Erbil (Rûdaw) – 122 Kürt bebeğinin cesedi, bir Kürt kadın doktoru tarafından 30 yıldır kavanozların içinde özenle korunuyor.
Dr. Atiye Lepzerin, muayenehanesinin üst katında sakladığı sözkonusu bebeklerin cesetlerinin Baas rejimi döneminde köyleri boşaltılıp göç ettirilen Kürtler’e ait olduğunu, bazılarının ölü doğduğunu, bazılarının ise doğumdan hemen sonra öldüğünü belirtti.
Cesetlerin bozulmaması için kimyasal bir sıvı kullanılmış ve cam kavanozların ağzı sıkı şekilde kapatılmış. Kavanozların üzerinde bebeklerin kimlik bilgileri ve ölüm nedenleri yer alıyor.
Rûdaw’a konuşan Dr. Atiye Lepzerin, “Enfal sürecinin doğmamış bebeklere ciddi etkisi vardı. Bu yüzden hastanemde bir müze açıp, bu cesetleri sergilemek istiyorum” dedi.
İngiltere’de tıp eğitimini tamamlayan Dr. Lepzerin, 1979 yılında Erbil’de Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ni açmış. Köylerin boşaltıldığı dönemde sınır boyunda yaşayan sivillerin Erbil yakınlarındaki 18 kampa yerleştirildiğini belirten kadın doktor, elverişsiz sağlık koşullarından dolayı birçok kadının düşük yaptığını söyledi.
O dönemde sakat doğan bebekler üzerinde tetkiklerde bulunduklarını belirten Dr. Lepzerin,“Araştırmadan sonra çoğunun toksoplazma hastalığı taşıdığını teşhis ettik. Bu hastalık, özellikle kirli ve sağlıksız ortamlarda görülüyor ki kamplar çok kirliydi. Atık suyun geçeceği kanallar yoktu” şeklinde konuştu.
Dr. Atiye Lepzerin, başka bir doktorla beraber düşük yapan ya da sakat bebek doğuran 300 kadın üzerinde araştırma yapmış. Kürt doktoru, “Yapılan araştırma sonunda diğer doktor terfi alırken, Baas rejimi beni terfi ettirmedi” dedi.
30 yıldır cesetlerini muhafaza ettiği bebekler için ebeveynlerinden izin aldığını belirten Dr. Lepzerin, konu üzerinde ders verdiğini de ifade etti.
Enfal Katliamları
Güney Kürdistan’da Baas rejimi tarafından Kürt milletine uygulanan katliamlar “Enfal” olarak adlandırılıyor.
Her yıl 14 Nisan günü, “Enfal Harekâtı” (Arapça’da “savaş ganimetleri”) kurbanları anılıyor.
Harekât, 1986’nın başından, 1989’a kadar sürdü. Enfal’de en az 183 bin kişi katledildi, 4 bin köy yerle bir edildi ve en az 1 milyon insan göçzede oldu.
16 Mart 1988’de, Halepçe ve çevresine yönelik yeni bir saldırı başlatıldı. Kimyasal silahlarla saldırılan kentte en az 5 bin kişi hayatını kaybetti.
Soykırımdan canlı kurtulanlar ise normalden çok daha yüksek oranlarda sağlık sorunu yaşadı, yaşıyor.
1800 okul, 300 hastane, 3000 cami ve 27 kilise yıkıldı.
Halepçe katliamı Enfal katliamlarının en küçük ölçekli olanıydı.
Enfal süreci Kürtler’in iç barışına da yol açtı, Kürdistan Dmeokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) koşulsuz ateşkes ilan etti ve yüzlerce KYB peşmergesi KDP'li mağdurlara yardım ederken şehit düştü.
Dr. Atiye Lepzerin, muayenehanesinin üst katında sakladığı sözkonusu bebeklerin cesetlerinin Baas rejimi döneminde köyleri boşaltılıp göç ettirilen Kürtler’e ait olduğunu, bazılarının ölü doğduğunu, bazılarının ise doğumdan hemen sonra öldüğünü belirtti.
Cesetlerin bozulmaması için kimyasal bir sıvı kullanılmış ve cam kavanozların ağzı sıkı şekilde kapatılmış. Kavanozların üzerinde bebeklerin kimlik bilgileri ve ölüm nedenleri yer alıyor.
Rûdaw’a konuşan Dr. Atiye Lepzerin, “Enfal sürecinin doğmamış bebeklere ciddi etkisi vardı. Bu yüzden hastanemde bir müze açıp, bu cesetleri sergilemek istiyorum” dedi.
İngiltere’de tıp eğitimini tamamlayan Dr. Lepzerin, 1979 yılında Erbil’de Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ni açmış. Köylerin boşaltıldığı dönemde sınır boyunda yaşayan sivillerin Erbil yakınlarındaki 18 kampa yerleştirildiğini belirten kadın doktor, elverişsiz sağlık koşullarından dolayı birçok kadının düşük yaptığını söyledi.
O dönemde sakat doğan bebekler üzerinde tetkiklerde bulunduklarını belirten Dr. Lepzerin,“Araştırmadan sonra çoğunun toksoplazma hastalığı taşıdığını teşhis ettik. Bu hastalık, özellikle kirli ve sağlıksız ortamlarda görülüyor ki kamplar çok kirliydi. Atık suyun geçeceği kanallar yoktu” şeklinde konuştu.
Dr. Atiye Lepzerin, başka bir doktorla beraber düşük yapan ya da sakat bebek doğuran 300 kadın üzerinde araştırma yapmış. Kürt doktoru, “Yapılan araştırma sonunda diğer doktor terfi alırken, Baas rejimi beni terfi ettirmedi” dedi.
30 yıldır cesetlerini muhafaza ettiği bebekler için ebeveynlerinden izin aldığını belirten Dr. Lepzerin, konu üzerinde ders verdiğini de ifade etti.
Enfal Katliamları
Güney Kürdistan’da Baas rejimi tarafından Kürt milletine uygulanan katliamlar “Enfal” olarak adlandırılıyor.
Her yıl 14 Nisan günü, “Enfal Harekâtı” (Arapça’da “savaş ganimetleri”) kurbanları anılıyor.
Harekât, 1986’nın başından, 1989’a kadar sürdü. Enfal’de en az 183 bin kişi katledildi, 4 bin köy yerle bir edildi ve en az 1 milyon insan göçzede oldu.
16 Mart 1988’de, Halepçe ve çevresine yönelik yeni bir saldırı başlatıldı. Kimyasal silahlarla saldırılan kentte en az 5 bin kişi hayatını kaybetti.
Soykırımdan canlı kurtulanlar ise normalden çok daha yüksek oranlarda sağlık sorunu yaşadı, yaşıyor.
1800 okul, 300 hastane, 3000 cami ve 27 kilise yıkıldı.
Halepçe katliamı Enfal katliamlarının en küçük ölçekli olanıydı.
Enfal süreci Kürtler’in iç barışına da yol açtı, Kürdistan Dmeokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) koşulsuz ateşkes ilan etti ve yüzlerce KYB peşmergesi KDP'li mağdurlara yardım ederken şehit düştü.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın