Erbilli Kanebi ailesinden Berlin’de başarı hikayesi

Berlin (Rûdaw) – Almanya’nın başkenti Berlin’de yemek yeme arayışına girdiğinizde, Google size birçok seçenek sunar. Ancak biraz daha dikkatli bakarsanız, karşınıza sahibi Kürt bir aile olan “Erbil” restoranı çıkar.

Rûdaw’ın her hafta ilgiyle izlenen Diaspora programı, bu hafta Berlin’de restoran ve birçok berber salonunun sahibi olan Erbilli Kanebi ailesinin konuğu oldu.

Erbil’in Zanyari Mahallesi’nde doğan ve 25 yıl önce Almanya’ya göç eden Hêmin Kanebi, Avrupa’daki ilk günlerini unutamıyor. Berlin’e ulaştığında bir akrabasının evine giden Kanebi, kıyafetleri çok kirli olduğu için ev sahibinin kendisinden üstünü değiştirmesini istediğini anlatıyor.

O günleri anımsayan Hêmin Kanebi, “Geldiğimde tüm servetim ve varlığım üzerimdeki o kirli kıyafetlerdi. Ancak 25 yılın ardından bugün Berlin’de tanınmış, çok sayıda berber salonu ve restoranı olan bir iş insanıyım” diyor. Hêmin Kanebi, bu noktaya gelinceye kadar çok yorulduğunu, 8 yıl boyunca oturum izni beklediğini ve bu durumun hayallerini gerçekleştirmesini geciktirdiğini ifade ediyor.

Hastalıkla mücadele ve başarı

Hêmin’in kardeşi Yûsif Kanebi de ağabeyinin desteğiyle tedavi amacıyla Almanya’ya gelmiş. Talasemi (Akdeniz anemisi) hastası olan Yûsif’in birkaç haftada bir kan nakli olması gerekiyor. Ancak bu sağlık sorunu onun hayata tutunmasına engel olmamış. Almanya’da eğitimini tamamlayan Yûsif, şu an Berlin Vatandaşlık Dairesi’nde (Bürgeramt) önemli bir memur olarak görev yapıyor.

Diaspora Kürtlerine eleştiri

Yûsif Kanebi, Avrupa’daki Kürtlerin entegrasyon sürecine dair bir özeleştiride bulunarak şunları söylüyor:

“Diasporadaki Kürtler oturum izni alabilmek için çok çabalıyor ama bu hakkı elde ettikten sonra akademik kariyer yapmak veya kendilerini daha fazla geliştirmek için aynı çabayı nadiren gösteriyor.”

Özbek gelin Kürtçe öğrenmiş

Yûsif’in eşi Sedaqet ise Özbekistan asıllı olmasına rağmen Kürtçeyi öğrenmiş. Diğer lehçeleri pek anlamadığını belirten Sedaqet, “Kürtçeyi kayınvalidemden öğrendiğim için sadece Erbilli olanları anlayabiliyorum” diyor.

Özbek gelin, eşinin nezaketinden ve sabrından övgüyle bahsederken, Kürt müşterilere dair bir sitemini de dile getiriyor:

“Çoğu çok fazla yemek sipariş ediyor ama sonra hepsini yemiyorlar, tabakta bırakıyorlar.”