Erbil (Rûdaw) - Yeni bilimsel araştırmalar, insan zekasının sadece genetik mirasa bağlı olmadığını, aynı zamanda günlük yaşam tarzımızın ve içinde bulunduğumuz çevrenin de zeka gelişiminde ve korunmasında kritik bir rol oynadığını ortaya koyuyor.
Çocukluk temeli ve günlük alışkanlıkların gücü
Mississippi Üniversitesi'nden beyin ve sinir hastalıkları uzmanı Profesör Lainey Day, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve aktif sosyal ilişkilerin, beyin sağlığını önemli ölçüde koruyabileceğini vurguluyor.
Beyin sağlığının temelleri çok erken yaşlarda atıldığını söleyen Lainey Day, "Dış çevrenin beyin üzerindeki en büyük etkileri, erken çocukluk döneminde meydana gelir” dedi.
Yaşlılıkta beyni korumanın sırları
Profesör Day, yaşlılıkta bile beyin kapasitesini korumak için uygulayabileceğimiz basit ama etkili stratejiler sunuyor:
Sosyal Bağlantılar: Sosyal ilişkileri sürdürmek ve topluluk içinde aktif kalmak, bilişsel fonksiyonlar üzerinde olumlu bir etki yaratıyor.
Sağlıklı Beslenme: İşlenmiş gıdalardan uzak durarak sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzeni uygulamak, beyin hücrelerinin sağlığı için elzem.
Düzenli Egzersiz: Günlük 6000 adım atmak gibi basit bir fiziksel aktivite bile beyin sağlığı üzerinde derin etkiler bırakabiliyor. Egzersiz, kan akışını artırarak beyne daha fazla oksijen ve besin gitmesini sağlıyor.
Profesör Day, insanların sadece bir sandalyede oturup film veya ekran karşısında hareketsiz kalmaması gerektiğini belirtiyor. Küçük bir fiziksel aktivite bile Alzheimer, Parkinson ve diyabet gibi ciddi hastalıkların riskini azaltmada önemli bir fark yaratabiliyor.
Bu yeni araştırmalar, zeka ve beyin sağlığının sadece genetik bir miras olmadığını, aynı zamanda bilinçli yaşam tarzı seçimleriyle aktif olarak şekillendirilebileceğini gösteriyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın