Osman Şıban ile Servet Turgut’un avukatı, soruşturma sürecini değerlendirdi
Erbil (Rûdaw) - Van’da askerler tarafından helikopterden atıldıkları iddia edilen Servet Turgut ve Osman Şıban’ın avukatı Baran Bilici, “Soruşturmanın içeriğine ilişkin İçişleri Bakanlığı’nın Meclis’te yaptığı açıklamaların dışında bize intikal eden bir bilgi yok” dedi.
CHP’li Sezgin Tanrıkulu, Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, Van’ın Çatak ilçesinde helikopterle atılma olayına ilişkin sorduğu soruya “bilgi, belge, kayıt yoktur” şeklinde yanıt verdiğini duyurdu.
Sezgin Tanrıkulu, “Van Çatak’taki ölüm olayını sordum. Hani gözaltına alınmıştı. Bir yurttaşımız ağır yaralandı biri yaşamını yitirdi. Savunma Bakanı’na sordum. Helikopter Milli Savunma Bakanlığı’nın sorumluluğu altında. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar bir cümleyle cevap vermiş. ‘Bakanlığımızda buna ilişkin bilgi, belge kayıt bulunmamaktadır diye” ifadelerini kullandı.
Rûdaw TV Haber Bültenine katılan Baran Bilici, Hulusi Akar’ın beyanlarının, “Olayın başından itibaren tanıkların verdikleri beyanlar ve yine Osman Şiban’ın basında yer alan beyanları incelendiğinde aslında çokta gerçekle örtüşmediğini görmekteyiz” değerlendirmesinde bulundu.
Soruşturmanın içeriğine ilişkin İçişleri Bakanlığı’nın Meclis’te yaptığı açıklamaların dışında kendilerine intikal eden bir bilgi olmadığını belirten avukat Bilici, “İçişleri ve Milli Savunma Bakanlığı’nın soruşturmanın gizliliği kararı varken soruşturmanın içeriğiyle ilgili kesin bilgiler sunmaları açıkçası soruşturmayı etkilemektedir. Bunları soruşturmaya yön verme veya şüphelileri gizleme çabası olarak görmekteyiz” diye konuştu.
“İçişleri Bakanlığı’nın dosyanın içeriğine ait paylaştığı bilgiler kısıtlama kararı kapsamında” diyen Bilici, sözlerine şunları ekledi:
“Avukatlar olarak dosya hakkında bilgi alamazken, bu bilgiler nasıl İçişleri Bakanlığı’na veriliyor. Müvekkillerimize yönelik ortada bir suçlama iddiası var. İçişleri Bakanlığı bu konuda kendini mahkeme ve yargı üstü görüyor. Soruşturma devam ederken hem savcılık makamını hem de soruşturmayı yürüten bütün birimleri baskı altına alma çabası olarak değerlendiriyoruz.
Birden fazla şüphelinin olduğunu düşündüğümüz bir soruşturma. Muhatapda soruşturma sonucunda ortaya çıkacak. Savcılık bize dosyanın içeriğiyle ilgili bilgi vermiyor. Kimin şüpheli, kimin tanık, kimin bilgi sahibi olarak ifade verdiğini bilmiyoruz.
Osman Şiban’ın ağır yaralanması ve Servet Turgut’un vefatı dolayısıyla çok yönlü bir soruşturma yürütüldüğü belirtiliyor. Hali hazırda bir şüpheli olup olmadığı mevzusu da net değil. Biz soruşturmaya müdahil olduk. Soruşturma savcılık tarafından resen olarak yürütülüyor. Her iki müvekkilin de işkenceye uğramasından dolayı resen olarak yürütülen bir soruşturma. Dosyayı sorduğumuzda soruşturmanın devam ettiği ve delillerin toplandığı söyleniyor.
Osman Şiban’ın fiziki anlamda, vücudundaki darplar dışında, zihinsel ve beyinsel bir tahribat söz konusu. Bir çok şeyi yanlış ifade etmesi söz konusu olabilir. Sağlıklı bir şekilde ifadesinin alınması için tedavisinin tamamlanması gerekiyor. Bu aşamada alınacak ifadeleri sağlıklı olmayacaktır.”
Bilici, devletin taraf olduğu dosyaların tamamına yakınında cezasızlık politikası uygulandığını belirterek, “Dediğimiz yani kolluk görevlilerinin adli makamlarca korunduğunu görüyoruz. Hemen hemen dosyaların tamamında bir atlama söz konusu oluyor. Çok düşük bir oranda ceza aldıkları görülüyor. Genel itibariyle bu konuda bölgedeki bu tür dosyalarda sonuç olumsuz oluyor maalesef. Çünkü soruşturma gizli yürütülüyor, içeriğini bilmiyoruz. Delilleri toplayan kolluk görevlisi, dosyanın failleri belki kolluk görevlisidir. Bu anlamda delillerin karartılma şüphesi ortaya çıkıyor” dedi.
Bilici, sonuç olarak bu dosyaların genelinde takipsizlik kararı çıktığını sözlerine ekledi.