Diyarbakır (Rûdaw) - Diyarbakır Sağlık Platformu, çalıştığı Dicle Üniversitesi Hastanesi’nde intihar eden hemşirenin ölümünü 'Şüpheli intihar' olarak nitelendirdi. SES Diyarbakır yöneticisi Gülhan Tekin, "Artık bir can daha kaybetmek istemiyoruz" dedi.
Diyarbakır Sağlık Platformu, Dicle Üniversitesi Hastanesi'nde ağır çalışma koşullarından kaynaklı hemşire Bedia Menteşe'nin yaşamına son vermesine ilişkin hastane önünde açıklama yaptı.
Kentte bulunan sağlık örgütlerinin temsilcileri ve üyeleri açıklamaya katıldı. "Sağlık haktır satılamaz" ve "performansa hayır" yazılı önlükleri giyen sağlıkçılar, sık sık "Yaşatırken yaşamak istiyoruz" sloganları atarak, üzerinde "Mobbinge ve baskıya son", "İnsanca yaşamak, insanca çalışmak istiyoruz" yazılı dövizler taşıdı.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Tabip Odası, Diş Hekimleri Odası, Eczacılar Odası, Shuder Diyarbakır, Mezopotamya Psikologları İnisiyatifi’nden oluşan Diyarbakır Sağlık Platformu adına, Dicle Üniversitesi Başhekimliği önünde yapılan açıklamayı SES Diyarbakır Şubesi Mali Sekreteri Gülhan Tekin yaptı.
Çalışma düzenin sağlıkta intiharları artırdığına dikkat çeken Tekin, AK Parti iktidarının uyguladığı sağlıkta dönüşüm programının sorunların başında geldiğini savundu.
Tekin, “Sağlıkta dönüşüm programı sorunları gidermiyor aslında artırıyor. Genelgeler yönetmenlikler ve yöneticilerin keyfi kararları artık biz çalışanları yaşayamayacak duruma soktu. Pandemi sürecinde sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının daha da kötüleşmesinden kaynaklı psikososyal risklerin daha da artması, tükenme, mobbing, kronik yorgunluk, iş yeri stresi ve şiddetle birlikte sağlık emekçilerinin intiharları saklanamayacak kadar büyük bir gerçeklik olarak değerlendirilmelidir” dedi.
İktidarın hala sağlık emekçilerin yaşadığı sorunları görmezden geldiğini ifade eden Tekin, çalışma hayatının insani koşullara göre yeniden düzenlenmesi için demokratik kitle örgütlerine de sorumluluk düştüğünü ve bunun için bir arada durulması gerektiğine vurgu yaptı.
Tekin, "Kadın sağlık emekçilerinin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yanında güvencesiz koşullarda çalıştırılması, ekonomik ve özlük haklarının sürekli tırpanlanması, çalışma koşullarının her geçen gün ağırlaşması ve iş yükünün artması yaşamlarından vazgeçmelerine neden oluyor” diye konuştu.
Dicle Üniversitesi Hastanesi'nde Mart ayından itibaren Covid-19 tanılı ve şüpheli hastaların tedavi edildiğini aktaran Tekin, bu süreçte canla başla mücadele ettiklerini kaydetti.
Tekin, hükümetin salgın süreci ile beraber performans ödemelerini de yapmadığını dile getirerek, “Hastane çalışanlarının çalışma koşullarının gittikçe kötüye gittiği, emeğinin görülmediği, itibarının görülmediği, mobbinge maruz bırakıldığı, torpil ile işlerinin döndüğü, yer değişikliği için sendikasına bakılıp ona göre işlem yapılan bir işyerinde çalışmak istemiyor. Aynı işi yapıp farklı statülerde çalışanların kadroya alınmasını bekliyoruz. 4/D 4/C 4/B ayrımı olmadan tüm çalışanlara güvenli iş güvenli gelecek sağlansın. 4/D hemşirelerin sesini duyun ve bu arkadaşlarımızın sözleşmeye alınmasını sağlayın. Artık bir can daha kaybetmek istemiyoruz” diye seslendi.
Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı Mehmet Şerif Demir de iktidarı siyasal ve ekonomik kaygılarına son vererek, salgın sürecini şeffaf yürütmeye çağırdı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın