Erbil (Rûdaw) – Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Dış İlişkiler Komitesi Üyesi İbrahim Biro, Minbic'deki olayların Deyrezor ve Rakka'da intikama dönüşebileceği uyarısında bulundu.
Rûdaw TV’der “Nûroj” bültenine katılan İbrahim Biro, gündemi Nalin Hasan’a değerlendirdi.
Suriye’de sorunların günbegün artırdığı belirterek Şam hükümetine eleştirilerde bulunan Biro, "Ülke bu şekilde yönetilemez" dedi.
Geçtiğimiz Cuma günü Esad rejiminin devrilmesinin yıl dönümü vesilesi ile Suriye'nin değişik kentlerinde gösteriler düzenlendi. Minbic’teki gösteriler ise Kürtlere yönelik nefret söylemine dönüştü. Kentte, Şam yönetimi taraflarları Kürtlere karşı ırkçı sloganlar attı.
İbrahim Biro, benzer ve hatta daha kötü olayların Rakka ve Deyrezor gibi diğer bölgelerde de yaşanabileceği uyarısında bulunarak, “Bu bize bir işaret veriyor; daha önce YPG ve sonrasında DSG oradaydı, sekiz yıl orada kaldılar, milyonlarca dolar harcadılar, binlerce Kürt evladı orada şehit düştü. Bugün yerli halk geri döndü; bunlar Baasçı mı, Saddamcı mı yoksa IŞİD'li mi? Bu bizim işimiz değil. Şimdi o halk bize karşı gösteriler düzenliyor” dedi.
Biro, “Bu durum, gelecekte Deyrezor ve Rakka gibi diğer bölgelerde meselenin sadece sözle sınırlı kalmayıp intikam alma tehlikesinin de doğabileceği riskini oluşturuyor” diye ekledi.
ENKS yetkilisi, bu olay nedeniyle Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’ya mektup göndererek bu kişilerin cezalandırılmasını istediklerini kaydetti.
“Ülke bu şekilde inşa edilemez”
Şara’ya gönderilen mektup hakkında konuşan Biro, şöyle devam etti:
"Mektubun doğrudan Şara’ya ulaşıp ulaşmadığını bilmiyorum ancak geçmişte birlikte çalıştığımız kişilerin bir kısmı şu an iktidarda ve üst düzey görevlerde. Daha önce bu kişilere Suriye'de gelecekte birçok sorunun ortaya çıkacağını söylemiştik ancak bize inanmamışlardı.
Suriyelilerin çoğu, Beşar Esad giderse Suriye'de hiçbir sorun kalmayacağını düşünüyordu. Aksine, eskiden olmayan bazı sorunlar şimdi ortaya çıktı; örneğin Dürzi ve Alevi sorunu gibi. O mektup aracılığıyla Kürtlere ve Kürt olmayanlara yapılan hakareti dikkatlerine sunmak ve onlara ülkenin bu şekilde inşa edilemeyeceğini, günbegün kötüye gittiğini söylemek istedim."
Suriye İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Nureddin Baba, söz konusu olaylarla ilgili Rûdaw’a yaptığı açıklamada, "Bazı siyasi güçlerin kötülüğü, dini ve milli kavramlara ve Suriye'nin tüm bileşenlerine karşı kötü bir cevabın gerekçesi olamaz. Suriye devleti tüm vatandaşlarına eşit gözle bakar ve kanun önünde mezhep veya ırk temelli her türlü ayrımcılığı reddeder” dedi.
"Ahmed Şara hatalarından dönmeli"
Ahmed Şara’dan sadece bir kesimin değil tüm Suriyelilerin cumhurbaşkanı olarak hareket etmesini isteyen Biro, "Tüm Suriyeliler için açık bir söylemi olmalı ve kendisini bir kesimin veya mezhebin değil, tüm Suriyelilerin başkanı olarak görmeli" ifadelerini kullandı.
İbrahim Biro, Şara’nın dünya ülkeleriyle ilişkilerin tek başına başarı göstergesi olmadığı uyarısında bulunarak şöyle devam etti:
"Bu iktidarın önüne gelen fırsatlar başka hiçbir iktidara gelmedi. Bir yıldan kısa bir süre içinde tüm uluslararası taraflar onlarla temas kurdu. Bu fırsatı kendi iç işlerini düzenlemek için kullanmalıydı. Hatalarını gözden geçirmeleri gerekiyor; özellikle üç saat içinde yapılan Ulusal Kongre'nin yeniden değerlendirilmesi şart."
Suriye Ulusal Diyalog Kongresi 25 Şubat 2025'te Şam'da yapıldı.
Kongre bildirisine göre, silahlar sadece devletin elinde olacak ve profesyonel bir ulusal ordu kurulacak. Resmi kurumlar dışındaki her türlü silahlı yapı, yasa dışı grup olarak kabul edilecek.
Kongre, Suriye bileşenlerinin sert eleştirilerine maruz kaldı ve sonuçları Kürtler, Aleviler ve Dürziler tarafından reddedildi.
"DSG ve Özerk Yönetim ortak heyetin işini yapıyor"
İbrahim Biro, Kürtler ve Suriye hükümeti arasındaki görüşmeler hakkında Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ve Özerk Yönetim'i Şam ile tek taraflı müzakere yürütmekle eleştirerek şunları söyledi:
"26 Nisan anlaşmasının dışında Kürtlerle diyalog kurulmasını istemiyoruz ancak bugün başka bir taraf gidip her şeyi konuşuyor. DSG, Özerk Yönetim ve PYD gidip anayasa, kültür ve eğitimden bahsediyor.
Anlaşmamıza göre DSG askeri ve idari konularda müzakere yürütecek, ancak siyasi konularda ve özellikle anayasal haklar konusunda müzakere yapmayacaktı. Ancak şu anda bazı taraflar ortak heyetin işini üstleniyor. Şu an DSG ve Özerk Yönetim bu işi yavaş yavaş ortak heyetin elinden alıyor, bu da çok büyük bir hatadır."
Ortak Kürt heyeti kararı
26 Nisan 2025’te Rojava'nın Kamışlo kentinde, siyasi parti ve sivil toplum temsilcilerinden yaklaşık 400 kişinin katılımıyla "Kürtlerin Birliği ve Tek Tutumu" konferansı düzenlendi.
Konferansın sonuç bildirisinde alınan kararlar birkaç maddede sıralandı.
Buna göre, Şam ile görüşmek üzere "en kısa sürede ortak bir Kürt heyetinin oluşturulması" kararı alındı.
İbrahim Biro, "Kürt heyeti çok iyi ve ortak bir oluşum, tüm Kürt taraflarının temsilcileri içinde yer alıyor. Kürtlerin tüm görüşlerini içeren bir belge de var ancak buradaki sorun, bu meselenin DSG'ye bağlanmış olması. DSG ise Şam ile 10 Mart Anlaşması'nı yaptı ve Kürtlerin hakları bu anlaşmada sadece bir madde haline getirildi” dedi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın