Fehim Taştekin: Türkiye bu defa aradığı desteği bulamayabilir
Erbil (Rûdaw) – Ortadoğu uzmanı gazeteci Fehim Taştekin, Türkiye ile Rusya’nın karşı karşıya gelmesinin Avrupa ve ABD’nin işine geldiğini, NATO’nun da Türkiye’nin beklentilerini karşılamaktan uzak olduğunu söyledi. Taştekin, Türkiye’nin mülteci kartını açarak yaptığı hamle karşısında aradığı desteği bulamayabileceğini de vurguladı.
Rûdaw haber bültenine katılan Fehim Taştekin, Suriye’de yaşanan gelişmeler, ABD, AB ve NATO’nun tavrı ile Türkiye’nin mültecilere kapılarını açma konularında değerlenridmelerde bulundu.
İdlib’de 27 Şubat’ta Suriye ordusunun Türk askerlerine hava saldırısı ile “çok tehlikeli bir tırmanış yaşandığını” belirten Taştekin, daha sonra diplomasinin tekrar devreye girdiğini hatırlattı.
“Şu anda her iki taraf da bu gerilimi düşürme konusunda bir mütabakara varmış gözüküyor” diyen Taştekin, “Ancak bu gerilimin düşeceği anlamına gelmez. Sahada hala operasyonlar devam ediyor” dedi.
Taştekin, “Tarafların İdlib konusunda Soçi Mutabakatına yüklediği anlamlar birbirinden çok farklı ve bu son gerilimle birlikte Rusya özellikle Türkiye’nin İdlib konusunda verdiği sözleri hatırlatıyor. Üzerinde daha önce uzlaşılmış bazı kurallar var, bu kurallara uyulmasını bekliyorlar. Bu kurullar kuşkusuz çok dillendirilmese de iki ülke ordularının karşı karşıya gelmesini önlemeye yönelik mekanizmaları içeriyor. Bu mekanizmalar şu anda çok ciddi biçimde devre dışı kaldı. Bunu tekrar eski haline getirme konusunda liderlerin birbirini anlayan konuşmaları oldu” diye konuştu..
İdlib’de çok karmaşık bir denklem bulunduğunu belirten Fehim Taştekin, Türkiye’nin beklentilerine karşı ABD, AB ve NATO’nun yaklaşımlarını şu sözlerle değerlendirdi:
“Türkiye açısından İdlib, Suriye hesaplarının korunması gereken bir yer. O yüzden İdlib’de ısrar ediyor ve bu konuda Rusya ile karşı karşıya gelmesi ilk etapta özellikle Avrupa kanadından bazı aktörlerin de ABD’nin de işine gelen bir durum. Türkiye’nin burada Rusya’dan uzaklaşması gibi bir beklenti var. Bunu kışkırtan ABD ve Avrupa Birliği ve İngiltere, Türkiye’yi cesaretlendiren bazı yaklaşımlar sergilediler. NATO kanadından Türkiye’nin arzu ettiği düzeyde bir destek sözkonusu değil. Bu destek nedir; uçuşa yasak bir bölge ilan edilmesi, ikincisi teknik destek, üçüncüsü de NATO güçlerinin İdlib üzerinde caydırıcı uçuşlar yapması. Bunun için de Patriotların Türkiye’ye konuşlandırılması da talepler arasında yer alıyor. Fakat bu üç konuda da bir gelişme henüz söz konusu değil. Uçuşa yasak bölge Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kararını gerektiriyor. NATO içerisinde pek çok aktör bu konuda Türkiye’nin taleplerini karşılamaktan yada onay vermekten uzak.”
Türkiye’nin sınır kapılarını mültecilere iki nedenle açtığını dile getiren Taştekin, “Birincisi Türkiye kamuoyunu yatıştırmak için. Çünkü Türkiye kamuoyu askerlerin ölümü nedeniyle büyük bir infaal yaşıyor. İkincisi de Avrupa Birliği’ni ve Batı’yı Türkiye’nin yanına çekmek ve İdlib konusunda desteğini arttırmak. Bu esasen insanlar üzerinden yapılan bir şantaj olarak değerlendirilebilir” diye konuştu.
Taştekin, konuşmasının devamında, “Fakat istedikleri ölçüde büyük bir kitlenin sınırlara yığılması mümkün değil. Türkiye’de 3 milyona yakın mültecinin olduğu söyleniyor. Bu rakamlar kuşkusuz abartılı gelebilir ama hepsinin birden sınırlara kayması çok zor. Yine de 10 veya 15 bin kişinin sınıra yığılması, Erdoğan bugün bu sayının 25 bine çıkabileceğini söyledi mesela, bu rakamlar artabilir. Elbette bu rakamlar Avrupa Birliği içerisinde tepki yaratacaktır ve Türkiye aradığı desteği bu defa bulamayabilir” dedi.