Van (Rûdaw) - Prof. Dr. Ahmet Özer, geçmişte de bir çok liderin Kürt sorununun çözümü konusunda çıkışlar yaptığını ancak ardının gelmediğini belirterek, “Sadece söylem yetmiyor. Kardeşlik sözle, söylemle olmaz. Anayasada yazılmalı. Birincisi dil ikincisi ise idare politikasıdır” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında, 11'i büyükşehir olmak üzere 225 belediye başkanının katılımıyla Van’da “Belediye Başkanları Çalıştayı” düzenliyor.
Bölgede uzun yıllar çalışan ve kendisi de Van’lı olan siyasetbilimci ve sosyolog Prof. Dr. Ahmet Özer, çalıştay ve CHP’nin Kürt sorununun çözümü konusunda son dönemde izlediği politikalar hakkında Rûdaw muhabiri Rawin Sterk’e değerlendirmelerde bulundu.
“CHP geçmişte Kürtlerle arasına mesafe koydu”
Prof. Dr. Özer, kendisi de dahil insanların CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun çalıştayda yaptığı açıklamada Kürt meselesine değinmesini beklediklerini ancak bunu bulamadıklarını söyledi.
Türkiye’de, 1950’den bu yana Kürtlerden oy almayan partilerin iktidar olamadığını kaydeden Prof. Dr. Özer, “CHP de geçmişte üç kesimle arasına mesafe koydu. Bunlardan biri Kürtlerdi. İkincisi samimi dindar kesim ve üçüncüsü ise varoşlarda yaşayan yoksul kesimdi. Kendisine sosyal demokratım diyen bir parti bu kesimlerden oy almalıdır” dedi.
Prof. Dr. Ahmet Özer, Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olduktan bazı şeyleri değiştirmek istediğini kaydederek, “Ancak CHP içerisindeki milliyetçi damar, buna set koydu. Kılıçdaroğlu dönem dönem bazı adımlar atıyor ama sonra duruyor. Daha önce de ‘Kürt sorunu var biz bunu çözeceğiz’ dedi. Doğrusu burada da benzer bir mesaj vermesini bekliyorduk. Van’a gelmiş ve burada, ‘Erdoğan Kürt sorunu yok ama biz var diyoruz. Programımızda da var ve çözeceğiz’ demeliydi. Ama ben böyle bir açıklama duymadım” ifadelerini kullandı.
“CHP’nin oyları yüzde 15-16’ya çıktı ama yetersiz”
İktidar olmak istiyorsa CHP’nin Kürt seçmenin oyuna muhtaç olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Özer, şunları dile getirdi:
“Öyle görülüyor ki şu ana kadar Van’da HDP’ye yüzde 55 oy çıkıyordu ama bu oran yüzde 60’ın üzerine çıktı. Şu ana kadar AK Parti’ye yüzde 30 oy çıkıyordu, yüzde 20’nin altına düştü. Yüzde 7-8 CHP’ye oy veriyordu, bu da yüzde 15-16’ya çıktı. Ama bu yeterli değil. CHP iki şey yaparsa iktidara gelebilir. Birincisi Genel Merkezi bu durumu çözdü. Genel Başkan Yardımcısı ile de konuştum; mesela CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı Kürdistan Bölgesi’ni ziyaret etti. Bu burada büyük heyecan yarattı. Doğu masası kurdular. Meseleyi dile getiriyorlar. Kılıçdaroğlu ve CHP Kürt sorunu var ve çözeceğiz diyor. Üstelik de Erdoğan’ın ‘yok’ dediği bir süreçte bunu söylediklerinde halk da daha fazla heyecanla, merakla dinliyor.
Fakat iki şey var burada; şu ana kadar bir çok lider bu sorundan bahsetti. Demirel 1991’de Diyarbakır’a gelerek, ‘Kürt realitesini tanıyorum’ dedi. Daha sonra ses çıkarmadı. Çiller Bask modelinden bahsetti ama sonra sustu. Mesut Yılmaz ‘Avrupa Birliği’nin yolu Diyarbakır’dan geçer’ dedi ama o da sonra sustu. Hatta Mehmet Ağar bile ‘dağdakiler gelip düz ovada siyaset yapsın’ dedi, o da silindi gitti. Erdoğan 2015’te Diyarbakır’da ‘Bu sorun benim sorunum ve hukuk ile çözeceğim’ dedi ama şimdi artık ‘yok’ diyor. Yani sadece söylem yetmiyor. Kürtler ne diyor? Türk kardeşlerimizin hakkı hukuku neyse biz de ne az ne fazla aynısını istiyoruz diyorlar. Bu da sözle olmaz. Kardeşlik sözle söylemle olmaz. Anayasada yazılmalı, hak ve hukuku anayasada belirlenmeli. Bu da nedir? Birincisi dil ikincisi ise idare politikasıdır.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın