Rudaw
Diyarbakır (Rûdaw) – Diyarbakır, Siirt ve Urfa’da erken yaşta evliliklerle ilgili yapılan araştırmaya katılan 14 yaşındaki Rojda, “Bundan daha kötü ne olabilir ki? Yaşamayan bilemez” cümleleriyle aynı kaderi yaşayan kadınların duygularına tercüman oldu.
Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) “Erken Evliliklerin Toplumsal Meşruiyeti” konulu bir araştırma yaptı. Araştırmada, Siirt, Diyarbakır ve Urfa’dan 184 kadın ve erken yaşta evlilik kararı veren anne, babalarla görüşüldü.
Erken yaşta evlendirilen 30 kadın ile de derinlemesine yapılan görüşmelerde, çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Araştırmaya konu olan kadınların yaş ortalaması 23 olarak belirlenirken, evlilik yaşlarının ise 15 olduğu tespit edildi. 15 yaşında evlendirilen ve şimdi 23 yaşında olan kadınlar, ortalama 3 çocuk sahibi.
Araştırma kapsamında yüzeysel görüşülen 183 kadından yüzde 40’ının okuma yazması olmadığı, yüzde 38’inin ise ilkokul mezunu olduğu belirlendi. Araştırmada, 184 kadından 137’isinin evlilik kararının aileler tarafından verildiği, sadece 36’ısının eşiyle karar vererek evlendiği tespit edildi.
Araştırmada, erken yaşta evlendirilen kız çocuklarının “kurbanlık koyun” gibi sonlarını izlediği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Erken yaşta evliliklerde evliliğin eşler arasında sadece mahrem bir cinsel ilişki olmadığını gösteren önemli ayrımlardan birisi ilk gece yaşanan kontrol uygulamalarıdır. Açık ve net ifadelerle bu çocuklar büyüklerinin, güven duydukları yakın akrabaları ve tanıdıklarının nezaretinde tecavüze, istismara ve şiddete maruz kalmaktadır.”
Araştırmaya katılan kadınların gözünden erken yaşta evlilikle ilgili cümleler de yer aldı. 14 yaşında evlendirilen Rojda isimli bir kadın yaşadıklarını şu cümlelerle anlattı:
“Valla çok kötüdür. Kötü bir şeydir. Hani 14 yaşındasın, çocuksun. Bundan daha kötü ne olabilir ki? Bunu yaşamayan bilemez.”
Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Naciye Yıldız, erken yaşta evlendirilen çocuklar için “çocuk gelin” kavramı kullanılmaması gerektiğini söyledi. Yıldız, 18 yaş altındaki evliliklerin, “çocukluk çağındaki evlilikler” olarak adlandırılması gerektiğini belirterek, kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesinin önüne geçebilmek için önerilerini şu şekilde sıraladı:
“Yasalar ve uluslararası sözleşmeler daha etkin uygulanmalıdır. Kız çocuklarının eğitim süreçlerinde daha uzun kalmasının önü açılmalıdır.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın