Haber Merkezi – İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Türkiye’nin, Kürdistan Bölgesi’nde “İranlı silahlı bir gruba” (PJAK) karşı 25 Haziran günü düzenlediği hava saldırısında sivil kayıpları en aza indirmek için uygun önlemleri almadığını belirtti.
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait silahlı insansız hava araçları 25 Haziran günü Süleymaniye’nin Şarbajêr ilçesine bağlı Kuna Masi köyünde PKK’nin Rojhılat kolu Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK) üyelerini taşıyan bir aracı bombalamış, saldırıda 1 örgüt üyesi yaşımını yitirmiş üç örgüt üyesi de yaralanmıştı.
“Daha fazla sivil zarar görebilirdi”
Aynı saldırıda 4’ü aynı aileden olmak üzere en az 6 sivil de yaralanmıştı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), bu saldırı ve öncesinde Şeladize’de yaşanan saldırı hakkında bir rapor yayımladı.
HRW Kıdemli Kriz ve Çatışma araştırmacısı Belkis Wille, yaptığı açıklamada “Türkiye’nin bir piknik alanındaki muhalif savaşçılara karşı düzenlediği askeri operasyonda çok sayıda sivil yaralandı, çok daha fazla sayıda sivilin zarar görmesi de mümkündü” dedi.
Wille “Savaşçıların sivilleri riske atması yanlıştı ama Türkiye’nin de sivillerin zarar görmemesi için uygun önlemleri alması gerekir,” şeklinde konuştu.
HRW’ye konuşan Kuna Masi köyü sakinlerinden 45 yaşındaki Salar Muhammed Salih, 25 Haziran günü kuzeni Keywan Kawa Salih’in, piknik alanına birkaç dakika mesafedeki bakkal dükkanının içinde bulunduğunu söyledi.
Saat 17:15 civarlarında Salih’in kuzeninin eşi 30 yaşındaki Payman Talib Tahir ile 6 ve 7 yaşlarındaki iki çocuğunun da dükkanda bulunduğu bir sırada, beyaz bir kamyonet dükkana 20 metre mesafede park etti. Kamyonetten inen sivil giyimli bir adam dükkana girerken üç adam da kamyonetin yanında bekledi.
Salih, “Adam yumurta aldı ve ‘yolum uzun’ diyerek Kywan’dan onları plastik bir torbaya koymasını istedi,” dedi.
Salar Muhammed Salih adamın aksanından ve konuşmasından İranlı olduğunu anlamış ki bölgede PJAK’lılardan başka İranlı yokmuş. Salih, PJAK’ın Kuna Masi’ye 40 kilometre mesafede bir saklanma yerinin olduğunu bildiğini ama PJAK üyelerinin köye geldiklerine ilk kez şahit olduğunu söyledi.
Salih dükkandan çıktığında adamın hala içeride olduğunu belirten Salar Muhammed Salih, birkaç dakika sonra, saat 17:32’de bir roketin kamyonete, ikinci bir roketin ise dükkana isabet ettiğini görmüş.
Patlama ve saçılan şarapnel parçaları nedeniyle yumurta satın alan kişinin öldüğünü belirten Salih, diğer üç savaşçının da yaraladıklarını aktardı.
Salih, 32 yaşındaki kuzeni Kywan’ın karnına üç şarapnel parçasının isabet ettiğini, başka bir şarapnel parçasının ise Taher’in sol bacağını kopardığını, bir şarapnel parçasının da oğullarının başına isabet ettiğini ve doktorların bu parçayı çıkartmanın daha çok hasara sebep olabileceğinden endişe ettiklerini anlattı. Salih saldırıda bölgede bulunan iki sivilin, daha ağır şekilde yaralandıklarını söyledi.
Kaymakam: 1 PJAK’lı öldü 6 sivil yaralandı
İlçe kaymakamı Şaho Osman, saldırıda bir PJAK savaşçısının öldüğünü ve altı sivilin yaralandığını açıkladı.
Salih saldırı sırasında su kenarındaki piknik alanında 40 kadar sivilin bulunduğunu tahmin ediyor. Video görüntülerinde en azından bir şarapnel parçasının insanların hemen yanındaki bir havuza düştüğü izleniyor.
Eldeki görüntülerden kullanılan mühimmatın kalıntıları seçilemiyor olsa da İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün incelediği video kayıtlarındaki çarpma kraterinin boyutları ile patlama ve parça tesirinin miktarı havadan yere mühimmat kullanıldığına işaret ediyor.
İran güçlerinin ön cepheleri 30 kilometre kadar doğuda, İran topraklarının içerisinde bulunuyordu ve civarda Türkiye’nin kara gücü yoktu.
Erbil'deki Türk Başkonsolosu, saldırıdan birkaç gün sonra gazetecilere verdiği demeçte, özellikle PJAK'tan bahsetmeden Türkiye'nin PKK'yi ve “uzantılarını” hedef almaya devam edeceğini bildirdi.
“TSK uygun önlemleri almamış”
Bu saldırıda sivillerin zarar görmesini engellemek için, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin uygun önlemleri almamış oldukları anlaşılıyor. Sivillere yönelik öngörülebilir zararın, somut ve doğrudan askeri avantaja baskın çıkıp çıkmayacağı da değerlendirilmemiş ki, bu da söz konusu saldırıyı hukuksuz ve orantısız kılıyor. PJAK üyeleri de sivil nüfusun yaşadığı alanlardaki varlıklarıyla sivilleri tehlikeye atmışlar.
HRW: Şeladize’de 3 sivil ölmüştü
HRW raporuna, Kuna Masi saldırısından 6 gün önce de TSK’nın Duhok’un Amedi ilçesine bağlı Şeladize kasabasında düzenlediği saldırıda 3 sivilin hayatını kaybettiğini ekledi.
İlçeye bağlı Sida köyü yakınlarında gerçekleşen saldırı hakkında HRW’ye konuşan 55 yaşındaki Mehdi Rekani, hepsi de inşaat işçisi olan 26 yaşındaki oğlu Azad Mehdi ile Muhlis Adem ve Deman Omer isimli 28 yaşındaki iki arkadaşının, 19 Haziran günü Şeladiz kazasındaki Şaji köyüne pikniğe gittiklerini anlattı.
Oğluyla telefonda konuştuğunu söyleyen Rekani, Mahdi’nin arabasını 10:00 ila 11:30 arasında Sida köyünün dışındaki küçük bir yola park ettiğini anlattı.
Rekani, oğlu ve iki oğlunun arabadan indikleri anda düzenlenen hava saldırısıyla öldürüldüğünü aktardı.
2 PKK’linin cansız bedeni görüldü
Raporda ayrıca şu bilgilere yer verildi:
“Olay mahalinde yerel medyaya koşan Rekani’nin kardeşi orada 2 PKK’linin cansız bedenlerini gördüğünü, bunların diğer PKK üyeleri tarafından bölgeden çabucak uzaklaştırıldığını anlattı. Rekani, oğlu ve arkadaşlarının PKK ile bağlantıya geçip geçmediklerini bilmediğini ama bölgedeki dağlarda PKK’lilerin bulunduğunu ve bu örgüt üyelerinin sık sık anayola inip, bölgeden geçen sivilleri durdurarak sorguladıklarını anlattı.
Zebari: Saldırı ve bombardımanlar raporludur
Kürdistan Bölgesi Uluslararası Örgüt Raporları Değerlendirme Komitesi Başkanı Dindar Zebari, İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne 6 Temmuz’da yolladığı bir mesajda, söz konusu 3 sivil ile 3 PKK üyesinin bir hava saldırısında öldürüldüklerinin Kürdistan Bölgesi hükümeti tarafından teyit edildiğini belirtti.
Zebari, Türkiye’nin 16-26 Haziran tarihleri arasındaki askeri operasyonları sırasında, hava saldırıları ve topçu ateşi başta olmak üzere, ağır bombardımanlar yapıldığı bilgisinin de Kürdistan Bölgesi hükümeti tarafından belgelendiğini sözlerine ekledi.
Dindar Zebari bu tarihlerde gerçekleşen Türkiye saldırılarında en az 5 sivilin yaşamını yitirdiğini ve, düzinelerce sivilin yaralandığını, sivil mülklerin ve alt yapı tesislerinin tahrip edildiğini söyledi.
Türkiye Savunma Bakanlığı 26 Haziran tarihinde yaptığı bir açıklamada yeni operasyonların başından beri herhangi bir sivil kaybının yaşanmadığını belirterek bu yöndeki haberleri yalanladı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü daha önce de Türkiye’nin Kürdistan Bölgesine düzenlediği hava saldırılarında sivillerin öldüğüne ilişkin kaygılarını dile getirmişti.”
“Savaş hukuku, sivillere saldırıları yasaklar”
Raporda, “Savaş hukukuna göre, bir çatışmanın tüm tarafları, askeri operasyonlar sırasında sivil ahaliyi esirgemeye daimi özen göstermeli, sivillerin ve sivil nesnelerin zarar ve hasar görmemesi için ‘mümkün olan tüm önlemleri almalıdır.’ Saldırılan hedeflerin, sivil ya da sivil nesneler değil askeri hedefler olduklarının teyit edilmesi için mümkün olan her şeyin yapılması ve koşullar izin verdiğinde sivillerin ‘etkin bir şekilde önceden haberdar edilmeleri’ de bu önlemler arasındadır. Savaş hukuku, sivillere kasten, ayırım gözetmeden ve orantısız saldırılarda bulunmayı yasaklar” ifadelerine yer verildi.
“Türkiye, tarafsız, kapsamlı ve şeffaf bir soruşturma yürütmelidir”
İnsan Hakları İzleme Örgütü raporunda, Türkiye’nin, söz konusu saldırıların hukuki olup olmadığına ilişkin tarafsız, kapsamlı ve şeffaf bir soruşturma yürütmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Daha önceki muhtemel savaş hukuku ihlalleri hakkında Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yürütülmüş bir soruşturma, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün bildiği kadarıyla yoktur. Türkiyeli yetkililer hukuksuz saldırıların mağdurlarını tazmin etmelidir. Iraklı yetkililer de Türkiye’nin hukuksuz saldırıları soruşturması ve tazmin etmesi yönünde baskı uygulamalıdır” denildi.
HRW Kıdemli Kriz ve Çatışma araştırmacısı Belkis Wille “Türkiyeli güçler popüler bir piknik alanın ortasındaki küçük bir savaşçı grubuna saldırarak inanılmaz bir basiretsizlik gösterdiler,” şeklinde konuştu.
Wille “savaş hukuku, sivillere yönelik tehdidin umulan askeri kazançtan daha büyük olduğu saldırıları yasaklar,” dedi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın