Diyarbakır (Rûdaw) - Mardinli 88 yaşındaki Kasım Güneş, okula gitmemiş olmasına rağmen kendi imkanlarıyla Kürtçe, Arapça ve Türkçe okuma-yazma öğrenmiş bir dede. Kitaplarla dolu bir hayat yaşayan Güneş, sadece kendini değil, çocuklarını ve torunlarını da okuma sevgisiyle yetiştiriyor.
Kasım Güneş’in edebiyatla tanışma serüveni, henüz 6 yaşındayken başlamış.
O günden bu yana elinden kitap düşürmeyen Güneş, bugün bile düzenli olarak okumaya devam ediyor.
Rûdaw muhabiri Abdulselam Akıncı, Güneş’in evine konuk oldu ve onun kitaplarla dolu hayatını kayıt altına aldı.
“Kendi kendime öğrendim, çocuklarımı da okuttum”
Kasım Güneş dede, okuma tutkusunu “Kendimi bildiğimden beri okuyorum. Bizim memlekette okul yoktu, biz okula gidemedik. Ama çocuklarım okumayı çok severdi. Hepsini okumaya teşvik ettim” sözleri ile anlatıyor.
7 çocuğu ve 60 torunu olan Kasım Güneş, adeta bir öğretmen gibi ailesine rehberlik etmiş. Onun teşvikiyle okuma aşkı, ailenin tüm fertlerine sirayet etmiş.
Kızı Feriha Güneş, babasının etkisini şu sözlerle ifade ediyor:
“Kürtçe, Arapça, Türkçe… Hepsini babamdan öğrendik. Okula gitmedik ama babam bize her şeyi öğretti. Bizi dünyevi işlerle uğraştırmadı, ‘okuyun’ dedi. Onun sayesinde hayatımız değişti. Elhamdülillah, nereye gidersek gidelim kendimizi ifade edebiliyoruz. Babam bizim için bir hoca gibiydi. Küçükken de, büyüdüğümüzde de, hatta şimdi torunlarımıza da öğretiyor.”
Evleri adeta bir medrese
Kasım dede ve oğlu Şeyhmus Güneş, aile içinde okuma grupları oluşturmuş. Bu grupların katılımcıları zaman zaman değişse de, faaliyetleri hep aynı: okumak, okumak, okumak…
Şeyhmus Güneş, evlerini şöyle tarif ediyor:
“Evimiz bir medrese gibiydi. Babam bize Kur’an okumayı, Kürtçe’yi, Nûbihar’ı, Mevlid’i, Nehcül Enam’ı öğretti. Okula gittiğimizde ise Türkçe öğrendik. Babam her gün iki cüz Kur’an ve 50 sayfa kitap okur. Her çocuğumuzun kendi kütüphanesi var. Bizim kütüphanemiz ayrı, çocuklarınki ayrı.”
Alzheimer’e rağmen kitaplara tutunuyor
Üç yıl önce Kasım dedeye Alzheimer teşhisi konulmuş. Ancak bu durum, onun okuma tutkusunu engelleyememiş.
Oğlu Şeyhmus, babasının okuma alışkanlığının hastalığın etkilerini hafiflettiğini belirterek, “Okumak, babamın Alzheimer’ini hafif geçirmesini sağlıyor. Kitaplar, hastalığın ona ağır gelmesine izin vermiyor” diyor.
Kasım Güneş’in hikâyesi, okumanın yaşı, sınırı ve engeli olmadığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Onun kitaplarla dolu hayatı, sadece ailesine değil, herkese ilham veriyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın