Komşuların ‘su politikası’ Kürdistan Bölgesi’ni kurutuyor
Erbil (Rûdaw) – Türkiye ve İran’ın akar sular üzerindeki projeleri ile yıllık kuraklık, Kürdistan Bölgesi’nde su kaynakları ile ilgili ileriye dönük tehlike oluşturuyor. Hükumet, böyle bir krizle karşı karşıya kalmamak için çeşitli projeler geliştirmek istiyor.
Kürdistan Bölgesi'nde özellikle bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle su kaynakları ciddi şekilde azaldı. Öte yandan Türkiye ve İran’ın da su politikaları, Kürdistan Bölgesi’ni etkileyen faktörlerin başında geliyor.
Bu durum tarım sektötörü başta olmak üzere içme suyu kaynaklarına ciddi zarar verilirken, çiftçiler hükümetten yardım istedi.
Rûdaw’a konuşan Kürdistan Bölgesi Tarım ve Su Kaynakları Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Heme Kerim, İran ve Türkiye'nin Kürdistan Bölgesi'ne akan nehirler üzerinde inşa ettiği projelerden bahsetti.
Heme Kerim, “Sirvan Nehri'nin yüzde 70'i İran topraklarından Kürdistan Bölgesi’ne akıyor. İran bu ırmak üzerinde inşa ettiği baraj ve projelerle suyun tamamını kesti, rotasını değiştirdi. Sirwan ve Küçük Zap’ın yönü değiştirildi. Bu nedenle Kürdistan Bölgesi'ne akan bazı nehirlerin su seviyesi önemli ölçüde düştü. Türkiye’den gelen kaynaklar da büyük ölçüde azaldı” dedi.
İran'ın özellikle yaz aylarında Kürdistan Bölgesi ve Irak'a yönelik su akışını durdurması, yönünü değiştirmesi ve baraj inşaları yaşamı olumsuz etkiliyor.
Kürdistan Bölgesi Barajlar Müdürü Ekerem Ahmed de, "Bu yıl kuraklık böyle devam ederse, su kaynaklarına yakın yerleşim yerlerinde göç riski doğar ve tarımsal üretim azalır” diye belirtti.
Zagros Dağları'ndan doğan sular Kürdistan Bölgesi topraklarından geçerek Dicle Nehri’ne katılıyor.
Bu kaynakların en önemlileri kuzeyden güneye doğru sırasıyla Küçük Zap, Sirwan, Diyala, Karkeh ve Karun Nehirleri. Bunların dışında da yine bu kollara katılan birçok küçük yan kol bulunuyor.
İran'ın uyguladığı su kesintilerinden Süleymaniye’deki Derbendihan ve Dokan Barajları da etkileniyor. İran’ın projeleri nedeniyle zaman zaman buralardaki su seviyesinde yüzde 70'lere varan azalma oluyor.
Öte yandan Dicle, Büyük Zap, Habur gibi sular da Türkiye topraklarından doğarak Kürdistan Bölgesi’ne akıyor.
Kürdistan Bölgesi hükumeti, su krizine karşı eldeki bütçeye kuraklığın etkilerini azaltmak için barajların inşası da dahil olmak üzere gerekli adımları atmaya çalışıyor.
Kürdistan Parlamentosu Tarım ve Su Kaynakları Komisyonu Başkan Yardımcısı Şiwan Kerim, “Büyük ve orta ölçekte 25 baraj projesi bulunuyor. Bunlardan 9’un ihalesi için yerli ve yabancı 60 firma proje sunmuş durumda. İlk aşamada Erbil, Süleymaniye ve Duhok’ta birer baraj inşa edilecek” dedi.
Çiftçiler kuraklık nedeniyle endişelerini dile getiriyor ancak yetkililer, henüz erken olduğunu, Kürdistan Bölgesi'ndeki yağışların %50'sinin kış mevsiminde yaşandığını belirtiyor.
Irak, İran'ı uluslararası mahkemeye taşımak istiyor
Dünya Bankası verilerine göre, gelirinin yüzde 90'ı petrole dayalı 40 milyon nüfuslu Irak ve Kürdistan Bölgesi, su ihtiyacının büyük bölümünü Dicle ve Fırat nehirlerinden karşılıyor.
İran'dan kaynaklanan su kesintileri geçen yaz aylarında da Dicle ve Fırat nehirlerinde su seviyesinin gözle görülür biçimde azalmasına neden olmuştu.
Irak'ın maruz kaldığı su kesintilerinden doğudaki Diyala halkı da ciddi anlamda etkileniyor. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan Diyala vilayetinin su ihtiyacının tamamına yakını İran'a bağlı.
Irak ayrıca Arap Birliği’nden su kaynaklarının kesilmemesi için Türkiye ve İran’a baskı yapmasını talep etti.
Irak Su Kaynakları Bakanı Mehdi Reşid Hamdani, daha önce yaptığı bir açıklamada, İran'ı, Fırat ve Dicle nehirlerinin birleşmesi ile oluşan Şatt-ül Arap Nehri suyunun paylaşılmasını öngören 13 Haziran 1975 tarihli Cezayir Anlaşması'na dönmeye çağırmıştı. Iraklı Bakan, İran'ın su yönünü değiştirmesini de eleştirmiş ve bunun uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu belirtmişti.
Hamdani, geçen eylül ayında da Irak resmi devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, "Dışişleri Bakanlığımız, İran'ı uluslararası mahkemelerde şikayet etmek için gerekli işlemleri tamamlamaya çalışıyor" ifadelerini kullanmıştı.
Eski Irak Su Kaynakları Bakanı Hasan Cenabi'ye göre, Dicle Nehri'nin su kaynağının yüzde 18'i İran'dan geliyor. İran'dan gelen yıllık su miktarı ise yaklaşık 70 milyar metreküp. Bu da Kürdistan Bölgesi ve Irak'ın su ihtiyacının yüzde 35'ine denk geliyor.
Irak ile İran arasında sınırların yeniden çizilmesi ve su yönetimi konusunda 13 Haziran 1975'te Cezayir Anlaşması imzalanmıştı. Saddam Hüseyin yönetimi İran'da Humeyni'nin iktidara gelmesiyle bu anlaşmayı lağvettiğini duyurmuştu.
Ancak Irak'ın eski cumhurbaşkanı Celal Talabani, söz konusu anlaşmanın lağvedilmediğini açıklamıştı.
Mevcut Irak yönetimi ise anlaşmanın bazı maddelerini yeniden düzenlemek istese de İran buna yanaşmıyor ve bunun için masaya oturmayı reddediyor.