bir çatışma olduğuna inanmıyorum. Ortada 12 yaşındaki bir çocuk var . Bu çocuk çatışmaya girebilir mi” demişti.
Olayla ilgili dört polis hakkında dava açılmıştı. Sanık polisler Mehmet Karaca, Yaşafettin Açıkgöz, Seydi Ahmet Döngel ve Salih Ayaz tutuksuz yargılanmıştı.
Mahkeme “meşru müdafaa” gerekçesiyle polislerin beraatına karar vermişti.
Temyize giden davada Yargıtay 1. Ceza Dairesi yerel mahkemenin kararını oybirliğiyle onamıştı.
AIHM Türkiye'yi tazminata mahkum etti
İç hukuk yollarının tükenmesinin ardından Kaymaz Ailesi, AİHM’e başvurmuştu.
AİHM, Uğur ve Ahmet Kaymaz’ın hayatını kaybettiği operasyonun riskleri minimuma indirecek biçimde planlanmadığına ve öldürücü güç kullanımının gerekli olmadığına, dolayısıyla yaşama hakkını düzenleyen 2. Maddenin ihlal edildiğine karar vererek Türkiye’yi mahkum etmişti.
AİHM, Makbule Kaymaz’a 65 bin euro maddi, 50 bin euro manevi tazminat; Emine Kaymaz’a 5 bin euro maddi, 15 bin euro manevi tazminat ve Reşat Kaymaz’a 5 bin euro manevi tazminat ödemesine karar vermişti.
Anne Kaymaz’ın işine KHK ile son verildi
Yaşından daha çok kurşunla hayatını kaybeden Uğur Kaymaz’ın annesi Makbule Kaymaz ise temizlik işçisi olarak çalıştığı Kızıltepe Belediyesindeki işine oğlunun katledilişinin yıl dönümü olan 21 Kasım 2016’da Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile son verildi.
Uğur Kaymaz’ın anısına dikilen heykel de Kızıltepe Belediyesi’ne atanan kayyum tarafından kaldırılmıştı.

Uğur Kaymaz’ın katili 15 Temmuz darbe girişiminde öldürüldü
Uğur Kaymaz’ı 13 kurşunla öldüren Yaşafettin Açıksöz (Olaydan sonra adını Serdar Gökbayrak olarak değiştirdi) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında çıkan çatışmada öldürüldü.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın