Diyarbakır’da yüzlerce kreşin içerisinde sadece bir tanesi Kürtçe
Diyarbakır (Rûdaw) – Diyarbakır’da yüzlerce çocuk kreşi olmasına rağmen sadece bir tanesinde hayat ve ders dili Kürtçe. Bu kreşin bir diğer özelliği ise çocukları doğa ile buluşturmayı amaçlıyor olması.
Diyarbakır’daki tek Kürtçe kreçte çocuklar daha önce eşelenmiş toprağa soğan ekiyor, küçük parmaklarıyla büyük hayaller yaratmak istiyor. Bu kreşte her şey doğal ve çocuklar Kürtçe öğreniyor.
Diyarbakır’da yüzlerce çocuk kreşi içerisinde tek Kürtçe kreşin müdürü Suzan Ökmen, aynı zamanda çocuklara doğa ile yaşamayı öğrettiklerini söyledi.
Ökmen, “Ailelere temizlik değil diyoruz. Biz burada çizmelerini çıkarıyoruz, çamurda oynuyorlar. Sadece oyun da değil. Temiz olsunlar ama elleri toprağın içinde olsun. Ne kadar toprakla iç içe kalırlarsa o kadar sakin ve relaks oluyorlar” dedi.
Kreşte herhangi bir plastik oyuncak bulunmuyor. Oyuncakların tümü ya ağaçtan veya ip ve örgülerdden yapılmış.
Dersler hakkında bilgi veren Kreş öğretmeni Cejna Sezgin, “Çember zamanı var. Çember zamanında Kürtçe şarkılar söylüyor, oyunlar oynuyoruz. Çocuklar hep birlikte oynuyor. Biz dili masa üzerinde değil, hayat içerisinde öğretiyoruz. Çünkü anadilde eğitim masa etrafında öğrenilmiyor” diye konuştu.
Anadilde eğitim konusuna önem veren ve çocuklarının teknolojiden uzak bir şekilde büyümesini isteyen aileler çocuklarını bu kreşe gönderiyor.
Çocuklarını kreşe gönderen baba Baran Samancı da, “Bizim için en önemli husus dil hususudur. Anadilde eğitim verildiği için, anadillerini öğrendikleri için çocuklarımızı buraya getiriyoruz. Bununla birlikte kendi kültürlerini öğreniyorlar” dedi.
Kreşte çocukların ençok sevdiği derslerden biri de öykü dersi. Hergün bir saatliğine de olsa çocuklardan biri bazen Mirza Muhammed, bazen de Şenge ve Penge oluyor.
Diyarbakır’daki tek Kürtçe kreşte anadil öğrenmenin yanı sıra Kürt kültürünün yaşatılması için de hikayeler anlatılıyor. Bu kreşte gündüz öğrenilen hikayeler akşamları evlerde ocak başında ailelere anlatılıyor. Bu şekilde geçmişten bize kalan kültür mirası geleceğe devrediliyor.
Eski günlerini özleyen aileler kreş tarafından düzenlenen ve hikayelerin söylendiği gecelerde çocukluk anılarını tazeliyor. Bu büyükler için nostaljik bir an olarak kalsa da küçükler için bir kültürel temelin inşası oluyor.