Diyarbakır (Rûdaw) –Şeyh Said’in torunu M. Dara Akar, Cizre’de 3 kişinin ölümüne neden olan çatışmaları “Gezi olayları”na benzeterek, “İçerde JİTEM, Ergenekon gibi örgütlerin, dışarıda ise Rusya, Almanya, İran, Suriye istihbaratlarının, çatışmaları körüklediğini” söyledi.
IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırılarını protesto etmek için 6-7 Ekim’de çıkan olaylar, bir anda PKK- Hüda-Par çatışmasına dönmüştü. 1990’lı yıllardaki kanlı çatışmalardan dolayı, “1990’lı yıllara mı dönülüyor?” tartışması başladı.
Geçtiğimiz hafta Şırnak’ın Cizre ilçesinde iki taraf yine karşı karşıya geldi ve 3 kişi yaşamını yitirdi, 2 kişi de yaralandı.
Kobani protestoları sırasındaki gerginlikte sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu arabulucu heyetinde, Şeyh Said’in torunu M. Dara Akar da yer almıştı.
Rûdaw’a konuşan Akar, Cizre’de alevlenen çatışmaların 1990’lı yıllardaki olaylar ile direkt ilgili olmadığını kaydederek, “kan davası” olarak nitelediği o dönemden sonra uzun bir süre iki grup arasında çatışma çıkmadığını söyledi.
Taraflara öneriler
Akar, PKK tarafının Hüda-Par ve Hizbullah’ı IŞİD’e destek vermekle suçladığını belirterek, şunları söyledi:
“Son zamanlarda IŞİD üzerinden büyüyen bir kuşku sözkonusu. PKK tarafı, Hizbullah ve etrafındaki grubun IŞİD’i desteklediğini söylüyor. Hizbullah bunu reddediyor. Hüda-Par’da parti adına değil, bireysel olarak son aylarda bazı kişilerin IŞİD’i aklayan açıklamalarına rastlıyoruz. Hüda-Par, bu tür bireysel açıklama yapanları uyarmalıdır. Kürtler IŞİD konusunda çok hassas ve ittifak halindedir. Ancak, Hüda-Par’a ve ona yakın derneklere de saldırı kabul edilemez.”
Hüda-Par’a yakın yayınlarda PKK ile ilgili aşağılayıcı ifadeler kullanıldığına dikkat çeken Akar, şöyle devam etti:
PKK – Hizbullah kavgası
“Hizbullah ya da Hüda-Par’ın dili kavga dilidir. Bunu terketmesi gerekiyor. PKK ise bölgede tek aktör olma isteğinden vazgeçmeli, herkese siyaset yapması için alan açmalıdır. Hem PKK, hem Hizbullah’ın kavga dilini terk etmesi gerekiyor.”
“Bu kavga DBP-Hüdapar kavgası değil, PKK-Hizbullah kavgasıdır” diyen Akar, iki örgütün bir an önce bir araya gelerek, kavgayı bitirme kararı alması gerektiğini söyledi.
Akar, DBP ve Hüdapar için ise, “Kimse kimsenin siyaset yapma hakkını engellemesin, Haziran’da sandık kurulacak, sandıkta hesaplaşın” dedi.
İstihbarat örgütleri
Cizre’de 3 kişinin ölümüne neden olan çatışmaları “Gezi olayları”na benzeten Akar, içerde JİTEM, Ergenekon gibi örgütlerin, dışarıda ise Rusya, Almanya, İran, Suriye istihbaratlarının, çatışmaları körüklediğini söyledi.
Akar, hem içerideki yapının hem de Rusya, Almanya, İran ve Suriye istihbaratlarının amacının çözüm sürecinin baltalanması olduğuna dikkat çekti. Akar, Kürtler’in hem Hüda-Par, hem de DBP’den kavgayı bir yana bırakarak, “çözüm süreci”ne destek vermelerini beklediğini söyledi.
Şeyh Said Sariyeleri
Sosyal medya üzerinden DBP’ye ve PKK’ye karşı intikam yeminleri eden “Şeyh Said Sariyeleri” isimli grubu da eleştiren Akar, şunları dile getirdi:
“Dedemiz Şeyh Said’in en büyük arzusu Kürtler’in ittifak etmesiydi. Darağacına giderken bile, son öğüdü birlik olmuştur. Kendisine ihanet eden, aşiretlere bile, düşmanca davranılmamasını tavsiye etmiştir. Ben torunu olarak rica ediyorum, birbirinize saldırmak için Şeyh Said’in adına sarılmayın!”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın